Kanuni'nin veziriazamlarından Lütfi Paşa, "Asafname" isimli eserinde beylerbeyilerin günlük 150, kazaskerlerin 120, İstanbul kadısının 100, Edirne ve Bursa kadılarının 90'ar, diğer önemli şehirlerin kadılarının 80'er, vezirlerin 200'er, sancakbeylerinin 70'er akçe yevmiyeyle emekli olduklarını aktarır.
Emeklilik ödenekleri hazineden verilmek yerine diğer kaynaklardan tahsis edilirdi. Has tahsis ile emeklilik verilecekse, vezirlere 120 bin, beylerbeyilere 80 bin, defterdarlara 60 bin, sancakbeylerine ise 50 bin akçe hasların verilmesi kanunlarda yer almaktaydı.
İlmiye Mensupları ve Emeklilik
İlmiye mensuplarından emekli olanlara ise belirli bir miktar yevmiye (günlük maaş) veya daha yaygın olarak bir yerin geliri arpalık olarak tahsis edilirdi. Örneğin 16. yüzyılda şeyhülislamların günlük 200 akçe yevmiye ile emekli oldukları bilinmektedir. Tanzimat döneminden sonra ise şeyhülislamlara arpalık yerine maaş bağlanmıştır. Günlük maaşı 572 akçe olan Rumeli kazaskeri ve 562 akçe olan Anadolu kazaskeri ise günlük 250 akçe yevmiye ile emekli olurlardı.