İstanbul Sancaktepe'de ikamet eden Gülşen ve Süleyman Alkan çifti geçen ay ünlü bir online alışveriş sitesinden çocuklarına kıyafet sipariş etti. Alışveriş sitesi ürünü kargo firmasına verdi ve sipariş Alkan ailesine öğlene doğru ulaştı. Buraya kadar her şey olağandı. Olağandışı ve hem görenleri hem de duyanları hayrete düşüren olay ise sipariş tesliminin ardından başlayacaktı.
APARTMANDAKİ KOKU ORTAYA ÇIKARDI
Genç bir erkek kargo çalışanı siparişi Gülşen ve Süleyman Alkan çiftinin işte olması sebebiyle çocuklarına teslim edip binadan ayrıldı. Çocuklar ürünü masaya koydu. O dakikalarda apartman whatsapp grubunda hareketli dakikalar yaşanmaya başladı. Bir apartman sakini binada ağır bir koku aldığını söyledi.
Kokunun kaynağını araştırdığında gerek kattaki fazlalık eşyaların konulduğu bölümdeki koltuğunda, gerekse apartman içinde belli bölgelerde pislik gördüğünü yazdı. "Kimin çocuğu tuvaletini yaptı" diye de sordu. Kimse duruma anlam veremedi. Gece saatlerinde Alkan çiftinin çocukları kargolarının koktuğunu söyledi. Olay ise ertesi gün kamera görüntülerinin izlenmesiyle ortaya çıktı.
KARGOCU APARTMANA BÜYÜK TUVALETİNİ YAPTI, KARGOYA VE KOLTUĞA SİLDİ
Güvenlik kameralarını izleyen apartman sakinleri bir çocuğun değil apartmana giren kargocunun büyük tuvaletini apartman içine yaptığını tespit etti. Görüntülerde kargocunun elinde kargoyla bir sağa bir sola garip bir yürüyüş tarzıyla gittiği, katta bir bölümde oyalandığı belirlendi. Dahası kargocunun tuvaletini koltuk minderine ve teslim ettiği kargoya sildiği anlaşıldı.
BUZ DAĞININ GÖRÜNMEYEN YÜZÜ: PİSLİK
O gün kendilerine gelen kargocudan şüphelenen Gülşen Alkan çocuğunun "kargo kokuyor" dediği cümleyi de hatırlayınca parçaları birleştirdi. Kargonun arka yüzünü çevirdi ve hayatının şokuyla karşılaştı. Çünkü temiz tarafının yanı sıra buz dağının görünmeyen yüzünde koca bir pislik vardı. Alkan çifti soluğu vakit kaybetmeden savcılıkta aldı. Avukatları Barış Çabuk aracılığı ile suç duyurusunda bulundu.
O GÖRÜNTÜ VE KARGO POŞETİNİN FOTOĞRAFI SAVCILIKTA
Kargocunun kamera görüntülerini ve tuvaletini sildiği kargo poşetinin fotoğrafını delil olarak savcılığa sunan Gülşen ve Süleyman Alkan çifti, "Teslim anında bir sorun olmadı. Üzerinde büyük tuvalet olduğu anlaşılmasın diye temiz yüzü çevrilerek ürün teslim edildi. Kargocu bile isteye kasti hareket etti. Hem malımıza hem çevremize zarar verdi" dedi.
MALA DA ÇEVREYE DE ZARAR VERDİ
Kargocunun kimliğinin tespit edilmesini isteyen aile, kargoyu pislettiği için 'mala zarar verme', apartman katına büyük tuvaletini yaptığı için de ve Kabahatler Kanunu'ndaki 'çevreyi kirletme' ve 'Çevre Koruma Kanununa muhalefet' suçlarından dava açılmasını talep etti. Soruşturma başlatan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı kargocunun kimlik ve iletişim bilgilerinin verilmesi için kargo firmasına bildirimde bulundu. Şimdi hem kargocunun savunması hem savcılığın hayrete düşüren olayla ilgili vereceği karar merak konusu.
"EVE KARGO İSTEMEYE KORKAR OLDUM"
Akıl almaz olayla ilgili yaşadıklarını Sabah gazetesine anlatan Gülşen Alkan, "Ben olayın ardından kargoyu aradım. Özür dilemeye geldiler. Ben özürlerini kabul etmeyip şikayet edeceğimi söyledim. Olaydan sonra midem bulandı. Kargocu hastadır belki dedim ama niye ortalığa siliyor? Artık kargolara çok mesafeliyim. Eve dahi kargo istemeye korkar oldum. Pandemi süreci dışarı çıkıp ürün almayım evime kadar geliyor dedim ama bu şekilde olunca insan korkuyor. Artık gözümle bakıp, seçip alırım" dedi.
"SÜRECİ TÜM TÜKETİCİLER İÇİN SÜRDÜRECEĞİZ"
Hukuken olayı değerlendiren ailenin avukatı Barış Çabuk ise pandemi nedeniyle kargo firmalarının iş yükünün arttığını bu nedenle firmaların taşeron şirketlerle çalıştığını söyleyerek, "Kargo firmasıyla iletişime geçtiğimizde şüphelinin kendi personelleri olmadığını bu nedenle sorumluluklarının da bulunmadığını söyleyerek örtbas etmeye çalıştılar. Toplumun hijyene son derece önem verdiği zamanlarda çirkin hadise nedeniyle sadece özür dileyerek kurtulmaya çalışmışlardır. Bu ve buna benzer çirkin hadiseler nedeniyle tüketicilerde siparişlerin temizliği ve güvenliği hakkında haklı bir endişe doğmaktadır. Süreci yalnızca mağdur müvekkiller adına değil tüm tüketiciler için kararlılıkla sürdüreceğiz" diye konuştu.