Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi Pınar Gültekin, 16 Temmuz günü kayboldu. 5 gün sonra yapılan soruşturmanın ardından Pınar'ın eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, çıkan kavgada genç kızı boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine de beton döktüğünü itiraf etti.
Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Pınar'ın kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. Pınar, memleketi Bitlis'in Hizan ilçesinde toprağa verildi. Adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı ise 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek adam öldürmek' suçundan tutuklandı. Soruşturma kapsamında Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın da telefon sinyallerinden, ağabeyiyle aynı zamanda bağ evinde olduğunu tespit edilince tutuklandı. Geçen 15 Şubat'taki duruşmada, Mertcan Avcı imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi.
Davaya ilişkin dün yeni bir gelişme yaşandı. Avcı'nın annesi Ayten ve babası Selim Avcı ile Şükrü Gökhan Orhan ve boşandığı eşi Eda Karagün hakkında cinayetten sonra olay yerine giderek delilleri gizlemeye çalıştıkları suçlamasıyla iddianame hazırlandı.
"BAŞINDAN BERİ BU CİNAYETİN TEK BAŞINA İŞLENEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORDUK"
Hazırlanan iddianameyle davada sanık sayısı 6'ya çıktı. Yeni gelişmeye ilişkin detayları anlatan avukat Rezan Epözdemir "Soruşturmanın başından beri bu cinayetin tek başına işlenemeyeceğini, başkaca faillerin de olduğunu, suç delillerin gizleyen, yok eden, değiştiren başka faillerin de olduğunu düşünüyorduk. Biz insanın insan olma vasfına aykırı, hunharca, vahşice bir cinayetin tek başına işlenemeyeceğini düşünüyorduk. Soruşturmanın genişletilmesine ilişkin biraz önce bahsettiğim taleplerle birlikte savcılık anne, baba, eski eş ve ortağının da ifadelerini aldı. Fakat hepsi ne hikmetse Cemal Metin Avcı'nın gözaltına alındığı gün cinayet mahalline gitmişti. Hepsinin ifadeleri benzerdi. Birisi 'satmak için bağ evine gittik', bir ifadede 'tadilat amacıyla gittik' deniyor" diye konuştu.