Mümtaz Gövce, eşi ve iki kızıyla Hatay'da Elit Apartmanı'nda yaşamaktaydı. İş seyahati için 6 Şubat'ta İstanbul'daydı. Döndüğünde ailesinin cansız bedenlerine ulaştı. Bu sırada telefonuna mesaj yağdı.
Mümtaz Gövce, eşi ve iki kızıyla Hatay'da Elit Apartmanı'nda yaşamaktaydı. İş seyahati için 6 Şubat'ta İstanbul'daydı. Döndüğünde ailesinin cansız bedenlerine ulaştı. Bu sırada telefonuna mesaj yağdı.
Mesajları açtığında ikinci kez yıkıldı. Çünkü karşısında kızı Elif'in sesi vardı. Enkaz altında kalan Elif, babasına ulaşmak için sesli mesaj atmıştı. Ancak şebeke çekmediği için o mesajlar ulaşmamıştı.
HASTANEDE YATTIM
İşte Gövce, 11 ay sonra o telefonda yeni kayıtlara ulaştı. Gövce o anları şöyle anlattı: Evde sürekli deprem tatbikatı yapıyorduk. Eşim Sena, böyle bir durumda telefonu Eylül'e vereceğini bile beyan etmişti, kızım kullanmayı biliyordu nitekim telefon Eylül'ün kucağında çıktı. Ve o telefonla bir ses kaydı almak istedim. Baktım ki 13 tane ses kaydı var hepsi 6 Şubat. Öğleden sonra 14.00'a kadar kızım her saat başı ses kaydı yapmış. Kızımın en ufak bir ağlaması, çığlığı yok isyanı yok. Tam tersi sürekli kendini tanıtmış bana seslenmiş, hayatı, yaşamayı çok sevdiğini söylemiş. Annesinin, kardeşinin cansız bedenine dokunmasına rağmen öyle bir ortamda aklını yitirmeden çok sakin bir şekilde olanı biteni anlatmış. Bu kayıtları dinledikten sonra 2 gün hastanede yattım. Acımı anlatacak söz yok..."
HEP DUA ETMİŞ
Kısa süre önce telefonda bulduğu ses kayıtlarının kendisini çok etkilediğini ifade eden acılı baba Mümtaz Gövce, şunları söyledi: 6 Şubatı o çaresizliği tekrardan yaşadım. Kayıtlarda yardım duası, enkazdan çıkma duası var, son dua diye bir şey söylemiş. Çok ilginçtir; Fatiha'yı bol bol okumuş evladım. Ben şimdi eşim ve kızlarım için yaşayacağım...