"OMİCRON İLE İLGİLİ SANKİ HİÇ HASTANEYE YATIRMIYOR GİBİ BİR ALGI VAR"
Omicron varyantının hastanelere yansımasının az olduğuna dikkat çeken ve aşının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Mutlu olduğumuz taraf; yatışlara nisanda veya aralıkta yaşadığımız geçmiş dönemde yaşadığımız piklere göre daha az yansıdığı bunun da Omicron varyantının ciddi hastalık yapma potansiyelinin daha az olması hem de aşıların etkisi olduğunu öngörüyoruz. 5-6 kat az hasta yatırma oranımız var. Bu insanları rehavete kaptırmasın, çünkü salgın bitmemiş durumda, salgının seyri ve kliniği değişmiş durumda. İnsanların rapel dozlarını, aşılarını, izolasyonlarına, maskesine, mesafesine yine devam etmesini bekliyoruz. Toplumun uyumundan ben memnunum, tabi ki uyumsuz insanlar da çıkıyor.
Omicron ile ilgili sanki hiç hastalık yapmıyor veya hiç hastaneye yatırmıyor gibi bir algı var. Bugün baktığınız zaman hastanelerimizde aşılarını tamamlamamış, rapellerini olmamış hasta oranımız çok yüksek. Yüzde 60-70 oranında aşısını yaptırmamış veya eksik yaptırmış hastalarımızdan oluşuyor. Ne zaman bitecek sorusu var herkeste, 2 sene oldu insanlar bunaldı, bunu bilim dünyasındaki hiçbir insan tahmin bile edemiyor. Bu yükseliş ve pikten sonra artık bu salgın bitecek mi diye ümit içindeyiz. İstanbul'da şu ana kadar yaklaşık 25 milyona yakın aşı yaptık. Çift doz aşılarını tamamlayanlarımızın oranı yüzde 78 bandına yaklaşmış durumda. Kendi aşımız Turkovac'ı da yaklaşık 50 bin tane yaptık. Günlük 300 bin doz aşı yapabilir kapasitemiz var. Bu tabi rapel sayısına göre değişebiliyor. Stokta da bir sorunumuz yok. Türk aşısı kendi aşımız sonuçta insan gurur duyuyor yaparken sadece güvenle değil gururla da yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
"ŞUBAT AYINDA RAHATLAYACAĞIMIZ KONUSUNDA ÖNGÖRÜMÜZ VAR"
Hastanelerde oluşan PCR testi kuyrukları ve yükselen vaka sayılarının ne zaman düşüş gösterebileceğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Memişoğlu, "Vatandaşların hastanelerimize PCR testi başvurusunda artış oldu. Yaklaşık İstanbul'da maksimum 160-170 bin test yapıyoruz. Grip de var, normal hastalıkları da yönetmeye çalışıyoruz. Kış sezonunda hastalık yükümüz zaten artıyor. Bir de bekletilmiş sağlık hizmeti var, bunu da yönetmek durumundayız.
En iyi şekilde yönetiyoruz, bunu azaltmak için her türlü çabayı da şu anda yapıyoruz. Kamu hastanelerine biraz daha fazla başvurular var. Bu kişisel bir öngörüdür ama ocak sonu itibariyle en geç bunun aşağı doğru bir seyir seyredeceğini öngörüyoruz. Çünkü şu an ocağın ortasına yaklaşmış durumdayız birkaç hafta da buraya geldiysek birkaç hafta içinde de bunun düşüş trendini göreceğimizi ben öngörüyorum. Şubat ayında biraz daha rahatlayacağımız konusunda bir öngörümüz var" şeklinde konuştu.
"KİŞİSEL TEDBİR SİSTEMSEL YASAKLARDAN ÇOK DAHA ÖNEMLİDİR"
Kısıtlama uygulamaları yerine kişisel tedbirin ön planda olduğu bir sürecin olması gerektiğine vurgu yapan Memişoğlu: "Maske, mesafe o kültürü oluşturduk artık biz bunu yasaklarla kısıtlarla değil esasında insanları bilinçlendirerek, eğiterek ve uyumunu sağlatarak başarmaya çalışıyoruz. Dışarı çıkmasını yasaklasanız eğer bilinç yoksa komşuya gidiyor insanlarımız, çocukları okula göndermeseniz sokakta bir araya geliyor. Hiçbir hasta sokakta tedavi edilmedi, hiçbir hasta yoğun bakım bulamadığı için kaybedilmedi.