CHP lideri Özgür Özel Türkiye tarihinin en komik boykot çağrısına imza attı. "Ben F.Bahçe-G.Saray maçını izlemeyeceğim.
Siz de çeyrek final maçında ATV'yi seyretmeyin" dedi.
Boykot çağrısını kimse takmadı.
O gece ATV son yılların en büyük reyting rekorunu yakaladı. Benim tahminim Özgür Bey de o gece çaktırmadan maçı izlemiştir. Dayanamamıştır.
Çünkü her yönüyle izlenecek müthiş bir maçtı.
Hiç unutmuyorum.
İlkokula giderken bize sınıflarda "Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı" diye sloganlar attırıyorlardı.
Ders kitaplarında bile bu slogan vardı. Sürekli Yerli Malı haftaları düzenlenen o günlerde bizlere okullarda beslenelim diye Amerikan süt tozundan yapılmış süt içiriyorlardı. Çünkü üretim yoktu pek.
Türkiye'nin ihracatı ilkokula başladığımda 588 milyon dolarcıktı. Şimdi 300 milyar dolarları konuşuyoruz ve "Battık" diyor birileri.
Ardından ekonomi batsın diye boykot çağrıları yapıyorlar, yerli üretim TOGG için bile "Almayın" diyecek kadar raydan çıkıyorlar.
Bu normal bir ruh hali değil. "ATV izlemeyin" diyecek kadar bir çıldırmışlık içinde olanların en sevdiği ve en çok izlediği tv ise Türkiye'deki Amerikan kanalı iyi mi?
Aynı bizim ilkokuldaki "Yerli malı" sloganları eşliğinde Amerikan süt tozu içmemize benziyor.
En başta dedik ya, gerçekten bunlar çok komik hareketler. Kendi kendilerini rezil etmek için adeta yarışıyorlar.
Bir zamanlar CHPlilerin çok sevdiği bir dönem vardı. O Vesayetçi dönemde asker "Türbanla okula girilemez" diyor, CHPliler de hemen üniversitelerde "İkna odaları" hazırlayıp "Başını aç" diye çocuklarımıza baskı yapıyor, fişliyorlardı. 28 Şubat dönemiydi. O günlerde de boykot listeleri hazırlanıp yayınlayor "Şiribom çikletleri, ….. kebapçı" diye halka arz ediliyordu. Kendi insanını fişleyen, kendi firmalarına boykot çağrısı yapan bir ülke ancak darbeci kafaların hakim olduğu memleketlerde gözlenebilirdi.
28 Şubatçıların boykot listesinde yer verdiği o kebapçı hala günümüzde alanında en büyüklerden biri. Ancak "28 Şubat bin yıl sürecek" diyenler artık yok. CHP'nin asıl kahrolduğu bu.
Özgür Bey'in boykot çağrısı yaptığı maçın sonunda Jose Marinho, lider G.Saray'ın teknik direktörü Okan Buruk'un burnunu sıktı.
Bir burun sıkma bile Özgür Bey'in gündeminin önüne geçiverdi. Sonuçta geçtiğimiz sene Okan Buruk sezonu "LİDER" olarak kapatmıştı.
Şimdi de "LİDER"di.
Daha da ötesi "LİDER" olarak sezonu bir kez daha kapatmaya çok yakındı.
Özgür Bay ise hala "LİDER" olamadı.
Bu ülkenin hassasiyetlerini hiç bilmiyor hala. Yerli üretim yapan firmaların burnunu sıkmanın, boykot yapmanın bu Millet'in gözünde onu nasıl aşağı çektiğinin farkında bile olamazsan asla "LİDER" olamazsın zaten.
Şimdi önümüzde "CHP Kurultayı" var.
Orada bile liderlik kavgası zirvede. Muhalefetin sözcülerinden bir spiker Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyor "Hangi yüzle CHP başkanlığına aday olacaksın" diye bağırıyor.
Televizyonculuktan youtuberlığa terfi eden bir diğer muhalif "Kemal Bey kurultayda başkan seçilirse mesleği bırakır, sahilde bir kulübeye yerleşirim" diye çığlık atıyor.
Hatta daha da ileri gidip "Oltamla balık tutarken başıma HUNİ takarım" diyor.
Huni takmak da neyin nesi? Ne anlama geliyor?
Bu ne çıldırmışlık?
Hani CHP ve sizler demokrattınız?
Hani parti içi demokrasi olan tek parti CHP'ydi?
Bir tane CHP'li de "Özgür Bey'in karşısına aday olarak çıkmak vatan hainliğidir" diyor.
Yerim sizin demokrasinizi… Bunlar "Boykot" çağrılarını paylaşmadı diye kendilerinden olanları bile fişleyip ifşa ediyor, ardından linç çektiriyorlar.
Gerçekten kafaya huni takılacak günlerden geçiyoruz.
O youtuber huni konusunda haklı mı ne?
Bu ülkede CHPli Başbakanın ve yönettiği devletin 3 gün kimseye ulaşamadığı ağustos depreminde bir ziyaretçisi vardı.
ABD Başkanı Clinton'du o ziyaretçi.
O dönem "Dünyayı tek başımıza yönetemeyiz.
Avrupa'da Polonya, Ortadoğu, Balkanlar, Kafkaslar, Türk Cumhuriyetlerinin olduğu Orta Asya ve Afrikada Türkiye ile yürümeliyiz" diye rapor hazırlatmıştı Clinton.
Kendisini ziyarete gelen Ecevit'e de anlatıyordu.
Ecevit ise "Türkiye laiktir laik kalacak" cevabını veriyordu.
Bunlardaki kafa bu.
O Clinton ziyaretinde de bir Jose Marinho vakası yaşandı. Deprem bölgesinde kucağına aldığı Erkan Bebek, onun burnunu sıktı.
Marinho'nun, Özgür beyi gündemden ittiği burun sıkma operasyonu ilk değil yani.
CHP'de ise durum daha facia. Burun sıkmıyorlar. Birbirlerinin GIRTLAĞINI sıkıyorlar.
Birbirleri hakkında savcılığa suç duyurusunda yarışıyorlar.
Başkan aday adaylarını bile bu suç duyuruları ve belgelerle içeri attırıyor ardından bunun üzerinden "Hükümet istifa" diye yaygara yapıyorlar.
O yüzden lidersizler.
Ve daha da ötesi çok komikler. Çook!
