Türkiye tam bir aydır "Narin'e ne oldu?" sorusunun yanıtını arıyor. 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz deresinde çuval içerisinde bulunan Narin'e bu vahşeti kimin yaptığı merak ediliyor.
Türkiye tam bir aydır "Narin'e ne oldu?" sorusunun yanıtını arıyor. 19 gün sonra cansız bedeni Eğertutmaz deresinde çuval içerisinde bulunan Narin'e bu vahşeti kimin yaptığı merak ediliyor.
İtirafçı Nevzat Bahtiyar ilk ifadesinde, amca Salim Güran ile yolda karşılaştıklarını ve Narin'in cesedini burada aldığını söylemişti.
Ancak geçen sürede Nevzat Bahtiyar'ın sürekli ifade değiştirmesi akıllarda soru işareti yarattı.
ÖNEMLİ ÇELİŞKİ
Nevzat Bahtiyar ilk ifadesinde Salim Güran'ın kendisine cesedi verdiğini ama kime ait olduğunu bilmediğini, ancak dere kenarında çuvalın ağzını bağlarken Narin olduğunu fark ettiğini söylemişti.
Daha sonra ise Salim Güran'ın Narin'i kendisine kapının önünde battaniyeye sarılı olarak verdiğini anlatmıştı.
Son ifadesi ise tamamen değişti. Bahtiyar, bu kez de eve girdiğini ve odanın birinde Narin'i hareketsiz bir şekilde yerde yatarken gördüğünü söylüyor.
AİLE TEK KİŞİLİK HÜCRELERDE
Bilindiği üzere Narin cinayetinde aileden anne, ağabey, amca dahil 11 kişi tutuklandı. Tutuklu olan isimler tek kişilik ve kameralı hücrelerde tutuluyor. Kimseyle görüşmelerine izin verilmiyor.
Aile üyesi olmayan birçok kişinin ise birkaç kez ifadesine başvuruldu.
GİZLİ TANIK MI VAR?
● Tüm bu yaşananlar kapsamında İçişleri Bakanlığı, tutuklu ya da tanıklardan bazıları gizli tanık olabileceği için, tanık koruma programında görevli 3 kişilik uzman bir heyeti görevlendirdi.
NOKTA ATIŞI TESPİT
● Öte yandan şüpheli ve tutukluların telefon sinyallerini nokta atışı hesaplamak için HTS uzmanı 2 polis görevlendirildi. Polisler cinayet günü kimlerin hangi mevkide olduğunu kimlerle görüştüğünü ortaya çıkaracak.
ADALET BAKANI YILMAZ TUNÇ'TAN NARİN AÇIKLAMASI
Narin Güran cinayeti hakkında açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bazı kamera kayıtlarının bulunduğunu ve bunların TÜBİTAK'a gönderildiğini ifade ederek "Karanlıkta hiçbir şey kalmayacak" dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"21 Ağustos'ta kaybolan Narin kızımızın maalesef cansız bedeni 19 gün sonra bir dere yatağında bulundu. Soruşturmalar etkin bir şekilde devam etti. Narin'in katillerinin tespiti ve hak ettikleri en büyük cezayı almaları konusunda bir beklenti var. Kimsenin şüphesi olmasın karanlıkta hiçbir şey kalmayacak. Soruşturma aşamasında şu anda 12 şüpheli tutuklu, 3 adli kontrol kararı verilen kişiler var. 268 kişinin ifadesi alındı, birtakım DNA tespitleri var.
"BİRTAKIM KAMERA GÖRÜNTÜLERİ VAR"
HTS kayıtları var, geriye dönük inceleniyor. Bunun yanı sıra baz çakışmaları tespit edildi. Cinayet mahallinde kimlerin olduğuna yönelik baz çalışmaları yapılıyor. Birtakım kamera görüntüleri var, bunlar TÜBİTAK'a gönderildi. Burada özellikle hem elde edilen adli tıpın ortaya koyduğu DNA tespitleri, soruşturma gizli tabii ki. Gizlilik kapsamında özellikle teknik verilerle ilgili kamuoyuna yansımayan hususlar söz konusu.
Soruşturmanın selameti açısından farklı yorumlara neden olacak hususlardan kaçınmak gerekiyor. Narin kızımızın katilleri mutlaka tespit edilecek, çok uzun sürmez. Yargılama neticesinde onun katil ya da katilleri hesap verecekler. Biz bunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı söyledik.
ENES GÜRAN'IN KOLUNDAKİ ISIRIK KİMİN?
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Adli Tıp 2. İhtisas Kurulu, 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'ndeki dere yatağında cansız bedeni bulunan Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran'ın kolundaki ısırığa ilişkin raporu tamamladı.
Raporda, 8 yaşındaki kızın ağabeyi Enes Güran (18) ile annesi Yüksel Güran'a (44) ait adli ve tıbbi belgeler, ağız ve diş ölçü modelleri ve kalıpları fotoğraf, video ve grafilerin birlikte değerlendirildiği belirtildi.
OLAY GÜNÜ OLMUŞ!
Enes Güran'ın sağ ön kolunda tarif ve tespit edilen yumuşak doku lezyonlarının lokalizasyonu, travmatik etkileri, rengi dikkate alındığında kuruldaki muayene tarihi olan 27 Ağustos itibarıyla gerçekleşme zamanının 3-6 günle (21-24 Ağustos) uyumlu olduğu aktarılan raporda, anılan lezyonların mor renkli, ark (yarım daire/hilalvari) görünümlü, bütünlük arz eden kesintisiz lezyonlar olup tipik diş izlerine ait kesici kenar ve derinlik gibi belirgin morfolojik özellikler içermediği, bununla birlikte mevcut lezyonların görünümü itibarıyla insan ısırık iziyle uyumlu olabileceği ifade edildi.
AYRIM YAPILAMADI
Söz konusu raporda, "Adli Tip Kurumu Adli Bilişim ihtisas Dairesi Ses ve Görüntü inceleme şubesinin raporu, Yüksel Güran'a ait olduğu bildirilen ağız ve diş ölçü modelleri, Enes Güran'ın diş ve çene muayenesi ile alınan diş izleri, Narin Güran'a ait panoramik grafi, otopsi verileri, skopi görüntüleri ve fotoğraflardan elde edilen diş ve çene bulguları hep birlikte değerlendirildiğinde Enes Güran'ın sağ ön kolundaki lezyonların Yüksel Güran, Enes Güran ve Narin Güran tarafından ısırılmak suretiyle meydana getirilmiş olabileceği ancak Cumhuriyet Başsavcılığınca sorulduğu üzere söz konusu lezyonların ABFO (American Board of Forensic Odontology) kriterlerine göre '5 sonuçsuz' kategorisinde olduğu, dolayısıyla diş izinden kimlik tespitine dönük özellikleri tanıya elverir ölçüde içermediği" tespitine yer verildi.
Sonuç olarak eldeki tüm verilerle ağabeyinin kolundaki ısırığın "Yüksel Güran tarafından mı, Narin Güran tarafından mı yoksa kendisi tarafından mı ısırılmış olduğu" hususunda adli tıbbi açıdan kesin bir ayrım yapılamadığının oy birliğiyle mütalaa edildiği raporda kaydedildi.