Omurilik felci Zehra'nın hayallerine engel olamayacak: “Türkiye'de ilk olacağım”

Büyük heyecanla devam ettiği okulunda hasta görmek için fakülteden hastaneye giderken geçirdiği kaza onun hayatını kâbusa çevirdi. Geçirdiği trafik kazası esnasında bilinçsizce ilk yardımı yapılan Zehra’nın yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayata küsmedi. Hayalini kurduğu Tıp fakültesini kazandıktan sonra omurilik felci olan Zehra, şimdi hayata daha da sıkı sıkıya bağlanıyor. Zehra; “Omurilik felçli olabilirim ama bir hayalim var. Türkiye'de ilk olacağım” dedi.

Giriş Tarihi :24 Eylül 2020 , 10:36 Güncelleme Tarihi :24 Eylül 2020 , 10:41
Omurilik felci Zehra’nın hayallerine engel olamayacak: Türkiye’de ilk olacağım

Akademisyen bir baba ile öğretmen bir annenin en küçük çocuğuydu Zehra Başar (25)... Anneannesi rahatsızlandığında doktor olmaya karar veren Zehra, üniversite sınavlarına girmeden önce hayalinde hep tıp vardı. Sınavlara giren genç kız tıp fakültesini kazandı. Kaydını Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne yaptırdı 2012 yılında. Severek okuduğu okulunun 4. sınıfında stajlarda hasta görmeye başlayınca kendi deyimiyle, tıbba sevgisi katlanarak arttı. Büyük heyecanla devam ettiği okulunda hasta görmek için fakülteden hastaneye giderken geçirdiği kaza onun hayatını kâbusa çevirdi.

27 Aralık 2016 günü hasta görmeye gittiği sırada karşıdan karşıya geçerken bir otomobil çarptı Zehra'ya. Zehra'nın hayatının kararmasına sebep olan ise maalesef bir öğretmen oldu. Zehra'ya çarptıktan sonra bilinçsizce arabasından inip kırık olan boynunu kaldırıp dizlerine koydu. Defalarca hareket ettirdiği genç kız omurilik felçli olarak hastaneye kaldırıldı.

Yaklaşık 4 yıl hastanelerde tedaviler gören Derya, okulunu bitirip bir ilki başarmak istiyordu. Tansiyonu düştüğü için tekerlekli sandalyede dik oturamayan Derya 4 yıl sonra ilk kez dik oturmaya başladı. Zehra'nın tedavisini üstlenen Prof. Dr. Belgin Erhan, "Zehra, çok güçlü biri. Başaracak" şeklinde konuştu.

Yarım bıraktığı üniversiteye yeniden kaydını yaptırmak için okul yönetimiyle görüşen Zehra'nın bu isteği karşılık buldu. Okul yönetiminin tavrından dolayı büyük mutluluk duyan Zehra, "Tıp fakültesini bitirip Türkiye'de bir ilki başarmak istiyorum. Omurilik felçli bir hekim olarak hem omurilik felçlilere hem de diğer hastalara hizmet verme hayalimi gerçekleştireceğim. Yeniden kaydımı yaptırdım. Online eğitimlerle okulumu bitirip Türkiye'de bir ilk başaracağım" diye konuştu.

KALBİM DURDU, BİR SÜRE UYUTULDUM
Kazadan sonra nefesini alamadığı için uzun süre solunum cihazına bağlı yaşadığını belirten Zehra Başar, "Bana çarpan şoför bir öğretmen bayandı. Kazadan sonra defalarca hareket ettirdi. Bu bilinçsizce hareket omuriliğin kopmasına ve ağır hasarlar oluşmasına neden oldu. Kaza sonrası için eğitici kamu spotları sürekli olarak yayımlanmalı. Aylarca Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin yoğun bakımında kaldım. Hastanede kalbim durdu. Bir süre uyutuldum. Aklımdan hiç bir umutsuzluk geçmedi. İlk günden itibaren iyileşeceğime, okuluma ve hastalarıma döneceğime emindim. Bu inancın yanı sıra müdahale eden doktorlarım ve psikoloğum Gökçen Bayır büyük umut oldu bana. Yatmadan kaynaklı sırtımda yaralar oluştu. Havva ve Emine hemşireler yakından ilgilenip, yaralarımı iyileştirdiler. Nefes alamıyordum. Ailem her zaman yanımda oldu. Onların dualarıyla hayata tutundum" dedi.

DOKTORLAR SAYESİNDE BAŞARDIM
Nefes alamadığı için büyük sorunlar yaşadığını söyleyen Başar sözlerini şöyle sürdürdü: "Dr. İhsan Alaca, KBB doktoru Prof. Dr. Tolga Kandoğan'ın müdahaleleriyle biraz olsun rahatladım. Solunum rehabilitasyonu ile toparladım. Burada en büyük gayretlerden biri de annem ve babamdan oldu. Her adımda bana destek oldular. Hiç yorulmadan yanımda durdular. Boynumdan aşağısını hiç hareket ettiremiyordum. Ailemin desteği, fizik tedavi süreciyle omuzlarımı ve kollarımı da hareket ettirebildim. Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki fizyoterapist ekibine ve Doç. Dr. Ebru Yalçınkaya hocama minnettarım..."

PARMAKLARIMI KULLANAMIYORUM, RESİM ÇİZİYORUM
Henüz parmaklarını kullanamadığını ancak resim çizip, yazı yazabildiğine dikkat çeken Zehra Başar şunları söyledi: "Kazadan sonra tansiyon nedeniyle dik oturamıyordum. Prof. Dr. Belgin Erhan'ın sayesinde 3.5 yıl sonra tekerlekli sandalyede dik oturabildim. Şimdi hedefim okuluma yeniden dönebilmek. Kafamda hep, 'Acaba bir gün okula dönebilir miyim' sorusu vardı. Belgin hocanın desteği ve cesaretlendirmesiyle eğitimime kaldığım yerden devam edeceğim."

ZEHRA BİR İLKİ BAŞARACAK
Zehra'yı bir yıldır takip ettiğini belirten Prof. Dr. Belgin Erhan, "Dik oturamıyor, yatağa bağlı yaşıyordu. Uyguladığımız tedaviyle dik oturmaya başladı. El bileğinde motor kazanımları oldu. Tansiyonları kontrol altına alındı. Tıp fakültesine tekrar dönmesi için destekledim. Üniversite de kaydını yeniledi. Nil Mısır'ın motivasyonu da Zehra'ya doping oldu. Dünya Omurilik Yaralanmaları Günü'nde bir konuşma yaptı Zehra. Zehra 3.5 yıl sonra dik oturmaya başladığı an tüm ailede büyük bir mutluluk oldu" dedi.