Hekim
CERRAHE SALİHA HATUN
Kocasının ölümünden sonra Saliha Hatun yaptığı fıtık ameliyatlarıyla imparatorlukta meşhur oldu. Bu yüzden cerrahenin İstanbul'un her semtinden hastaları olduğu gibi Tırhala'dan Arapgir'e kadar imparatorluğun dört bir köşesinden de ameliyat olmak için gelen yüzlerce hastası vardı.
Saliha Hatun'un her taraftan birçok hastası vardı. Hastalarının, İstanbul Fatih (At Meydanı, Tokludede, Debbağ Yunus, Unkapanı), Galata, Üsküdar (Bulgurlu, Hasan Ağa), Rumeli (Tırhala, Florya, Tırnova, Yenişehir, Draboliçe-Mora), Bursa (İnegöl), Trabzon, Erzurum, Sakız, Arapkir gibi imparatorluğun muhtelif yerlerinden olduğu görülür. Gelen hastalarda erkek-kadın, müslim-gayrimüslim gibi bir ayrım da söz konusu değildir. Şifa bulmak isteyen herkes Saliha Hatun'a koşmuştu.
Saliha Hatun'un gerçekleştirdiği tespit edilen operasyonlar arasında en yaygın olanı fıtık ameliyatıdır. Saliha Hatun'un bu ameliyatlarının ücretleri 400 ile 3.000 akçe arasında değişmekteydi. Aradaki farklar hastalığın seyri ve ameliyatın zorluğuyla ilgili olabileceği gibi muhtemelen hastanın mali durumu da etkiliydi. Saliha Hatun'un gerçekleştirdiği bir diğer ameliyat ise ur ameliyatı idi. Unkapanı'ndan gelen Lika'nın başının sol tarafındaki uru almak için 300 akçe ücret almıştı.
Saliha Hatun'un girdiği ameliyatlar şüphesiz bunlarla sınırlı değildi. Zira kayıtlara yansıyan ameliyatlar rıza senetleri olan ameliyatlardır. Dolayısıyla yüzlerce ameliyat yapmış olmalıdır.
Ameliyat belgeleri
ÖLÜRSEM DOKTORUMDAN HESAP SORMAYIN
Üsküdar'a bağlı Bulgurlu köyünde oturan Abdullah oğlu Mahmud Efendi isimli kişinin mahkememize gelerek cerrahlık ilminde usta ve akranları arasında seçkin bir cerrah olan olan Küpeli kızı Saliha Hatun'un huzurunda, "Hâlen ben fıtık hastalığından dolayı rahatsızım. Tedaviye acil olarak muhtacım. Tedavim için Saliha Hatun'a peşin olarak 600 akçe verdim. Eğer Cerrahe Saliha Hatun'un operasyonu sırasında şifa bulamayıp Allah'ın emriyle ölürsem, varislerimden ve dışardan herhangi bir kişi Saliha Hatun'u dava ederse hakimler nezdinde kabul edilmeye" dediği sicile kaydolundu. 3 Ağustos 1623.
Şahitler: Abdüllatif oğlu Ahmed Çelebi; Halil oğlu Abdüllatif Halil; Resul oğlu Mehmed
Anadolu'da Erzurum'da oturan Mehmed oğlu Murad isimli kişi mahkememize gelip cerrahlık ilminde usta ve akranları arasında seçkin bir cerrah olan Cerrahe Küpeli kızı Saliha Hatun'un huzurunda, "Hâlen ben fıtıktan dolayı rahatsızım. Tedavi olmak istiyorum. Hastalığımı tedavi etmek için Saliha Hatun'la 3 bin akçe karşılığında anlaştım. Cerraheye tedavi ücretimin 600 yüz akçesini peşin olarak verdim. Kalan 2.400 akçe borcumdur. Vermeyi taahhüt ediyorum. Eğer ameliyatım sırasında iyileşemeyip Allah'ın emriyle ölürsem, varislerimden ve dışardan herhangi bir kişi Saliha Hatun'u dava ederse hakimler nezdinde kabul edilmeye" dedi. Saliha Hatun da söylenileni tasdik etti. 28 Ekim 1623.
Şahitler: Seyyid Halil oğlu Seyyid Ahmed Çelebi; Seyyid Abdullah oğlu Seyyid Halil; Mustafa oğlu Mehmed Beşe; Abdülkerim oğlu İsmail; Abdullah oğlu Yusuf; Mahmud oğlu Hasan; Ali oğlu Davud.
Ruhban sınıfından Luiz oğlu Yuvan mahkemeye gelerek karşısında Cerrah Yani oğlu İstati bulunduğu halde hür iradesiyle; "Ben fıtık hastalığına müptelayım. Adı geçen Cerrah İstati, bu hastalığın iyileştirilmesinde mahir olduğundan tedavi için kendisini belirli bir süre dahilinde 600 akçe ücret ile onun da rızasıyla kiraladım. Âdet üzere kasığımı yarıp fıtık olan bölgeyi keserek tedavi etmesi için kendisine emrettim. Şayet ben bu ameliyatım nedeniyle ölürsem diyetimden onun sorumlu olmayacağını, bu bakımdan söz konusu davalarda kendisinin zimmetini kesin olarak ibra ettiğimi beyan ederim" dediğinde talep üzerine şer'î olarak tasdik edildi. 7 Mayıs 1663.
Şahitler: Recep oğlu Mustafa; Recep oğlu Musa; Abdullah oğlu Hüseyin; Abdullah oğlu Siyavuş.
YAZIYI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN