Makarna geçmişten günümüze her mutfakta kendine bir yer bulmuş, kültürlerin ortak bir lezzeti haline gelmiştir. Hem tarihsel zenginliği hem de mutfaklardaki çeşitliliği onu vazgeçilmez bir gıda yapmaya devam ediyor.
Makarna geçmişten günümüze her mutfakta kendine bir yer bulmuş, kültürlerin ortak bir lezzeti haline gelmiştir. Hem tarihsel zenginliği hem de mutfaklardaki çeşitliliği onu vazgeçilmez bir gıda yapmaya devam ediyor.
MAKARNA NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Yüzyıllardır süregelen bir inanışa göre, İtalyanlar makarnayı Marco Polo'nun Çin seyahatinden sonra tanımıştır. Polo'nun 1271 yılında Çin'e gerçekleştirdiği seyahat sırasında bu besinle tanıştığı ve İtalya'ya geri döndüğünde bu bilgiyi ülkesine taşıdığı anlatılır. Ancak bu hikaye tarihçiler arasında hala tartışma konusu olmaya devam etmektedir. Çünkü, İtalya'da makarnaya dair izler Polo'nun gezisinden çok daha önceye, Etrüskler dönemine kadar uzanıyor.
Tarihi kaynaklar, makarnanın ilk olarak Çin'de Milattan Önce 5000'lerde tüketildiğini ortaya koymaktadır. Çinliler, pirinç unundan yaptıkları makarnayı sofralarında yer veriyordu. Ancak makarnanın Avrupa'daki serüveni, Etrüsklerle başlamıştır. Antik Etrüskler, tahıl karışımlarından uzun şeritler halinde şekillendirilmiş bir tür makarna yapıyorlardı. Romalı yazarların kaleme aldığı metinlerde, Etrüsklerin makarnayı fırında pişirdiğine dair kayıtlar bulunmaktadır. Bugün yaygın olarak uygulanan haşlama yöntemi ise İtalyanlar tarafından geliştirilmiştir.
FARKLI KÜLTÜRLERDE FARKLI İSİMLERLE AYNI LEZZET
Makarna, dünya genelinde farklı adlarla anılan bir yiyecektir. İtalya'da "pasta" ya da "spagetti" olarak bilinirken, Amerika'da "noodles" ya da "pasta" olarak adlandırılır. İngilizler "macaroni", Almanlar ise "spaetzli" der. Çin'de "mein" olarak bilinen makarna, Japonya'da "udon" ve Tibet'te "tsampa" olarak adlandırılır. Her kültür, bu besini kendine özgü şekillerde yorumlamış ve sofralarına taşımıştır.
Makarna, 19. yüzyılın başlarında sanayi üretimine geçmeye başlamıştır. İlk makarna makinelerinin çizim ve tasarımlarının, Amerika'da Thomas Jefferson tarafından yapıldığı iddia edilir. Bu makinelerle üretilen makarna, hızla popülerlik kazanmış ve Amerika'da yaygın hale gelmiştir. 1848 yılında New York'ta Antoine Zerega adlı bir Fransız, Amerika'daki ilk makarna fabrikasını kurmuştur. Türkiye'de ise makarna üretimi, ilk kez 1922 yılında İzmir'de başlamıştır. Ancak büyük üretim tesisleri 1950'lerde kurulmuştur.
Geleneksel İtalyan makarnası, sert buğday (durum buğdayı) kullanılarak üretilir. Durum buğdayı, makarnanın diri yapısını ve lezzetini korumasına yardımcı olur. Ancak günümüzde glutensiz makarnalar gibi farklı diyet ihtiyaçlarına yönelik çeşitler de üretilmektedir. Bu, makarnanın modern mutfaklardaki yerini daha da güçlendirmiştir.
Makarna, yalnızca besleyici özellikleriyle değil, aynı zamanda keyifli sofraların da baş tacı olmuştur. Farklı soslarla zenginleştirilmiş tarifler, dünyaca ünlü şeflerin yaratıcılıklarını sergiledikleri bir alan haline gelmiştir. İnsanlık tarihinin en eski yiyeceklerinden biri olan makarna, her dönemde sofralardaki yerini korumuş, hem sade hem de sofistike tarifleriyle milyonlarca insanın favorisidir.
