Dikkatinizi çekmiştir. Suriye olayları başladığında, kuşatmanın, tampon bölgenin, NATO'yu harekete geçirmenin en hızlı destekçisi olan İngilizler'in ve basınının, eski Esad karşıtlığı son zamanlarda durmuş gibi.
Peki İngilizler ne yapmak istiyor?
Esad ailesinin fertlerini eğitmede İngiltere'yi tercih etmesi manidardır.
İngilizler'in rahle-i tedrisinden geçmişlerdir. İngiltere'nin de asıl derdi; Ortadoğu'da gereğinden fazla güçlü bir Türkiye'nin olmamasıydı.
Önce çok hızlı karşıtlık içinde oldular, Türkiye liderliği alınca gerçek yüzünü gösterip, geriye çekildiler.
Genel Yayın Yönetmenimiz Ergün Diler'in,16 Ekim 2012 günü çıkan yazısı İngiltere gerçeğinin resmini çok güzel çiziyordu: 'İngiltere eski Başbakanı Sör John Major "İngiltere'nin, Amerika'nın etkisini tamamlayan ve tarihi öneme sahip bilgi temeli ve kendine özgü yetenekleri var" demişti.
Amerikalı yazar John Updike ise "Amerika, merkezi hiçbir yerde bulunmayan bir arazidir.
İngiltere'nin merkezi ise her yerdedir" sözleriyle Major'un demek istediğini daha iyi anlamamızı sağladı. Gerçekten ABD, süper güç olarak bilinse de Londra'nın desteği olmadan çok uzun koşamaz. Çünkü İngiltere ordulara ihtiyaç duymadan devletleri uzaktan idare edebilen bir yapıya sahipti. İngiltere'yi "Güneş Batmayan İmparatorluk" yapan maddi ve askeri gücünü destekleyen devlet yapılanmasıdır. Bir ülkeyi KONTROL etmek için kendi dünya görüşünü kabul ettirmeye uğraşmaz.
Gariptir, MİLLİYETÇİ akımlar bile LONDRA'ya uzanır. Onları da bir kalıba sokup yönetirler. Hiçbir DİNİ inanışa karşı çıkmazlar. Eğer çıkarları bir tarikattan geçiyorsa onu filizlendirip büyütür. Herkesle DOST olabilir. Kimseye arkasına dönmez.
Büyük zaferlerin geleceğini gördüğü anda küçük savaşları kaybeder.
Hem de ustalıkla."
Londra'da oynanan oyun
Buradan, Asil Nadir'e oynanan oyuna gelmek istiyorum: Asil Nadir'e birileri garantı vermiş, Londra'ya dönmesini sağlamıştı. Verilen sözler tutulmadı? Neden acaba?
Çünkü, Kıbrıs'ta Türk devletinin canlanmasından korkan bir İngiltere var. İngilizler, yıllar önce, Kuzey Kıbrıs Türk devletinin ekonomik-politik açılımını yapan Asil Nadir'i sinsi bir oyunla yıkmaya karar verdi. Sonra, Nadir hakkında 13 ayrı suçlamadan dava açtılar.
Ağustos ayında, Londra Mahkemesi Asil Nadir'i üç ayrı suçlamadan suçlu buldu, üç suçlamadan beraat kararı verdi.
Geriye kalan suçlamalardan karar çıkmamıştı. 31 Ekim'de mahkemenin bu davaların da kararlarını vereceği belirtiliyor. Son kararlar alınsın, Asil Nadir temyiz mahkemesine gidecek.
Rusya-İngiltere-Kıbrıs
Dün gazetelerde küçük bir haber çıktı: İngilizler'in dev enerji şirketi BP, Rus milyarderlerle oluşturduğu TNK-BP ortaklığındaki yüzde 50 hissesini Rus enerji devi Rosneft'e satarak, ortak oldu.
Bu gelişme sadece ekonomik bir olay mı?
Yoksa arka planında ,Ortadoğu petrollerine yeni şekil verme hazırlığı mı?
Dünya petrol piyasasına hakim güçler, aralarında bir petrol imparatorluğu kuran yedi petrol şirketidir. Bu petrol şirketleri şunlardır:
Enerji kartı
Ortadoğu, Petrol bölgelerinin ele geçirilmesi için Osmanlı İmparatorluğu üzerinde büyük oyunlar oynandı. Ortaya Rum meselesi, Ermeni meselesi, Hıristiyan Tebaa meselesi, Filistin meselesi çıkartıldı. Bütün politikalar bu meseleler üzerinde yürütülerek, Birinci Dünya Savaşı'nın yoktan sebeplerle çıkartılması sağlandı.
Sonuçta; Osmanlı toprakları parçalanarak, Batılılar, Ortadoğu petrol bölgelerini ele geçirmeye muvaffak oldu.
Yaşadığımız yıllarda, Ortadoğu meselesi, Körfez meselesi, Kuveyt meselesi, Irak işgali, Suriye meselesi, İran meselesi ve Afrika meseleleri ortaya çıkarılarak, petrol savaşı yapılmaktadır.
Bu petrol savaşı, Türkiye'yi de içine almaktadır. Güneydoğu Anadolu'da süren PKK terörü meselesinde de bu güçler vardır.
Ortadoğu, Kıbrıs, Doğu Akdeniz'de Batılıların iştahını PetroGaz var... Petrolcüler iz peşinde... Petrol ve gaz nerede ise petrolcüler de oradadır.
Suriye yanıyor.
Petrolcüler iz peşinde...
Doğu Akdeniz'de küresel aktörler oyun içinde.
SONUÇ:
"Kara altın" petrol için mazlum milletleri sömürmeye devam ediyorlar.
Bu sömürüye dur demek ve akan kanı dindirmek için İslâm Dünyasının birlik içinde olmasından başka yol yoktur.
Bu tespitlerin çerçevesine dikkatle bakınız. Türkiye'nin yarınlarını düşünen beyinlere çok önemli mesajlar vermektedir.