Bolu'nun Yeniçağa ilçesinde ikamet eden 72 yaşındaki Mehmet Koçyiğit, yıllardır el emeği göz nuru sepetleriyle hem kültürel mirasını yaşatıyor hem de geçimini sağlıyor. Fındık ağacı dallarından ustalıkla ördüğü sepetler, geleneksel zanaatın nadir örnekleri arasında yer alırken, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Koçyiğit, "Eskilerden beri yapıyorum. Atalarımdan öğrendim. Yenilerden yapan yok, ben sonum artık," diyerek bu özel sanatın geleceği konusundaki derin endişelerini samimi bir şekilde paylaşıyor.
Sepetçilik Sanatının Zorlukları
Mehmet Koçyiğit için sepet örmek, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. "Elimizle örüyoruz. Zor iş, kolay iş değil," diyen Koçyiğit, sepet yapımının ne kadar emek gerektirdiğini vurguluyor. Her bir sepetin yapımı yaklaşık iki gün sürüyor ve bu süreçte kullanılan fındık dallarının özenle seçilmesi gerekiyor. Geleneksel yöntemlerle çalışan Koçyiğit, modern tekniklerin yerini alacak yeni nesillerin bu sanatı devralmaması durumunda, sepetçilik kültürünün yok olmasından endişe duyuyor.
Geleneksel Panayırda Satış Çabaları
Koçyiğit, el emeği sepetlerini satmak için Gerede ilçesinde düzenlenen Geleneksel Panayır'a katılıyor. Panayırda sepetlerinin fiyatları 1000 TL ile 1300 TL arasında değişiyor. Ancak, son dönemde satışların durgun olduğunu belirten Koçyiğit, ekonomik zorlukların zanaatını da etkilediğini ifade ediyor. "Fiyatları bin, bin 200 ve bin 300 lira arasında değişiyor. Sepetlerimin yapımı 2 gün sürüyor," diyerek, el emeği ürünlerin değerine dikkat çekiyor.