İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarındaki depremde Bayraklı'da yıkılan Doğanlar Apartmanı'nın enkazında mahsur kalan 3 yaşındaki Elif Perinçek, 65 saat sonra yaralı olarak kurtarılmıştı. Sedyeyle taşınan Elif, İBB İtfaiyesi eri Muammer Çelik'in parmağını sıkıca tutmuştu. O anları ise İBB İtfaiye Daire Başkanlığı'nda İtfaiye fotoğrafçısı olarak görev alan Süreyya Mümtaz Kurt fotoğraflamıştı. Minik Elif'in parmağını tuttuğu Çelik ve o anı ölümsüzleştiren Kurt yaşadıklarını anlattı.
"ALLAH FAKTÖRÜ DE VAR"
Muammer Çelik, "Elif deprem esnasında bazasında uyuyormuş. Kendi yattığı odanın bir anda aşağıya devrilmesiyle, Elif oradan yuvarlanıp, ranzasının dibine düşmüş. Tabi Allah faktörü de var. Allah diğer gardolabı da hemen yanına devirmiş. Beton onun üzerine devrilmiş. Kendi boyundan bile daha küçük bir alanda, yaşam alanı, yaşam üçgeni oluşmuş ve Elif'i bu şekilde çıkarttık" dedi.
"ELİF PARMAĞIMI HİÇ BIRAKMADI
Çelik, "Elif'i bulduğumuzda, Elif cansız bir şekilde yatıyordu. Sırt üstü yatıyordu. 1 metre ötesinde veya 1,5 metre ötesinde biz hiltilerle, kırıcılarla, çekiçlerle çalışıyorduk. Ta ki o ızgaraya geldiğimde, ben hiltiyi bıraktırdım, çekiçlerle çalışmaya başladık. Elif'in üzerinde de çekiç çalıştı yani. Izgarasını, demirlerini kestiğimizde Elif halâ orada yatıyordu ve halâ daha gözlerini açmadı. O bembeyaz gülücük, kelebek yüzü orada öyle duruyordu. Sırtüstü durumda yatar vaziyette ve hiçbir tepki vermiyordu. Allah kimseyi o duruma düşürmesin. Elif'i gördüğümde, kim olursa olsun o şekilde görmez istemez yani. On dört kişiyle çalışıyorum o ekipte, herkes var. Herkesin boynu büküldü. Sanki öksüz kalmış çocuklar gibiyiz böyle. Sonra Elif'i bulduk, Elif'in yüzüne baktık, ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. Elif'e elimi uzattım ve o cancağızım var ya, bir anda parmağıma yapıştı. O kadar güzel tuttu ki böyle beni. Üzüntünün dibinden, sevince boğulmak var ya işte böyle bir şey. Elif'i aldık, Elif parmağımı hiç bırakmadı gerçekten, hiç bırakmadı" dedi. Çelik, en büyük ödülün Elif'in onlara el sallaması olduğunu ifade etti.
"ELİF DİYE BİR KIZIM VAR ARTIK BİLESİNİZ"
Elif'in elini hiç bırakmadığını belirten Muammer Çelik, "Sedyeye koydum, elimi gene bırakmıyor. Sedyeyle beraber yürümeye başladım. Sağlık çadırına kadar elim onun elinde, yani aslında onun eli benim elimde. O beni tutuyor gerçekten; o beni kurtarıyor, o beni taşıyor sanki. Sağlık çadırına kadar götürdük. Sağlık çadırında onu teslim ettim. Ondan sonra dizlerimin üzerine çöktüm yani. Bitmiştim yani artık" dedi.
Minik Elif'in bileziğini ve örgü kaplumbağasını da bulduklarını belirten Çelik, "Bize bu fırsatı rabbim nasip ettiği için ben gerçekten çok mutluyum ve onurluyum. Elif diye artık bir kızım var bilesiniz" diye konuştu.