Alıcı, istekli, açık ve duyarlı olmak, her şeye evet ya da hayır demek değil. Etkilenmeye istekli, anlayışlı, meraklı bir konudur.
Uzun bir süre kapalı kaldığımızda, kendimizi açık veya duyarlı hissetmeyiz. Başkalarının bizi istemesini istiyoruz ama bu pek işe yaramıyor. İstemek, tamamen sahip olduğumuz bir şeydir. Kendimiz dışında kimse bizi istemez. Arzu ve öz-değer el ele gider. İstemek için, hak ettiğimizi hissetmemiz gerekiyor, Susan Rubin Suleiman'ın "Batı Kültüründe Kadın Bedeni" adlı kitabında keşfettiği bir fikir. Ne yazık ki, çoğu zaman kendimizi çekici hissetmediğimizde, başka birinin bizi kendimizi gördüğümüzden farklı gözlerle gördüğünü hayal edemiyoruz. Ve bu konuda kesinlikle onların duygusal dokunuşunu veya kendimizi hak ettiğimizi hissetmiyoruz. Bu, kendini reddetmenin konuşma yollarından biridir. Kendimizi değiştirmeyi öneriyorum: "Ara vermeyi hak ediyorum. Çalışmayı bırakmayı hak ediyorum. Uzanmayı hak ediyorum. Kendimi iyi hissettirmeyi hak ediyorum". Duyular âlemini genişlettiğimizde, dünyayı çeri davet ediyoruz.
Şu soruları kendin için cevapla ve mutlu ol!
En sevdiğiniz su sıcaklığı nedir?
Genelde dışarıda en sevdiğiniz sıcaklık nedir?
Güneşe, rüzgara, havaya nasıl tepki verirsiniz?
Cildinize neyin dokunduğunun, etrafınızda dolaşan şeyin farkında mısınız?
Kendinizi yıkadığınızda, yıkadığınız vücutla ilişkiniz nedir?
Kendinize dokunmaktan zevk alıyor musunuz?
Kahve ya da çay içtiğinizde sadece yutkunma mı sizi mutlu ediyor?
Deneyimlerinizin duygusal ve fiziksel yönlerden farkında mısınız?
En çok hangi duyguyla iç içe oluyorsun?
Hangi duyguyu zar zor fark ediyor ya da kullanıyorsunuz?
ESTHER PEREL - İLİŞKİ TERAPİSTİ