"DUVARDAN AŞAĞI ATILDIM"
Olay sırasında bayılan Asya Karaali "Bana küfrettiler ve yüzüme yumruk attılar. Daha sonra yaklaşık 2 metre yüksekliğindeki bir duvardan aşağı atıldım. Neden bayıldığımı hatırlamıyorum. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Güney Kıbrıs'taki hastanede bana bir şeyimin olmadığı söylendi. Ancak parmağım kırık, vücudumun her yerinde morluk var dişlerim bile kırıldı bu cinayete teşebbüstür" diyerek yaşadığı korku dolu anları anlattı.
Genç kızın ifadelerini ciddiye almayan Rum polisi basın sözcüsü, Karaali'nin çitten düştüğünü açıklamıştı. "Mağusa Bölgesi Polisi" Basın Sözcüsü Stiv Theodolu yaptığı açıklamada, iki grup arasındaki kavganın ardından iki şüphelinin, 25 yaşındaki genç kıza saldırarak darp ettiğinin görüldüğünü bunun neticesinde de Karaali'nin 2 ila 3 metrelik bir çitten düşerek yaralandığını belirmişti. Olaya ilişkin ortaya çıkan güvenlik kamerası görüntüleri ise olayın bu şekilde gerçekleşmediğini gözler önüne serdi. Görüntülerde Karaali, net bir şekilde duvardan aşağı atılıyor.
CİNAYETE TEŞEBBÜS
Hakkını sonuna kadar arayacağını söyleyen Asya Karaali "Elimden geleni yapacağım. Benim yerimde başka bir kadın olabilirdi. Bu olay cinayete teşebbüstür. Fiziksel durumumdan çok psikolojimi kim düzeltebilir? Bu iş burada bitmeyecek" ifadesini kullandı.
Türk kızının yaşadığı bu ırkçı saldırının büyük yankı uyandırması sonucu KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da Asya Karaali'yi aradı. Geçmiş olsun dileklerini ileterek olayın takipçisi olacaklarını belirtti. Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin Cumhurbaşkanı Nikos Hristodulidis, Karaali'nin darp edilmesiyle ilgili Cumhurbaşkanı Tatar'ı aradığı açıklandı.
GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ'NDEN KINAMA
Güney Kıbrıs Rum Kesimi'nin Lideri Nikos Hristodulidis, olayla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. KKTC Dışişleri Bakanlığı da saldırıyı kınadı.
POLİS SÖZCÜSÜ IRKÇI SALDIRI DEĞİL DEDİ
Rum Adalet Bakanı Anna Procopiou, olayın toplumda giderek artan şiddet olaylarından biri olduğuna dikkat çekti. Rum polis sözcüsü Steve Theodoulou ise ilk belirlemelerine göre olayın ırkçı saldırı olmadığı yönünde görüş açıkladı. Bu ifade üzerine KTTC Dışişleri Bakanlığı'nda sert bir açıklama geldi.
RUMLAR KENDİLERİNİ ADA'NIN TEK SAHİBİ OLARAK GÖRÜYOR
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Rumların kendilerini Ada'nın tek hakimi olarak gördükleri ve Türklere tahammül edemediklerini bir kez daha gösterdikleri vurgulanarak, "Vatandaşımız Asya Karaali, ziyaret amacıyla gittiği Güney Kıbrıs'ta önce tacize uğramış, konuşmasından Türk olduğu anlaşılınca da ciddi şekilde darbedilmiştir. Küstah saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Rum güvenlik makamlarından, ırkçı saldırının faillerini tez zamanda adalete teslim etmesini ve gereken cezanın verilmesini istiyoruz." ifadelerine yer verildi.
GKRY Meclis Başkanı Annita Dimitriu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Son günlerde yaşanan şiddet, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı ile ilgili olaylar münferit olaylar olarak değerlendirilemez. Bir kıvılcım gibi feci sonuçlara yol açabilecek olayları toplum olarak kesinlikle kınamamız gerekmektedir. Yetkililerden, sorumluların adalet önüne çıkarılması için derhal harekete geçmelerini bekliyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Olayın ciddiyetini anlayan Theodolu, daha sonra yaptığı açıklamada olayın ırkçılık nedeniyle çıkıp çıkmadığı şeklindeki soru üzerine tüm ihtimallerin değerlendirildiğini söyledi.
2 SALDIRGAN TUTUKLANDI
Yürütülen soruşturma kapsamında, .Rum polisi, saldırıya karışan 22 ve 30 yaşlarındaki iki Rum genci tutukladı.Yakanan iki tacizci Rum gencine 4 gün tutukluluk verildi. Otomobilinden beyzbol sopası alan ve kavgaya karışan bir Kıbrıslı Türk genç hakkında da yakalama kararı aldı.
