Tarihi 1 Temmuz 2024

ABD yılana sarılıyor

BEYAZ Saray'ın resmi yayın organında bir haber vardı dün.
ABD'nin Gazze'yi yıkması için İsrail'e en az 14 bin adet MK-84 bombası, 6 bin 500 adet 227 kilogramlık bombalar, 3 bin adet Hellfire hassas güdümlü havadan karaya füze, bin adet sığınak-delici bomba, 2 bin 600 adet havadan bırakılan küçük çaplı bomba ve diğer mühimmatları gönderdiği belirtiliyordu. "İsrail'e silah yardımında asla düşüş yok" diyordu.
Rakamları verenler ise üst düzey Amerikalılar'dı.
İsrail Başbakanı Netenyahu "ABD bize silah sevkiyatını durdurdu" diye suçlamıştı. Ardından "ABD 950 kiloluk bombaları vermiyor" haberleri ayyuka çıktı.
Beyaz Saray'ın resmi yayın organı sorunun "2 bin kilogram bombalarda" yaşandığını yazıyordu. Meğer ABD ile İsrail arasında tartışma konusu olan soykırım bombaları 950 kilodan fazla ve daha şişman, daha öldürücüymüş. Diğer tüm silah ve bombalar yağmur gibi yağdırılıyormuş Tel Aviv'e. Adamların tartıştığı Gazze'de ölen çocuklar, bebekler değil. Tek sorun 2 tonluk bombalar. İşte bu kadar insanlıktan çıkanların, soykırıma, on binlerce çocuk katliamına ortak olanların yaşama şansı olabilir mi? Asla.
Onları feci bir akıbet bekliyor.
Zaten tüm göstergelerde çanlar ABD için çalıyor. Yeryüzündeki toplam küresel borcun büyük kısmı ABD'ye ait.
Şu anda ABD'nin toplam borcu 100 trilyon doları aştı. Bunun 35 trilyon dolardan fazlası ulusal borcu ve dörtte üçü dışarıya. Geriye kalan 64 trilyon dolarlık borç, ABD'deki bankalara ve yatırımcılara, Merkez Bankası'na, yerel yönetimlere, fonlara ve sigorta firmalarına ödenecek olan rakamlar.
Ve bu borç asla ödenmiyor. Yıllarca sadece faizi için ödeme yapıp, ana borca yatıracak para bulamıyorlar. En önemlisi de her yıl borç katlanarak artıyor.
Alacaklı durumundaki bankalar, fonlar, sigorta şirketleri ve yatırımcılar ise İsrail'i kuran ve kollayan devasa şirketler. O yüzden borç denizine düşen zavallı ABD İsrail yılanına sarılıyor.
ABD'den en fazla alacaklı olan ülke Japonya. ABD'nin toplam dış borcunun yüzde 17,9'u Tokyo'ya. Ancak Japonlar son dönemlerde ellerindeki milyarlarca dolarlık Amerikan tahvillerini yarı fiyatına satarak kaçmaya başladı. ABD'den en çok alacaklılar listesinde yüzde 15.4 ile ikinci sıraya oturan Çin de son dönemde Amerikan tahvillerini satıp altına yatırım yapıyor. İki ülke de Pasifik'te. Daha önemlisi Amerikan savaş gemileri de aynı yerde.
2030'da Çin-Tayvan savaşının tüm bölgeyi kaplayacağını Amerikan savunma bütçesi onay raporu yazıyor. Bu savaşa tüm bölge ülkelerini dahil edip, alacaklısı Japonları da diğer alacaklısı Çin'le savaştırmanın yollarını arıyor CIA. Çünkü 100 trilyon doları aşan borçla uzun vadede ayakta kalması mümkün görünmüyor. Savaşlar, borçları "Kurtarıcı hakem" rolünde tazminat olarak sıfırlamanın en kolay yolu. ABD'nin en çok borçlu olduğu 3. ülke ise Almanya. Alman Ekonomi Bakanlığı bir rapor yayınladı.
Üstelik tarih de vererek 2027'de Çin'in Tayvan'ı ilhak edeceğini ve Pasifik'te büyük savaşın başlayacağını duyurdu.
O yüzden en büyük alacaklılarından Çin ve Japonya'yı birbirine katmayı planlayan ABD, Rusya'yı da Ukrayna ile kapıştırarak savaşı Avrupa Birliği lideri Almanya'nın kapısına dayadı. Almanya istihbaratı "Savaş çok yakınımızda. Bize doğru geliyor" diyerek hazırlık yapılmasını istedi.
Ülkeyi yönetenler ise sürekli "Savaş tehdidi altındayız. Her an başlayabilir" diye sürekli açıklamalar yapıyor ve silahlanmaya milyarlarca dolar ayırıyor. Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev de 3 ay önce "Almanya bizimle savaşa hazırlanıyor.
Her şeyi görüyor ve biliyoruz" diye boşuna açıklama yapmadı.
Bankalara, yatırımcılara, fonlara 65 trilyon dolar borcu olan ve toplam borcu 100 trilyon doları aşan ABD çıkış arıyor. Savaşı Rusya ve Ukrayna'dan Gazze'ye, Ortadoğu'ya taşıdılar, Pasifik'ten tutun Avrupa'ya kadar her yere yayacaklar.
"Önce savaştır sonra barıştıran olarak müdahale edip en çok kazanan sen ol" diyen Kissinger doktrinine o yüzden yapışmak zorundalar. Bu projenin sahibi Siyonist akıl. ABD'yi ele geçiren ve köleye çeviren bu zihniyet, alacaklarını tahsil için, kölesine yardım ediyor. Tüm dünyayı savaş ortamına sokarak, borçlu kölelerine çıkış buluyorlar. Tahsilatı birbirine giren diğer ülkelerden yapıp ABD'yi borçtan kurtaracaklar.
Hedefleri bu. Böyle bir ortamda dışarıda denge politikasını mükemmel yürüten Türkiye'yi büyük fırsatlar bekliyor. Yakın bir gelecekte ABD'nin ne Irak ne de Suriye derdi kalacak. Çekilecekler ve daha büyük savaşlara odaklanacaklar. Bölge bize kalacak. ABD de buna istekli zaten. Bölge Ruslar'a ve İran'a kalacağına hayati değeri olan Türkiye'ye kalsın istiyorlar. O yüzden Ankara'nın sınır kapısını açarak Suriye ile yeni bir barışçıl dönemin adımını atması boşuna değil.
Türkiye'yi yönetenler, yakın gelecekteki kaoslara ve büyük fırsatlara şimdiden hazırlık yapıyor.
PKK gibi zavallı kullanışlı ahmakların işi zor. Çöp gibi atılacaklar bir kenara.