50 tonları zorlamaya çalışıyoruz ama özellikle bu yılki iklimsel değişiklik, ani ısınmalar, ani soğumalar gülde çok ciddi anlamda verim kaybına sebep oldu. Zannediyorum geçen yılki rekolteyi yakalamamız da zor. Gülü toplamanın yanında bunun distilasyonu yapılarak yağının çıkarılması, suyunun çıkarılması ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası pazarlarda satışını gerçekleştiriyoruz" dedi.
Burdur bölgesinde önceki yıllarda 10 bin dekar alanda yapılan gül üretiminin son yıllarda 1000 dekara kadar düştüğünü anlatan Öztürk Sarıca, "Burdur gül üretiminde ciddi anlamda arka sıralara düşmeye başladı. Bu yıl gül alımındaki aksaklık biraz daha sökümlere sebep oldu ama ben gülün önümüzdeki yıllarda çok daha iyi para kazandıracağını, insanların gelir kaynağı olacağını düşünüyorum çünkü şu anda dünyada gül yağı frekansı en yüksek olarak biliniyor.
327 Mhz'lerde frekansı var. Bu da özellikle insanlarda mental durumunun düzeltilmesi için çok fazla kullanılıyor. Özellikle psikolojik sorunlar yaşayan insanlar gül yağı koklayarak psikolojik durumlarını düzeltmeye çalışıyor. Bu yönüyle de pahalı bir yağ. 4-6 ton gülden 1 litre yağ elde edebiliyorsunuz.
Bu yıl yaklaşık 10 litreye yakın bir gül yağı beklentimiz var. Şu anda bunu satmış durumdayız. Şu an fiyatlar 5 ile 7 bin euro arasında ama kalitesi daha düşük yağlar 4 bin euro civarında alıcı buluyor" diye konuştu.