TORTUM GÖLÜ VE ŞELALESİ
Bulunduğu vadi, Tortum ilçesinin 35 km kuzeyinde yer alıyor. Göl, Kemerlidağ'dan inen bir heyelan kütlesinin Tortum Çayı'nın önünü kapamasıyla meydana gelmiş. Oldukça sakin olan gölün üzerinde sandalla gezinti yapmak mümkün. Tortum Hidroelektrik Santrali'ni çalıştıran Tortum Gölü'nün sularının fazlası, doğal seti aşarak 48 metre yükseklikten Tev Vadisi'ne döküldüğü yerde Tortum Şelalesi'ni oluşturuyor.
ÇOBANDEDE KÖPRÜSÜ
Tarihi İpek Yolu güzergâhında inşa edilmiş. İlhanlı Hükümdarı Gazan Han'ın Veziri Salduzlu Emir Çoban Noyin tarafından 1298'de yaptırılmış. Köprünün yapı formu ve baş kısmındaki bezemeler Selçuklu ve İlhanlı mimari üslubunu yansıtır. Karga Pazarı ve Aras nehirlerinin birleştiği yerde bulunan köprü 128 metre uzunluğunda, 8.5 metre genişliğinde. Köprünün en büyük kemer açıklığı 13, en yüksek noktası da 30 metre.
MUTFAĞI DA ZENGİN
Erzurum denince ilk akla gelen yemek cağ kebabı oluyor. Şehre ilk kez gelenlerin mutlaka tatması gereken lezzetler arasında paça çorbası, kadayıf dolması ve pekmezli baklava da bulunuyor.
ULU CAMİ
Saltuklular döneminde inşa edilmiş. Saltuklular'ın 'Atabey' isminden dolayı buraya 'Atabey Camii' de deniliyor. Caminin ilk yapımındaki mihrap duvarı, önü hafif sivri kemerler üzerine oturan büyük pandantifli bir kubbe ile örtülmüş. 'Kırlangıç Kubbe' denilen, bindirme şeklinde inşa edilmiş bu kubbenin yapının ilk haline ait olduğu sanılıyor.
ERZURUM KALESİ
Geçmişi yaklaşık 2 bin 500 yıl öncesine, Urartular'a kadar uzanmakta. Bugün varlığını koruyan iç kalenin ilk halini ise 415 yılında Bizans İmparatoru Theodosius inşa ettirmiş. Osmanlı İmparatorluğu döneminde iç kalenin kuzey duvarı bitişiğinde İç Kale Mescidi yapılmış. Kırklar Türbesi, Ebu İshak-ı Kâzerûnî Türbesi ve Ali Ağa Çeşmesi de bu yapılara eklenmiş. Kale, Kanuni Sultan Süleyman ve II. Mahmut tarafından onarılmış.
YAKUTİYE MEDRESESİ
Erzurum'un sembol yapılarından. Hoca Yakut Gazani tarafından 1310'da yaptırılmış. Anadolu'da kapalı avlulu medreselerin en büyüğü olarak kabul edilen bu yapı, günümüzde Türk-İslâm Eserleri ve Etnografya Müzesi olarak hizmet veriyor.
OLTU KALESİ
MÖ 4'üncü yüzyılda Urartular tarafından yaptırılmış. Osmanlı döneminde bir süre kervansaray olarak da kullanılan Oltu Kalesi, 3 bin metrekarelik bir alanın üstüne kurulmuş.
ÜÇ KÜMBETLER
Koni şeklindeki çatısı, özenli geometrik detayları ve duvarlar üzerindeki rölyefleriyle bir dönemin klasik mimari özelliklerini taşıyan üç Selçuklu kümbetinden oluşuyor. Bu kümbetlerden en büyüğünün Emir Saltuk'a ait olduğu ve 12'inci yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılıyor.