Berlin’de Erdoğan rüzgarı
TARİH sayfalarında Paris, Londra, Berlin'i nasıl bilirsiniz?
Osmanlı-Türkiye'nin bölünmeye çalışıldığı, emperyalistlerin masaya bizi almadıkları, sınırlarımızın ve ticaret damarlarımızın üzerinde dizayn yapıldığı toplantıların yapıldığı yerlerdi. Rezil anlaşmalara imza atıldığı yerlerdi. Sadece birini hatırlayalım. (3 Mart 1878), Avrupa devletleri Şark meselesi diyerek Osmanlı'yı köşeye sıkıştırdılar.
Kendi menfaatleri açısından maddelerle şekillendirdiler. Başta İngiltere ve Fransa olmak üzere, Ortadoğu'yu, Balkan coğrafyamızı doğradılar. 100 yıl sonra Berlin'de CUMHURBAŞKANIMIZ TAYYİP ERDOĞAN'ın rüzgârı esiyor. Berlin masasında Türkiye var. Berlin masasında, Oyun kuran, emperyalistlerin yeni yüzyıl planlarına set çeken Erdoğan var.
Nereden nereye?
Libya'yı yemek istediler. Doğu Akdeniz'i yutmak istediler.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan çıktı, Emperyalist ağababaların sahneye sürdüğü Mısır-Yunanistan-Rumİsrail planlarını parçaladı. Suriye'de kurmak istedikleri ABD-İsrail-PKK uydu koridorlarını havaya uçurdu.
Libya petrollerini paylaşmaya kalktılar. Türk Ordusu Libya'ya hareket ederken, oyun planları bozuldu. Türkiye-Libya deniz anlaşmaları ile Emperyalist Batı'nın EST-MED bölüşme heyecanları kursaklarında bırakıldı.
Erdoğan rüzgârı eserken, Yunanistan ağlıyor, "Bizi Berlin'e çağırmadılar" diye. Bild gazetesi ağlıyor, "Erdoğan Merkel'e Berlin'e gelecekleri dıkte ettirdi" diye. Erdoğan-Putin, Lıbya'da ateşkesi sağlayan, Berlin mamasını oluştururken, ABD-İsrail-Fransa kuduruyor. Çakma Napolyon Macron'un süksesi söndürüşüyor.
Almanya Başbakanı Merkel, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la, Putin'le konuşarak, Libya masasına katılacakları belirliyor. Berlin sonrası 24 Ocak'ta Istanbul'a gelerek Erdoğan'la tekrar buluşacağını açıklıyor. Nereden nereye? 100 yıl öncelerde başı eğik, boynu bükük TÜRKİYE yok artık. Bir daha olmayacak. Yaşadığımız günler, Türkiye'ye bakılan, Türkiye'nin emperyalist tezgâhları nasıl bozduğuyla tarihin beyaz sayfalarında yer alacak. TÜRKİYE, Erdoğan'la gurur duyuyor. Libya ile deniz anlaşması yapmasaydık, Antalya körfezinde balık avlardık.
ERDOĞAN'ın cesur ve akıllı hamleleriyle Libya'ya TBMM asker göndermeseydi, Berlin masasında olmazdık. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın çok iyi uyguladığı diplomatik-askeri stratejiyle, yeniden dizayn edilmeye çalışılan Ortadoğu- Kuzey Afrika-Akdeniz tezgâhlarını bozmuştur. Berlin'e başımız dik giderken, batı basınına anladıkları dilden verdiği mesajlara bir bakınız.
Türkiye'nin 100 yıl sonra nereden nereye geldiği çok iyi anlaşılacaktır.
Erdoğan Berlin'de daha masaya oturmadan mesajları veriyor:
"Libya'yı bir savaş baronun insafına terk etmek tarihi bir hata olacaktır", "Libya'da barışa giden yol Türkiye'den geçiyor".
Fransa, Libya'nın meşru hükümetine karşı darbeci Hafter'in yanında yer almaktadır.
Libya meselesi, Avrupa Birliği için bir turnusol kâğıdı niteliğindedir.
Avrupalı liderler, yeni bir saldırıyla karşı karşıya bulunan liberal dünya düzenini savunacak mıdır?
SONUÇ: Birleşmiş Milletler toplantısındaki Müslümanların gür sesi Erdoğan, Berlin'e yüzyılın karanlık sayfalarını yırtıp atarak gidiyor. İşte Berlin masasında Avrupa'ya DERS VEREN TÜRKİYE budur.
AZİZ TÜRK MİLLETİNİN SESİ ERDOĞAN BUDUR...
Anlaşıldı mı!
"Libya'da, Suriye'de, Akdeniz'de Türkiye ne arıyor" diyen ufku dar CHP-Kemal Kılıçdaroğlu...?