Türkiye'de bir özel üniversitede Sosyoloji Bölümü Başkanı olan 65 yaşındaki Prof. Dr. Ayşe Nilüfer Narlı'nın dolandırılmasına ilişkin açılan dava, dün İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Sanık Mustafa Sakar açılan davada ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, Nilüfer Narlı'da avukatıyla birlikte katıldı.
Sabah'ta yer alan habere göre, Sanık Sakar ifadesinde, "Ayın birinde İstanbul'a dosyam için ve iş sezonu için geldim. Ayın ikisinde müştekiden poşeti alan ben değilim. O gün yorgundum akşam dörde kadar uyudum ve bir Avm'ye gittim. Ayın 4ünde arkadaşım aradı arkadaşım bir poşet alacaksın Urfa'ya yollayacaksın dedi. Ne olduğunu bilmiyordum polisler beni aldı.
Hiç bir şeyden haberim yoktu. Arkadaşımın böyle bir şey yapacağı aklıma gelmezdi. Şişlideyken polisler beni aldı. Gerçekten bu olayla bir alakam yok. 65 yaşında annem ve babam var onlara bakacak kimse yok onlara böyle bir şeyi yapıp yalnız bırakamam. Arkadaşım memlekette bana Yardımcı oluyordu. O yüzden benden istediği şeyin nedenini sormadım. Müştekiyi ayın 4ü hariç hiç görmedim sadece 30 saniye yüzünü gördüm' diyerek kendisini savundu.
HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Nilüfer Narlı ise, 'Öyle bilgiler sundular ki iradem sarsıldı, tuzağa düşürüldüm. Sadece devletin bilebileceği bilgilerdi. Paraları kriminale vereceğiz dediler. 2 Şubat günü evden çıktım hava yağmurluydu. Siyah giyinmiş biriydi. Parola söyleyin dedi Pınar dedim. O da maskesini indirip Barış dedi. 4 Şubat günü ziynet eşyaları için yine evden çıkıp teslim ettim. Eve döndüm polis suçüstü yapmış çantadakileri teslim aldım. Günlerce dolandırıldım. şikayetçiyim' dedi.