'BANYODAN AĞIR KOKU GELİYORDU'
SEGBİS üzerinden bulunduğu adresteki adliyeden duruşmaya katılan tanıklardan Hasan Konaş, ölen Türedi çiftini, aynı köyde yaşadıkları için tanıdığını belirterek, "Sanığı da olay tarihinden 1 ya da 1,5 ay önce köye gelerek, ben ve babamdan hayvan almak istemesi nedeniyle tanıyorum. Ben ve babam kendisine hatırladığım kadarıyla 2 bin 100 TL karşılığında düve sattık. Sanık daha sonra Karaçalı Mahallesi'nde çiftlik kuracağını ve bu nedenle kendisine çoban lazım olduğunu, bana çalışıp çalışamayacağımı sordu. Ben de ne kadar maaş vereceğini sorduğumda 2 bin TL vereceğini söyledi. Bu ücrete çobanlık yapmam dediğimde 3 bin TL ve sigorta yapılması halinde çalışabileceğimi söyledim. Daha sonra sanıkla çalışacağım çiftliğe gittik. Çiftliğin çevresini telle çevireceğini söyledi. Bunun üzerine birtakım işlerim olduğunu 15 gün sonra çalışabileceğimi söyledim. Daha sonra Senayi ve Ümit Türedi'nin cenazesi olduğu gün çiftliğe gittim. Etrafın telle çevrilmediğini gördüm. Çiftlikte kaldığım süre içerisinde 2 erkek genç çalışan vardı. Sanık, bunları yeğenleri olarak tanıttı. Benim maktullerin kim tarafından ve ne şekilde öldürüldüğüyle ilgili bilgim bulunmamaktadır. Çiftlikte kaldığım sürede eşim, banyodan ağır koku geldiğini söyledi. Rahatsızlık üzerine çiftlikten de ayrıldık" dedi.
'ÇİFTLİKTE 4 TÜFEK VARDI'
Mahkeme başkanının 'çiftlikte silah veya tüfek gördün mü' sorusu üzerine Konaş, "Hatırladığım kadarıyla çiftlikte 4 tüfek vardı. Tüfeklerden 2 tanesi uzun namluluydu. 1 tanesi kısa namlulu tek kırmaydı ve bir tanesi de otomatikti. Otomatik olan bozuktu" yanıtını verdi.
SATIN ALDIĞI TAVUKLARIN PARASINI ÖDEMEMİŞ
Diğer tanık Bilal Karamanlı da sanıkla kendisinden tavuk alması üzerine tanıştıklarını anlatarak, "Maktullerin öldürülmesine ilişkin eylemin kimin tarafından ne şekilde yapıldığına yönelik herhangi bir bilgim bulunmamaktadır. Ben pazarcılık yapmaktayım. Pazarda canlı tavuk satışı yaparak geçimimi sağlamaktayım. Sanığa, tarihini hatırlamadığım bir zaman diliminde müşteri olarak pazardan 1 ay arayla 100'er canlı tavuk sattım. Sanık, ilk parti tavukların parasını ödemiştir ancak ikinci parti sattığım tavukların parasını ödememiştir. Daha sonra sanığın tutuklu bulunması nedeniyle savcılıktan izin alarak sanığı kaldığı cezaevinde ziyaret ettim, tavukların parasını istedim. Jandarmanın bilgisi dahilinde muhtarla giderek çiftlikten tavuklarımı geri aldım" diye konuştu.
Bu arada diğer tanık olan Mehmet Ali Çayıroğlu'nun yeğeni İdris Çayıroğlu ise mahkemede tanıklık yapmak istemediği yönünde beyanda bulundu.
'BENİ BU OLAYLARIN İÇİNDEN KURTARIN'
Tutuklu sanık Mehmet Ali Çayıroğlu, tanık ifadelerinin ardından duruşmada üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, söz konusu kişiyi öldürmediğini ileri sürüp, beraat talebinde bulundu. Suçsuz olduğunu söyleyen Çayıroğlu, mahkeme heyetine "Elinize ayağınıza düştüm. Beni bu olayların içerisinden kurtarın. Savunmamda da belirttiğim gibi herhangi bir sebeple maktullerin öldürülmesine ilişkin eyleme katılmadım. Bu nedenle beraatime karar verilmesini ve tutuklu bulunduğum süre göz önüne alınarak tahliyeme karar verilmesini istiyorum" ifadelerinde bulundu.
Mahkeme heyeti, dosyadaki eksik hususların giderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırıp duruşmayı erteledi.
Öte yandan tutuklu sanığın, işlediği diğer cinayetlere ilişkin soruşturmaların ise sürdüğü öğrenildi.