Babaanne G.S. sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, "Burada olmayan çocukların dedesi, anneanne ve teyzelerinden de şikayetçiyim. Çocuklar mağdur oldular. Torunlarım ağır travma altındalar. Yaşlarının üzerinde ağır ilaçlar kullanıyorlar" dedi.
'ÇOCUKLARIMI ÖZLEDİM'
Mağdur çocukların öz babası Gürhan G. ise çocukların durumuna çok üzüldüğünü ifade ederek, "Ben çocuklarımı özledim, onlar da beni özlüyor. Devletimiz çocuklarıma iyi bakıyor. Ama onların benim sevgime ihtiyacı var. Çocuklarıma bunları yaşatanlar şu an serbest. Çocuklarım da yaklaşık 80 gündür benden ayrı. Sanıkların en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum" diye konuştu.
Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Serap Ertuğrul da sosyal hizmetler uzmanının yazdığı son raporun dikkate alınmaması gerektiğini belirterek, "Raporda babaannenin hastalığından bahsedilmektedir. Bu rapora dayanılarak çocuklar babaannelerinden alınmıştır. Babaanne için tam teşekküllü bir hastaneden rapor alınmalıdır. Çocukların akıbetinden babaannenin haberi yoktur. Çocuklar ağır ilaçlar kullanmaktadırlar. Çocuklar için de tam teşekküllü bir hastaneden rapor alınmalıdır. Sanıkların çelişkili beyanları vardır. Suç vasfı gözetilerek sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili de sanıkların tutuklanmalarını ve cezalandırılmalarını talep etti.
SAVCI: SANIKLAR TUTUKLANSIN
Duruşma savcısı, sanıkların üzerine atılı suçların katalog suçlardan olduğuna vurgu yaparak, "Mevcut delil durumu ve sanıkların üzerine atılı suçları işledikleri hususunda kuvvetli suç şüphesinin varlığı dikkate alınarak, sanıklar Merve A. ve Rahmi A.'nın tutuklanmalarına karar verilmesi kamu adına talep olunur" dedi.
Sanık Merve A. ise üzerine atılı iftiralardan dolayı televizyon kanalına çıkmak zorunda kaldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'de haksız yere linç edildik. Oğlumun son günlerde benimle yaptığı telefon kayıtlarının dinlenmesini istedim. O kayıtlar dinlenirse asıl o zaman her şey ortaya çıkacaktır. Ben size oğlumun videosunu izletmek istiyorum. O videoda zaten babasından bahsediyor. Çocuk babasına 'Babacım gel şunu yapalım' diyor. Burada hiç babaya hesap sorulmuyor. Asıl tüm bu olanlar babanın yanında oluyor. Madem biz istismarcı, tecavüzcü, darbediyormuşuz neden bize 4 ay sonra böyle bir iftira atıldı? Neden o zaman çocuklar Adli Tıp'a götürülüp darp raporu alınmadı? Çünkü tüm bunları öz baba ve babaanne biliyordu. Ben cezaevinden çıktıktan sonra babaanne oğluna hesap soracağımı biliyordu. Bu nedenle oğlundan yana oldu. Biz kötüysek neden çocuğu bize gönderdi? Madem evliymiş, neden hala benim kız kardeşim ile birlikte? Neden karısına ihanet ediyor, madem çocuklarını bu kadar özlüyormuş? 'Ben eridim bittim' diyor. Yalan söylüyor. Ben burada duruyorsam çocuklarım için duruyorum. Ben çocukların çizimlerini görmedim. Çocuklarımı ifşa etmedim. Babaanne gecenin bir yarısı birilerini arıyor. 'Benim bu olayı medyaya duyurmam lazım' diyor. Babaanne çocuklarını, çizimlerini ifşa ediyor. Bunlar çocuklara Istismar sayılmıyor mu? Olayları başka yere saptırıyorlar. Benim bilmediğim başka bir rapor var mı? Rahmi veya başka insanlarla ilgili 'Böyle bir şey olmuş' diye rapor var mı? Yok. Herkes görmek istediğine inanıyor. Ben suçlamaları kabul etmiyorum. Hiçbirinize de hakkımı helal etmiyorum."
'SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM'
Sanık Rahmi A. da şikayetçi avukatlarının daha önce bu konuda öz baba ve babaannelerini suçladıklarını belirterek, "Şimdi suçu bize atıyorlar. Ben bu suçları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum" dedi.
Sanık avukatları ise baroların katılma taleplerinin reddini talep ederek, ortaya atılan iddiaların somut delillerden yoksun olduğunu, müvekkillerinin can güvenliğinin olmadığını öne sürerek, sanıkların adli kontrol kararlarının da kaldırılmasını istedi.
Sanıkların tutuklanmasına yönelik talebi reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 15 Kasım'a erteledi. Mahkeme, sanıklar hakkında adli kontrol kararının da devamına hükmetti.