Türkiye, günlerdir Diyarbakır'a kilitlenmiş durumda.
21 Ağustos'ta ortadan kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni köyün 2 kilometre uzağındaki Eğertutmaz Deresi'nde çuvala konulmuş ve üzeri taşla kapanmış şekilde bulundu.
Türkiye, günlerdir Diyarbakır'a kilitlenmiş durumda.
21 Ağustos'ta ortadan kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni köyün 2 kilometre uzağındaki Eğertutmaz Deresi'nde çuvala konulmuş ve üzeri taşla kapanmış şekilde bulundu.
8 KİŞİ TUTUKLANDI
14 saatlik adli tıp incelemesi sonrasında açıklanan raporda Narin'in bir bacağının dizden kopuk ve kaval kemiğinin çuval içerisinde olduğu, boynunda boğmaya bağlı oluşabilecek lezyonların olduğu ifade edildi.
Narin Güran cinayetine ilişkin nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen şüphelilerden 8'i tutuklandı, 4 kişi ise adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Tutuklananlar arasında Narin Güran'ın annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amcası Fuat Güran (41), kuzenleri Muhammet Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy (40) bulunuyor.
SES KAYDI İDDİASI ORTAYA ATILDI
Tutuklamalar olmasına rağmen olayla ilgili bazı soru işaretleri ise varlığını korumaya devam ediyor.
Konuya ilişkin araştırmalar titizlikle devam ederken, geçtiğimiz saatlerde çeşitli basın organlarında doğruluğu olmayan iddialar ortaya atıldı.
"RAMAZAN KIZ ÖLDÜ MÜ?"
Bu iddialardan birisi de cinayeti çözecek bir ses kaydının olduğu yönündeydi.
Söz konusu bu ses kaydında Salim Güran'ın işçisinin oğlu olan 15 yaşındaki Ramazan'a "Ramazan kız öldü mü yaşıyor mu?" şeklinde bir ifade kullandığı öne sürüldü.
Bu iddianın sahibi Gazeteci Ferit Demir'di Demir, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda o ses kaydının soruşturma dosyasına girdiğini ileri sürerek şu paylaşımı yaptı:
Narin Güran cinayetini çözecek delil soruşturma dosyasına girdi... Şu ana kadarki en net kanıt ve yılın haberi: Salim Güran yanında çalışan işçisi Ramazan Atasoy ile yaptığı görüşmenin ses kaydının soruşturma dosyasına girdiği ve işçisine: "Ramazan kız öldü mü yaşıyor mu?" dediği öğrenildi...
"4 KAYNAKTAN ONAYLATTIM"
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek ve Sabah Gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman bu iddia ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, "Ben bu bilgiyi 4 ayrı kaynaktan onaylattım. Haber yalan. Bir kere saatler tutmuyor. Ramazan Atasoy'un ifadesinin hiçbir yerinde bu ses kaydından bahsedilmiyor. Eğer böyle bir ses kaydı olsa zaten hakim sorardı. Böyle bir bilgi olsa evet yılın haberi olurdu. Ancak böyle bir ses kaydı olsa hakim savunmaya bunu yazdırırdı. Böyle bir ses kaydı olsa zaten Ramazan Atasoy, cinayete iştirakten tutuklanırdı. " ifadelerini kullandı.
RAMAZAN ATASOY İFADESİNDE NELER SÖYLEDİ?
Peki, 15 yaşından küçük olan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Ramazan Atasoy ifadesinde neler dedi?
İşte o ifade...
"BABAN NEREDE DİYE SORDU"
Ben bu konuda daha önce ifade vermiştim, o ifademi aynen tekrar ederim. Salimin iki defa sulamasını yaptım, Salim Güranı bu sebeple tanırım. 21/08/2024 tarihinde saat 05:00-06:00 civarında uyandık, aşağıya indik suyumuzu değiştirdik, geldik yukarıdakini de değiştirdik, Muhtar saat 07:00 gibi suyun başıma geldi, biz de işimizi bitirmiştik, yemek hazırlamıştık, birlikte kahvaltı yaptık, o da bizimle birlikteydi, 1-1,5 saat yanımızda kaldı, sonra gitti, ben de bulaşık yıkamaya başladım, bitirince babamın yanına gittim, orada oturduk saat 13:00-13:30 sıralarında babam işçileri almaya gitti, ben o esnada tektim, saat 14:00-15:00 aгasında muhtar geldi yanıma bana baban nerede ben de işçileri almaya gitti dedim, sonra biraz sohbet ettik, daha sonra babamı aradı.
"MUHTAR ÜSTÜNÜ DEĞİŞTİRECEĞİNİ SÖYLEDİ"
Babamı saat kaçta aradığını hatırlamıyorum, Salim babama nerede olduğunu sordu, babam da işçileri dağıttığını söyledi, babam Salim'e işçileri dağıtıp yemek yiyip geleceğini söyledi, ben bu konuşmaları duyuyordum çünkü ses dışarıdaydı, telefonu kapattıktan sonra biraz oturduk, muhtar tekrardan babamı aradı, babam yemek yediğini geleceğini söyledi, muhtar telefonu kapattıktan sonra ben de çay hazırlamıştım, onu içtik, babam 16:00-16:30 sıralarında babam geldi, bana da bir çay doldur dedi, ben de çay doldurdum, bana bu çay soğumuş deyip çayını döküp bardağını oraya bıraktı, biraz oturup sohbet ettik, babam ben aşağıya gidip suyu değiştireeğim dedi, ben de buranın suyunu değiştireceğimi söyledim, babam aşağı tarafa gitti, ben yukarıda kaldım, bu anlarda muhtar benim yanımdaydı, babam gittikten 5-10 dakika sonra muhtar gitti.Giderken üstünü değiştirip geleceğini söyledi.
"YANIMIZDAN HİÇ AYRILMADI"
O gittikten sonra ben yukarı tarladaki suyu değiştirdim, bu esnada 15-20 dakikalık zaman geçmiş olabilir, ondan sonra muhtar eve gitmedi, daha sonra babam sulamayı bitirince yanımıza geldi, akşam olmuştu babam akşam yemeği ne yapalım dedi, akşam yemeği hazırladık, yedik, daha sonra ben bulaşıkları yıkadım, bu esnada muhtar hiç yanımızdan ayrılmadı, saat 19:00 20:00 sıralarında muhtarı birisi aradı ve kızın kayıp olduğunu söyledi, muhtar da nasıl olur dedi, babam muhtara ne olduğunu sordu muhtar da kızın kayıp olduğunu söyledi, sonra babam ile muhtar arabaya binip gittiler sonra pil unuttukları için bana seslendiler.