Karaali, sosyal meydayan paylaştığı son gönderisinde "Suçlular 3 kişiydi, 2si tutuklandı. Bugün bana teyit ettirip tekrardan ifademi aldılar. Dosya tamamlandı, mahkeme tarihini bekliyorum. Bu süreçte beni destekleyen mesaj atan rum ve türk halkına teşekkür ediyorum." dedi.
Asya Karaali ise hem Türkiye'den hem de KKTC'den kendisine büyük destek geldiğini açıkladı.
Karaali sosyal medya hesabından "Yanımda olan herkese teşekkür ederim. Sesimizi duyurabildik, saldırganlar tutuklandı. Geçirdiğim süreç zorlu, bu saatten sonra suçluları adalete teslim ediyorum. Gerek fiziksel gerek psikolojik olarak etkilendiğim için sosyal medyadan uzak durma kararı aldım. Tekrardan hepinize bu süreçte yanımda olduğunuz için çok teşekkür ediyorum, yalnız olmadığımı bilmek beni daha da güçlendirdi" mesajını paylaştı.
Yaşanan kabusun ardından Asya Karaali ile görüşen A Haber muhabiri Rıza Açıkgöz Lefkoşa'dan detayları aktardı:
"2003 yılında ara bölgenin açılmasıyla beraber geçişler başladı ve bugüne kadar böyle büyük bir olay yaşanmadı. Asya Karaali ile konuştum ve olayların nasıl yaşandığını anlattı. Asya 'Her zaman yaptığımız gibi arkadaşlarımızla Güney Kıbrıs'a gittik. Ayia Napa'ya gittik. Olayın yaşandığı Cuma akşamı eğlenceden sonra arabalara yürürken 3 Rum genci geldi. Bize arkadaşlık teklif edip sarılmaya çalıştılar ancak biz reddettik. Onlar bize saldırmaya çalıştı ve taciz ettiler. Onları ittirince diğer arkadaşlar bizim yardımımıza koştu. Gençler bizlerin Türk olduğunu anlayınca bizi dövdüler. Videoda görünen erkek bana yumruk attı. Ben bayıldım. Bayıldıktan sonra beni Ayia Napa'nın yüksek bir yerinden aşağı atmaya çalıştı. Arkadaşlarımın yardımıyla kurtuldum." dedi.
Rıza Açıkgöz, "Asya yaşadıklarından sonra Güney Kıbrıs bölgesinde şikayette bulundu. Türk tarafına geçince olayı sosyal medyadan paylaştı ve Güney Kesimi olayın ciddiyetini anladı ve harekete geçerek zanlıları tutukladı. Olayı öğrenen Ersin Tatar hemen Asya Karaali'yi arayarak geçmiş olsun dileklerini sundu ve her türlü desteği vereceklerini söyledi. Rum Kesimi de Ersin Tatar'ı arayarak konunun takipçisi olduklarını söyledi." ifadelerini kullandı.
GKRY'DEKİ SİYASİ PARTİDEN AÇIKLAMA
GKRY'deki siyasi partilerden Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) tarafından yapılan açıklamada, Aya Napa ve Limasol'da yaşanan saldırıların derhal araştırılarak, suçluların cezalandırılması istendi.
Son günlerde Aya Napa ve Limasol'da yaşanan saldırıların endişelere sebep olan diğer benzer suç olaylarına eklendiğine işaret edilen açıklamada, böylesi saldırıların sadece cezalandırılması gereken suçlar değil, aynı zamanda halkın değerlerini ve ülkeyi aşağılayan hareketler olduğuna dikkat çekildi.
Böylesi olaylara en küçük bir tolerans gösterilmemesi gerektiği vurgulanan açıklamada, yetkili makamların yaşanan bu son olaylarla ilgili detaylı bir araştırma ve kovuşturma yaparak faillerin ağır şekilde cezalandırılması için gerekeni yapması gerektiği ifade edildi.
Saldırıların birinde kurbanın Kıbrıslı Türk bir kadın, diğerinde ise yabancı bir işçi olduğu anımsatılan açıklamada, bu saldırıların yapıldığı koşulların detaylı bir şekilde incelenmesinin, ilgili makamların önündeki bir görev ve sorumluluk olduğu kaydedildi.
Özellikle Aya Napa'daki saldırı kurbanının Kıbrıslı Türk bir kadın olmasının, objektif olarak, çok olumsuz çağrışımlara yol açtığı, dolayısıyla olayın derhal ve kararlı bir şekilde araştırılması, suçluların cezalandırılması gerektiği vurgulanan açıklamada, "Ancak her durumda, ırkçı şiddet olaylarının cezasız bırakılması, toplumu zehirleyen nefret söylemine ve nefret suçlarına karşı sistematik bir biçimde tolerans gösterilmesi ve eğitim sistemimizde yıllardır süregelen eksiklikler bütün toplumun bedelini er ya da geç ödediği hastalıklı olguların ve durumların birikimine sebep olduğu şüphe götürmez bir gerçektir" denildi.
.
