Arnavutköy'de çakarlı araçla durdurduğu sürücüyü bıçakla yaraladığı gerekçesiyle tutuklu yargılanan sanık Muhammet Enes Uysal, 8 yıl 4 ay hapisle cezalandırıldı.
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Muhammet Enes Uysal, bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Müdahil Dadaş Aras ile taraf avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde "nitelikli yağma" suçundan açılan dava dosyasının bu dava dosyasıyla birleştirildiği belirtilerek, sanıktan bu suçla ilgili savunma alındı.
Sanık Uysal savunmasında, "yağma" suçlamasını kabul etmediğini belirterek, "Müştekinin aracından herhangi bir para veya eşya almış değilim." dedi.
SMA VAKFINA BAĞIŞ SÖZÜ KARŞILIĞINDA ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇTİ
Bu suçla ilgili beyanı sorulan müşteki Dadaş Aras, arabasında bulunan 30 bin liranın sanık tarafından alındığına dair bir görgüsü veya bilgisinin olmadığını anlatarak, "Olay sırasında aracımda 30 bin lira vardı. Sonraki aşamada bu paranın arabada olmadığı ortaya çıktı." diye konuştu.
Dadaş Aras, diğer suçlamalarla ilgili de Ramazan Bayramı sürecinde sanığın akrabalarının yanına gelerek pişmanlıklarını dile getirdiklerini ve sanık adına özür dilediklerini kaydederek, "Biz de onlara SMA Vakfına bağış yapmalarını söyledik. Onlar da bunu kabul etti. Dolayısıyla ben artık şahsi şikayetimden vazgeçiyorum." ifadesini kullandı.
Söz alan sanığın avukatı Murat Ertemli, "yağma" suçu ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmamasını, "hürriyeti tahdit, ulaşım araçlarının alıkonulması ve hakaret" suçlarından beraat isterken, "öldürmeye teşebbüs" suçunun müştekinin yaralarının ölümcül olmaması nedeniyle "yaralama" suçu sayılması ve haksız tahrik indirimi uygulanarak hüküm kurulması talebinde bulundu.
Mütalaası sorulan cumhuriyet savcısı, "nitelikli yağma" suçundan açılan davanın düşürülmesi, "kasten öldürmeye teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" suçlarından ise daha önce verilen mütalaa doğrultusunda hapis cezası verilmesini talep etti.
"HAKSIZ TAHRİK" İNDİRİMİ UYGULANDI, ADLİ KONTROLLE TAHLİYE EDİLDİ
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Uysal'ı, "öldürmeye teşebbüs" suçundan 12 yıl hapisle cezalandırdı. Haksız tahrik ve iyi davranış indirimi uygulayan mahkeme bu cezayı 7 yıl 6 aya düşürdü.
Sanığa, "ulaşım araçlarının alıkonulması" suçundan da 10 ay hapis cezası öngören heyet, bu cezayla ilgili sanığın kişiliği ve suçu işlemesindeki özellikleri ile ileride bir suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı gerekçesiyle herhangi bir indirim veya erteleme yoluna gitmedi.
"Nitelikli yağma" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından sanık hakkında beraat hükmü kuran heyet, müştekinin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle "hakaret" suçundan açılan davanın düşürülmesine yönelik karar aldı.
Muhammet Enes Uysal'ın, aldığı ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süreyi dikkate alarak tahliyesine hükmeden heyet, sanıkla ilgili "yurt dışına çıkış yasağı" ve "evine en yakın güvenlik merkezine haftada bir gün imza verme zorunluluğu" oluşan adli kontrol tedbirleri uygulanmasını kararlaştırdı.
OLAYIN GEÇMİŞİ
Müşteki Dadaş Aras, 21 Ağustos 2020'de, 06 GE 0633 plakalı kamyonuyla ambalaj malzemelerini Hadımköy'de bulunan bir firmaya naklettikten sonra dönüşte, İstanbul Caddesi'nde sanık Muhammed Enes Uysal'ın kullandığı çakarlı bir araç tarafından durdurulmuş ve aralarında yaşanan olayı telefon kamerasına kaydederek paylaşmıştı.
Sanığın bıçakladığı müştekinin paylaştığı görüntüler, tepkiye neden olmuştu.
Olaydan birkaç gün sonra 24 Ağustos'ta "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanan Uysal ile ilgili soruşturma yürüten Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma dosyasını iddianame hazırlanması için ağır ceza yargılamasının bağlı olduğu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bir fezlekeyle göndermişti.
Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Muhammet Enes Uysal'ın, "kasten öldürmeye teşebbüs, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" suçlarından 11 yıl 3 aydan 25 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını istenmişti.
Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığınca müştekiye ait 30 bin liranın olay sırasında kaybolduğu iddiası üzerine "yağma" suçundan başlatılan soruşturma ise delil tespit edilemediği gerekçesiyle takipsizlikle sonuçlanmıştı.
