RAPORLARDA İDDİALARA YER VERİLMEMİŞ
Dosyayı inceleyen Yargıtay 3'üncü Hukuk Dairesi, Akyüz'ün başvurusunu haklı bularak, istinaf mahkemesi kararının kaldırılmasına, ilk derece mahkeme kararının ise bozulmasına karar verdi. Dava dosyası yeniden görülmek üzere ilk derece mahkemesine gönderildi. Soruşturma sırasında alınan adli tıp kurumu raporu ile yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilen Yargıtay kararında, soruşturma sırasında doktor O.G.T. verdiği ifadede, kendisinin servikal açıklığın 8-9 santimetre olduğunda haber verilmesini ebeye bildirdiğini ancak kendisinin doğumhaneye çağrıldığında bebek başının alın hizasına kadar dışarıda olduğunu, başın sol tarafından göbek kordonunun prolabe olup sıkıştığını söylediği belirtildi. Doktor O.G.T.'nin ebenin eliyle bebeğin başını bastırarak engellediğini gördüğünü, kendisinin göbek kordonunu göstererek yüksek sesle, 'Bunu görmediniz mi?' diye uyardığını söylediğine de kararda dikkat çekildi.
'1974'TEN BU YANA BÖYLE BİR OLAY YAŞANMADI'
O.G.T.'nin göbek kordonundaki baskıyı rahatlatmak için epiyotomi yaptığını, kristaller manevrası ile bebeğin doğumunu gerçekleştirdiğini anlattığı kararda vurgulandı. Kararda O.G.T.'nin ebelerin doğumları gerçekleştirebildiğini söylediği de ifade edildi. Kararda, doktorun bu olaydan ebenin zaten multipar olan anne Gülseren'in doğumunu gerçekleştirmesi gerektiğini söylediğine dikkat çekilerek, "Bebeğin çıkışını eliyle ittirip, üstelik prolabe olan göbek kordonunu göre engellememesi gerekirdi. 1974 yılından bu yana böyle bir olay yaşanmadı. Yaşatılan bu olaydan dolayı çok üzgünüm" ifadeleri de yer aldı. Adli tıp ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının da bu hususlar konusunda bir değerlendirme bulunmadığına dikkat çekildi. İlgili raporlarda doktorun ve ebenin doğumdaki rolü, doktorun doğumun başından itibaren ameliyathanede olması gerekip gerekmediği, erken müdahale olsaydı; bebeğin kurtarılıp, kurtarılamayacağı gibi durumlar tartışılmamakla birlikte, söz konusu raporun davacıların itirazlarını da karşılar mahiyette olmadığı da belirtildi.
3 KİŞİLİK BİLİRKİŞİ HEYETİ OLUŞTURULACAK
Yargıtay, üniversite öğretim üyelerinden, kadın doğum konusunda uzman ve akademik kariyere sahip kişilerden 3 kişilik bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına, ebe ile doktorun doğum sırasındaki rolleri ve sorumluluklarının tartışılmasına, doktorun doğumun başından itibaren ameliyathanede olmasının gerekip gerekmediği, eğer olsaydı; bebeğin kurtarılıp kurtarılamayacağı gibi hususlarda, nedenlerinin açıklanmasını da kapsayan rapor alınmasına da hükmetti. Bozma kararı sonrasında, 19 Nisan'da dava İzmir 6'ncı Tüketici Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı. Mahkeme, Yargıtay kararında da belirtildiği üzere açıkta bırakılan ve cevaplanmayan hususları ele alacak, avukat Seyit Mehmet Akyüz ve müvekkillerinin itiraz ettiği noktaları değerlendirecek bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Bebeklerini kaybeden çiftin avukatı Seyit Ahmet Akyüz, "Adaletin geç de olsa yerini bulacağını umuyoruz. Soruşturma ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarının, bizim itirazlarımıza ve var olduğunu söylediğimiz kusurlara hiçbir cevap vermediğini söylemiştik" dedi.