Türkiye'ye ve İstanbul'a ekonomik ve siyasi yönden büyük kazanımlar sağlayacak olan Kanal İstanbul projesinin gerekliliği dün bir kez daha kanıtlandı.
Türkiye'ye ve İstanbul'a ekonomik ve siyasi yönden büyük kazanımlar sağlayacak olan Kanal İstanbul projesinin gerekliliği dün bir kez daha kanıtlandı.
Muhalefetin her önemli işe karşı çıktığı gibi Kanal İstanbul'a da karşı çıkması, aslında Türkiye'nin ekonomik ve stratejik yönden gelişmesini istemediğini gösterdi. Çünkü İstanbul Boğazı'ndaki trafik, Mısır'ın para kaynağı ve siyasi kozu olan Süveyş Kanalı'ndan tam 3 kat daha fazla. Dün gece dünyadaki herhangi bir geminin hareketlerini izlemenizi sağlayan bir gemi takip ve deniz istihbarat sağlayıcısı ola Marine Traffic'te İstanbul Boğazı'ndaki bu şekilde görüntülendi. Hal böyleyken CHP'nin Türkiye'yi tehdit gören ülkelerle ağız birliği yapması, ülkenin çıkarlarını düşünmediğini bir kez daha gözler önüne sermiş oldu.
KANAL İSTANBUL NEDEN GEREKLİ?
Kanal İstanbul'un gerekliliği ÇED Raporlarına da yansımış durumda. Kanal İstanbul projesinin gerekli olup olmadığı konusundaki tartışmalara yanıt veren ÇED raporunun ilgili bölümünde özetle şöyle deniyor:
"Dünya'daki ekonomik faaliyetlerin her geçen yıl artması, İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi sayısının da buna paralel olarak artmasına sebep olmuştur. Yılda ortalama 50 bin geminin geçtiği İstanbul Boğazı, en dar yeri 698 metre olan doğal bir su yolu olup, ticari gemiler Montrö Boğazlar Sözleşmesi kapsamında Boğaz'dan geçiş yapmaktadır. Ancak, Montrö Sözleşmesi'nin imzalandığı 1930'lu yıllarda Türk Boğazlarından yılda geçen gemi sayısı 3 bin mertebelerinde iken günümüzde gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler sonucu gemi boyutlarının büyümesi ve özellikle, akaryakıt ve benzeri diğer tehlikeli/zehirli maddeleri taşıyan gemi (tanker) geçişlerinin artması, dünya mirası kent üzerinde büyük baskı ve tehdit oluşturmakta, İstanbul Boğazı'na alternatif bir geçiş güzergahının planlanmasını zorunlu hale getirmektedir. İstanbul Boğazı'nın günümüzde yaklaşık 50 bin mertebelerinde olan trafik yükünün dünya ve bölge ülkelerindeki gelişmeler dikkate alındığında 2070'li yıllarda 86.000 mertebelerine ulaşacağı tahmin edilmektedir.
İstanbul Boğazı'nın seyir, can, mal ve çevre güvenliğinin sağlanması Türkiye için olduğu kadar Türk Boğazlarını kullanan tüm ülkeler için de büyük önem arz etmektedir. Planlanan proje ile İstanbul Boğazı'ndaki yaşam ve kültürel varlıkları tehdit eden gemi trafiğinin minimize edilerek, Boğaz'ın her iki girişinde yoğun trafiğe maruz kalan gemilere alternatif geçiş imkanının sağlanması hedeflenmektedir."
ÇED Raporuna göre yaklaşık Marmara Denizi'nden Karadeniz'e uzanacak yaklaşık 45 kilometrelik Kanal İstanbul projesi için yapılacak kazı çalışmaları 4 yıl sürecek. Yapılan hesaplamaya göre kazılardan 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp toprak çıkartılacak. Yaklaşık 18,5 kilometresi Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı içinden geçecek olan Kanal'ın kara kazıları yaklaşık 24,5 kilometre olacak.
İnşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişinin çalışacağı tahmin edilen Kanalın genişliği 275 metre ve derinliği yaklaşık 21 metre olacak. Proje kapsamında; kanal içerisinde acil bağlanma alanları, kanal giriş ve çıkış yapıları, gemi trafik sistemleri gibi alt ve üst yapılar, liman, lojistik merkez, yat limanı, kanal içerisinde ihtiyaç duyulan noktalarda karşıdan karşıya ulaşımı deniz yolu ile sağlayacak kıyı yapıları, tahkimat ve dolgu alanları vb. kıyı tesisleri yapılacak.
Raporda yer alan projeye göre Küçükçekmece Gölü'nü Marmara Denizi'nden ayıran kara parçası da yaklaşık bir kilometre açılacak.