Köprüler şehri Edirne

88 yıl Osmanlı’ya başkentlik yapmış Serhat kentimiz Edirne köprüleriyle de tanınıyor. Her biri sanat eseri olan taş köprüler şehrin süsü olarak dikkat çekiyor.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Kaynak GAZETE
Giriş Tarihi :22 Kasım 2020
Köprüler şehri Edirne

Osmanlı İmparatorluğunun başkentlerinden Edirne, barındırdığı tarihi eserlerle de önemli kültür miraslarına sahip. Edirne'nin en önemli özelliklerinden birisi de barındırdığı taş köprüler. Her biri sanat eseri olan bu taş köprüler şehrin birer süsü olarak dikkat çekiyor. Bu yönüyle Edirne bir 'Köprüler Şehri' olarak da tanınıyor. Tarihçiler Edirne'de bulunan köprülerin çok olmasının sebebini Avrupa'daki fetih hareketlerinin hareket noktası olmasına bağlıyor. Edirne'de bugüne kadar ulaşmış 13 taş köprü bulunuyor. Bunların birçoğu günümüzde de kullanılırken bazıları ise kullanım dışı olarak duruyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

EN MEŞHURLARI MERİÇ VE TUNCA
Edirne'deki taş köprülerin en tanınmışları ise aynı yönde bulunan Tunca ve Meriç köprüleri. Mecidiye Köprüsü olarak bilinen Meriç Köprüsü'nün yapımı II. Mahmut zamanında başlanmasına rağmen Sultan Abdülmecid zamanında tamamlanması dolayısıyla bu isimle anılıyor. Tarihçiler Meriç nehrinin hikayesini ise şöyle anlatıyor: "II. Mahmut Meriç kenarında bir konağa ziyarete geldiğinde Meriç Köprüsü'nün yerinde bulunan ahşap bir köprüyü görerek 'bunu artık bir taş köprü olarak görmek istiyorum' diye ferman buyurdu. Ondan sonra inşaatına başlanmıştır fakat padişahın ömrü yetmediği için köprü Abdülmecid döneminde tamamlanmıştır ve hizmete açılmıştır. Çok sanatlı bir köprüdür, ayaklarında çeşitli betimlemeler vardır buna ejderha betimlemeleri dahidir.

CİĞER YEMEDEN DÖNÜLMEZ
Edirne
tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında gastronomisi ile de dünyaca meşhurdur ve turist çekmektedir. Edirne mutfağının en bilinen yemeklerinden birisi ise tava ciğeri. Şehre gelen herkes meşhur ciğercilere giderek bu müthiş lezzetin tadına bakar. İncecik kağıt gibi doğranan ciğer, yanındaki acı biber ve yoğurt, lavaş ekmek ve mezelerle vazgeçilmez bir lezzettir.

USTALIK ESERİ SELİMİYE
Mimar
Sinan'ın 'ustalık eserim' dediği Selimiye Camii bütün ihtişamıyla şehre gelen misafirleri karşılıyor. Edirne'nin her yerinden görülebilen, dört zarif minaresi, muhteşem kubbesi ile eşsiz bir yapı olan Selimiye Camii'nin yapımına II. Selim'in emri ile 1568 yılında başlanmıştır. Caminin inşası binlerce kişinin yoğun çalışması ile yedi yıl sürmüş ve 1575 yılında tamamlanmıştır. Cami 2011 yılında UNESCO dünya miras listesine alınmıştır.

FETİH BURADAN BAŞLADI
Fatih
Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethe çıktığı, Kanuni Sultan Süleyman'a ev sahipliği yapan Edirne Saray da şehrin önemli tarihi eserlerindendir. Şehrin kuzeyinde, Tunca Nehri kenarında, 300-355.000 m2 lik bir alana kurulmuş olan sarayın yapımına, 1450'de 2. Murat zamanında başlanılmıştır. Hükümdarın ölümü üzerine bir süre durmuş olan saray inşaatı, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1475'te tamamlanmıştır.

Osmanlı İmparatorluğunun başkentlerinden Edirne, barındırdığı tarihi eserlerle de önemli kültür miraslarına sahip. Edirne'nin en önemli özelliklerinden birisi de barındırdığı taş köprüler. Her biri sanat eseri olan bu taş köprüler şehrin birer süsü olarak dikkat çekiyor. Bu yönüyle Edirne bir 'Köprüler Şehri' olarak da tanınıyor. Tarihçiler Edirne'de bulunan köprülerin çok olmasının sebebini Avrupa'daki fetih hareketlerinin hareket noktası olmasına bağlıyor. Edirne'de bugüne kadar ulaşmış 13 taş köprü bulunuyor. Bunların birçoğu günümüzde de kullanılırken bazıları ise kullanım dışı olarak duruyor.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN

EN MEŞHURLARI MERİÇ VE TUNCA
Edirne'deki taş köprülerin en tanınmışları ise aynı yönde bulunan Tunca ve Meriç köprüleri. Mecidiye Köprüsü olarak bilinen Meriç Köprüsü'nün yapımı II. Mahmut zamanında başlanmasına rağmen Sultan Abdülmecid zamanında tamamlanması dolayısıyla bu isimle anılıyor. Tarihçiler Meriç nehrinin hikayesini ise şöyle anlatıyor: "II. Mahmut Meriç kenarında bir konağa ziyarete geldiğinde Meriç Köprüsü'nün yerinde bulunan ahşap bir köprüyü görerek 'bunu artık bir taş köprü olarak görmek istiyorum' diye ferman buyurdu. Ondan sonra inşaatına başlanmıştır fakat padişahın ömrü yetmediği için köprü Abdülmecid döneminde tamamlanmıştır ve hizmete açılmıştır. Çok sanatlı bir köprüdür, ayaklarında çeşitli betimlemeler vardır buna ejderha betimlemeleri dahidir.

CİĞER YEMEDEN DÖNÜLMEZ
Edirne
tarihi ve doğal güzelliklerinin yanında gastronomisi ile de dünyaca meşhurdur ve turist çekmektedir. Edirne mutfağının en bilinen yemeklerinden birisi ise tava ciğeri. Şehre gelen herkes meşhur ciğercilere giderek bu müthiş lezzetin tadına bakar. İncecik kağıt gibi doğranan ciğer, yanındaki acı biber ve yoğurt, lavaş ekmek ve mezelerle vazgeçilmez bir lezzettir.

USTALIK ESERİ SELİMİYE
Mimar
Sinan'ın 'ustalık eserim' dediği Selimiye Camii bütün ihtişamıyla şehre gelen misafirleri karşılıyor. Edirne'nin her yerinden görülebilen, dört zarif minaresi, muhteşem kubbesi ile eşsiz bir yapı olan Selimiye Camii'nin yapımına II. Selim'in emri ile 1568 yılında başlanmıştır. Caminin inşası binlerce kişinin yoğun çalışması ile yedi yıl sürmüş ve 1575 yılında tamamlanmıştır. Cami 2011 yılında UNESCO dünya miras listesine alınmıştır.

FETİH BURADAN BAŞLADI
Fatih
Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethe çıktığı, Kanuni Sultan Süleyman'a ev sahipliği yapan Edirne Saray da şehrin önemli tarihi eserlerindendir. Şehrin kuzeyinde, Tunca Nehri kenarında, 300-355.000 m2 lik bir alana kurulmuş olan sarayın yapımına, 1450'de 2. Murat zamanında başlanılmıştır. Hükümdarın ölümü üzerine bir süre durmuş olan saray inşaatı, Fatih Sultan Mehmet tarafından 1475'te tamamlanmıştır.