"MİTHAT BANA, 'ABLA BENİM NAMUSUM SEN KARIŞAMAZSIN' DEDİ"
Olay anında Şilan Topal'ın yanında olan ve duruşmada tanık olarak dinlenen Hediye Özçelik, "Şilan Topal benim dünürümün kızı olur. Olay günü biz evin önünde oturuyorduk. Bir taksi geldi, Şilan Mithat'ı görünce binaya kaçtı. Mithat, Şilan'ın arkasından giderek bina girişinde yakaladı, Şilan bağırmaya başladı. Yanlarına giderek Şilan'ı Mithat'ın elinden kurtarmaya çalıştım. Bu sırada taksiden bir şahıs indi ve beni itekledi, Mithat'a yardım etti. Çekiştirerek taksiye doğru götürdüler. Mithat'a yapmamasını söyledim. Mithat bana, 'abla benim namusum sen karışamazsın' dedi" ifadelerini kullandı.
"KIZIM BAŞINA BİR ŞEY GELİRSE KARŞINDA BENİ BULURSUN' DEDİ"
Tanık olarak dinlenen taksi şoförü Mert H. ise beyanında, "Olay günü Dolapdere istikametinde ilerlerken 3 erkek şahıs el kaldırdı. Söz konusu takside o gün çalışmaya başlamıştım. Şahıslar bana 'acil çabuk' dediler. Bu sırada Çağlayan istikametine doğru seyir halindeydik. Bir sokağa girdik ilerde durdurdular, arka koltukta oturan şahıs araçtan indi. Sonra bir bağırtı sesi geldi, 'imdat polis' diye. Şoka girmiştim bu sırada araçtan inen iki kişi, Şilan'ı araca bindirdiler. Aracın önünde oturan şahıs hatırladığım kadarıyla araçtan inmedi. Sonra benim yakama yapışarak 'hadi yürü yürü' diye bağırdı, korktuğum için devam ettim. Şilan araca bindirildikten sonra tepki vermedi. Önde oturan şahıs Şilan'ın konuştuğu şahsa 'bak sadece konuşacaksınız kızım başına bir şey gelirse karşında beni bulursun' dedi" şeklinde konuştu.
Mahkeme, sanıklar Mithat Topal ile Maksut Yıldız'ın tutuklu kaldıkları süre ve kaçma şüpheleri bulunmadığı gerekçesiyle tahliyelerine karar verdi. Mithat Topal'ın Şilan Topal'ı kaçırdığı esnada bindirdiği taksinin şoförü Mert H. hakkında suçu bildirmediği gerekçesiyle Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
ÖLDÜRÜLECEĞİM BEN BİLİYORUM
Polis korumasında olduğu için duruşmanın ardından polis aracıyla adliyeden ayrılan Şilan Topal, araca binerken, "Tahliye oldular her zamanki gibi. Adalet yine yerini bulmadı. Öldürüleceğim ben biliyorum" dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheliler Mithat Topal, Rahim Maral ve Maksut Yıldız'ın 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 4 yıldan 14 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.