Arkadaşlıklar, iş ilişkileri ve romantik ortaklıklar için de uzlaşmak zorundayız. İster işle ilgili bir sonuç olsun isterse sağlıklı bir kişilerarası dinamiği sürdürmek olsun, bir sonuca gerçekten bağlı olduğumuzda, beklentilerimizde esnek olmamız gerekiyor. Bazen bir ilişkide kendinizi rahatsız hissedebilirsiniz. Uzlaşma isteğinizin daha çok fedakarlık hissi verdiğini fark ediyorsunuz. Almaktan fazlasını veriyorsunuz. Tabii ki tek taraflı değil. Siz adım atarken karşınızdakinden de bir adım bekliyorsunuz. Çalışmalarımda gözlemlediğim bu konuda, eğer karşı adım gelmezse, ilişkiler de biter dostluklar da. Bunu anlamak istemeyenler elindeki değeri kaybettikten sonra gerçekleri görüyor. O nedenle değeri kaybetmeden bir formül bulun. Bu formül de anlaşma uzlaşma kültüründen geçmektedir. İlişkilere format atarken bile uzlaşmak zorundayız. Karşımızdakini yok saymadan adım atmalıyız. Destekleyici ilişkiler canlandırıcıdır. Biri size meydan okuduğunda bile, bu zorluk sizi daha iyisini yapmak için motive hissetmenize neden olacaktır. Uzlaşma hayatın bir parçasıdır ve her gün irili ufaklı şekillerde yaptığımız bir şeydir.
İLİŞKİ TERAPİSTİ / MARY G. BARRET