28 Şubat'ta ne oldu, süreç nasıl başladı? 28 Şubat darbesi hangi yıl oldu? Postmodern darbe nedir, nasıl oldu?

Türkiye tarihine "postmodern darbe" olarak geçen ve derin izler bırakan 28 Şubat darbesi, ülkenin siyasi ve toplumsal yapısında önemli değişimlere neden oldu. Ancak o karanlık dönemin etkileri hala yaşanmakta, olayların toplum ve siyaset üzerinde bıraktığı derin izler hala hissedilmektedir. Peki, 28 Şubat'ta ne oldu, süreç nasıl başladı? 28 Şubat darbesi hangi yıl oldu? Postmodern darbe nedir, nasıl oldu? İşte merak edilenler...

Giriş Tarihi :28 Şubat 2024 , 08:17 Güncelleme Tarihi :28 Şubat 2024 , 08:17
28 Şubat’ta ne oldu, süreç nasıl başladı? 28 Şubat darbesi hangi yıl oldu? Postmodern darbe nedir, nasıl oldu?

İÇİNDEKİLER

28 Şubat, Türkiye'nin tarihinde kara bir leke olarak kabul edilir. Kadınların başörtüsü nedeniyle okullara alınmadığı, dini vecibelerini yerine getirmek isteyen insanların kamusal alandan dışlandığı, toplumsal düzenin korku ve tehlike mantığıyla belirlendiği bir süreç yaşandı. O dönemde alınan kararlar, ülkenin demokratik ilkelerine ve insan haklarına yönelik bir tehdit oluşturmuştu. İşte 28 Şubat darbesine dair merak edilenler...

28 Şubat'ta ne oldu, süreç nasıl başladı?

Türk siyasi tarihine "Postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat 1997'deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının üzerinden 27 yıl geçti.

Türkiye daha önce birçok kez karşılaştığı askerin siyasete müdahale etme ve ülkeyi dizayn etme alışkanlığını 28 Şubat'ta bu kez farklı şekilde yaşamıştı.

Ordu ve bürokrasi merkezli yürütülen darbe, irtica yalanlarıyla vatandaşları da hedef alarak Türkiye'deki sivil hayata müdahale etme sürecini başlattı.

Başörtülü kızların eğitim haklarının ellerinden alınarak huzura kastedildi. Seçilmiş hükümete el çektirildiği, vatandaşların temel hak ve hürriyetlerden mahrum bırakıldığı 28 Şubat 1997 postmodern darbesine, dönemin medyası da utanç manşetleriyle destek verdi.

İşte rakamlarla 28 Şubat:

10 yıllık süreçte 600 bin başörtülü öğrenci, okullara ve üniversiteye gidemedi. Katsayı engeli nedeniyle 14 milyon meslek lisesi öğrencisi, istediği üniversitede eğitim göremedi.

TSK'dan YAŞ kararları sonucu 1635 personel atıldı.

İstifa eden öğretmen sayısı 1997- 2001'de yaklaşık 11 bin oldu. 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildi.

Kılık kıyafet ya da fişlemeler nedeniyle 33 bin 271 öğretmen hakkında disiplin soruşturması yürütüldü, 11 bin 890 öğretmen de memurluktan çıkarılmadan disiplin cezası aldı.

28 Şubat sürecinde 4 bin 625 MEB personeli fişlendi. 2 bin 639 kamu personeli irticayla ilişkili görüldü.

418 öğretim görevlisi, 949 öğretmen irticacı olarak fişlendi. İrtica gerekçesiyle 210 vali ya da kaymakam hakkında rapor tanzim edildi.

Bu sürecin sebep olduğu toplam ekonomik zarar ise 381 milyar dolar olarak hesaplandı.

71 kaymakam görevinden el çektirildi. 331 emniyet mensubu hakkında inceleme başlatıldı. 53 emniyet görevlisine idari ceza verildi.

396 Diyanet personeli disiplin cezası alırken 128 görevli meslekten atıldı. 139 yükseköğretim kurumları personeli, kılık kıyafet yasağı nedeniyle kamu görevinden çıkarıldı. İrticai faaliyette bulunduğu gerekçesiyle kapatılan 21 vakfın 187 taşınmazına el konuldu.

28 Şubat süreciyle birlikte birçok kişinin hayalleri ellerinden alındı.

28 Şubat Öğrenci Derneği Başkanı Emine İlyas da hayalleri elinden alınan binlerce öğrenciden sadece biri.

Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi'nde okuduğu sırada Postmodern darbenin mağduru oldu.

Yeni hükümet kuruldu

Demirel başkanlığında 25 Haziran'da gerçekleşen MGK toplantısı, Erbakan'ın katıldığı son MGK toplantısı oldu. 30 Haziran'da 55. Cumhuriyet Hükümeti, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığında kuruldu.

ANAP-DSP ve DTP ortaklığıyla kurulan hükümette DSP lideri Bülent Ecevit Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı.

MGK kararlarından en çok tartışılan 8 yıllık kesintisiz eğitim ile ilgili yasa tasarısı, 16 Ağustos 1997'de TBMM'de 242'ye karşı 277 oyla kabul edildi. 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulaması, 1997-1998 eğitim-öğretim yılının açıldığı 15 Eylül'den itibaren uygulanmaya başlandı.

Bu arada, Anayasa Mahkemesi RP'yi, 16 Ocak 1998'de "demokratik ve laik cumhuriyet ilkelerine aykırı davranarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü ve millet egemenliği ilkelerini çiğnediği ve irticai faaliyetlerin odağı olduğu" gerekçesiyle kapattı. Genel Başkan Necmettin Erbakan ile Şevket Kazan, Ahmet Tekdal, Şevki Yılmaz, Hasan Hüseyin Ceylan, İbrahim Halil Çelik'in milletvekillikleri düşürüldü ve 5 yıl siyaset yasağı konuldu.

22 Şubat 1998'de kararın Resmi Gazetede yayımlanmasıyla RP'nin 14 yıl süren siyasi yaşamı sona erdi.