Enam Suresi Okunuşu, Türkçe Arapça Anlamı Ve Fazileti! Enam Suresi Okuyun: Enam Suresi 122. Ayet Fazileti

Enam suresinin bahsettiği konu Allah ve Peygamber inancıdır. Adalet ve ölümden sonraki yaşam kavramlarına değinir. Allah'a doğru bir şekilde inanmanın önemini vurgular.

Giriş Tarihi :07 Mayıs 2024 , 16:38 Güncelleme Tarihi :07 Mayıs 2024 , 16:38
Enam Suresi Okunuşu, Türkçe Arapça Anlamı Ve Fazileti! Enam Suresi Okuyun: Enam Suresi 122. Ayet Fazileti

Enam Suresi, Allah'ın sonsuz rahmet ve bereketinin bir işareti olarak kabul edilir. Bu surenin okunması, özellikle geniş rızık ve Allah'ın lütfuna erişmek isteyen müminler için tavsiye edilir. Herhangi bir zamanda okunabilmesi, Enam Suresi'nin her durumda Allah'a sığınma ve O'ndan yardım isteme niyetini gösterir. Okuyanlar, Allah'ın bereketli nimetlerinden, beklenmedik anda gelen güzelliklerden istifade etmeyi umut ederler.

Enam Suresinin Okunuşu, Türkçe Anlamı Ve Fazileti

Nam suresinin temelinde adalet yer alır. Enam suresi Medine bölgesinde gönderildiğine dair bilgiler verir.

Enam Suresi Kaç Ayet?

Enam suresinin ayet sayısı 165'tir.

Enam Suresi Nasıl Okunur?

Enam suresinin Arapça okunuşu şöyledir:

El hamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûr(nûra), summellezîne keferû bi rabbihim ya'dilûn(ya'dilûne).

Huvellezî halakakum min tînin summe kadâ ecelâ(ecelen), ve ecelun musemmen indehu summe entum temterûn(temterûne).

Ve huvallâhu fîs semâvâti ve fîl ard(ardı), ya'lemu sırrakum ve cehrekum ve ya'lemu mâ teksibûn(teksibûne).

Ve mâ te'tîhim min âyetin min âyâti rabbihim illâ kânû anhâ mu'rıdîn(mu'rıdîne).

Fe kad kezzebû bil hakkı lemmâ câehum, fe sevfe ye'tîhim enbâû mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

E lem yerev kem ehleknâ min kablihim min karnin mekkennâhum fîl ardı mâ lem numekkin lekum ve erselnâs semâe aleyhim midrâren ve cealnâl enhâra tecrî min tahtihim fe ehleknâhum bi zunûbihim ve enşe'nâ min ba'dihim karnen âharîn(âharîne).

Ve lev nezzelnâ aleyke kitâben fî kırtâsin fe le mesûhu bi eydîhim le kâlellezîne keferû in hâzâ illâ sihrun mubîn(mubînun).

Ve kâlû lev lâ unzile aleyhi melek(melekun), ve lev enzelnâ meleken, le kudıyel emru summe lâ yunzarûn(yunzarûne).

Ve lev cealnâhu meleken le cealnâhu raculen ve le lebesnâ aleyhim mâ yelbisûn(yelbisûne).

Ve lekadistuhzie bi rusulin min kablike fe hâka billezîne sehırû minhum mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne).

Kul sîrû fîl ardı summenzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).

Kul li men mâ fîs semâvâti vel ard(ardı), kul lillâh(lillâhi), ketebe alâ nefsihir rahmete, le yecmeannekum ilâ yevmil kıyâmeti lâ raybe fîhi, ellezîne hasirû enfusehum fe hum lâ yu'minûn(yu'minûne).

Ve lehu mâ sekene fîl leyli ven nehâr(nehâri), ve huves semîul alîm(alîmu).

Kul e gayrallâhi ettehızu veliyyen fâtırıs semâvâti vel ardı ve huve yut'ımu ve lâ yut'am(yut'amu), kul innî umirtu en ekûne evvele men esleme ve lâ tekûnenne minel muşrikîn(muşrikîne).

Enam Suresinin Türkçe Anlamı Nedir?

Enam suresinin Türkçe meali şöyledir:

Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar

Sizi bir çamurdan yaratan, sonra ölüm zamanını takdir eden ancak O'dur. Bir de O'nun katında muayyen bir ecel (kıyamet günü) vardır. Siz hâla şüphe ediyorsunuz.

O, göklerde ve yerde tek Allah'tır. Gizlinizi, açığınızı bilir. (Hayır ve şerden) ne kazanacağınızı da bilir.

Rablerinin âyetlerinden onlara (kâfirlere) bir âyet gelmeyedursun, o âyetlerden ille de yüz çevirirler.

Gerçekten onlar, kendilerine Hak geldiğinde onu yalanlamışlardı. Fakat yakında onlara alay ettikleri şeyin haberleri gelecektir.

Görmediler mi ki, onlardan önce yeryüzünde size vermediğimiz bütün imkânları kendilerine verdiğimiz, gökten üzerlerine bol bol yağmurlar indirip evlerinin altından ırmaklar akıttığımız nice nesilleri helâk ettik. Biz onları, günahları sebebiyle helâk ettik ve onların ardından başka nesiller yarattık.

Eğer sana kâğıt üzerine yazılmış bir kitap indirseydik de onlar elleriyle onu tutmuş olsalardı, yine de inkâr ediciler: Bu, apaçık büyüden başka bir şey değildir, derlerdi.

Muhammed'e (görebileceğimiz) bir melek indirilseydi ya! dediler. Eğer biz öyle bir melek indirseydik elbette iş bitirilmiş olur, artık kendilerine göz bile açtırılmazdı

Eğer peygamberi bir melek kılsaydık muhakkak ki onu insan sûretine sokar onları yine düşmekte oldukları kuşkuya düşürürdük.

Senden önceki peygamberlerle de alay edilmiş, bu yüzden onlarla alay edenleri alay ettikleri şey (azap) kuşatıvermişti.

De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!

(Onlara) Göklerde ve yerde olanlar kimindir? diye sor. "Allah'ındır" de. O, merhamet etmeyi kendi zatına farz kıldı. Sizi, varlığında şüphe olmayan kıyamet gününde elbette toplayacaktır. Kendilerini ziyana sokanlar var ya işte onlar inanmazlar.

Gecede ve gündüzde barınan her şey O'nundur. O her şeyi işitendir, bilendir.

De ki: Gökleri ve yeri yoktan var eden, yedirdiği halde yedirilmeyen Allah'tan başkasını mı dost edineceğim! De ki: Bana Müslüman olanların ilki olmam emredildi ve sakın müşriklerden olma! (denildi).

De ki: Ben, Rabbim'e isyan edersem gerçekten büyük bir günün (kıyametin) azabından korkarım.

Enam Suresi Neden Bahseder?

Enam suresinin bahsettiği konu Allah ve Peygamber inancıdır. Adalet ve ölümden sonraki yaşam kavramlarına değinir. Allah'a doğru bir şekilde inanmanın önemini vurgular.