Uzun zamandır bu kadar sıkıcı, zevk vermeyen bir ilk yarı seyrettiğimi hatırlamıyorum. Üst üste beş pasın yapılamadığı, itiş kakış içerisinde rekor sayıda top kaybının yaşandığı böylesine bir 45 dakikaya amatör kümede bile zor rastlanır. Son derece olumsuz hava koşullarında ilk yarı G.Saray ikinci yarı ise İstanbul BŞB. rüzgarla beraber oynadı. Galatasaray'da hem savunma, hem orta saha, hem forvet oyuncuları çok kötü bir performansla İstanbul BŞB. karşısında adeta 3-1'lik mağlubiyetin mimarı oldular. Gökhan'ın 60 metre top sürerek attırdığı gol ve bu dakikadan sonra G.Saray savunmasının sağ kanadının yol geçen hanına dönmesini herkes gibi Hagi de seyrederken, Serkan ise gelen bütün oyunculara sadece eskortluk yaptı.
* Hagi'nin taktiğiyle ilgili neler söylersiniz... Değişiklikler doğru muydu?
90 dakika boyunca Kazım'a sabredebilmek de sanırım bir sinir kontrolü gerektiriyordu. 90. dakikadaki Kazım-Emre değişikliği ise ayrı bir komediydi. Stancu'nun tüm serbest vuruşlarda topun başına geçerek havayı dövmesi 5 milyon avroluk bir oyuncu için utanç vericiydi. Cuma günü belki de en doğru laflardan birini isteyerek veya istemeyerek Hagi söyledi. "Başarı için iki şey lazım; güçlü bir yönetim ve kaliteli oyuncular". Yoruma gerek kalmayacak bir açıklama... Elinizde kaliteli oyuncular ve güçlü bir yönetim olmadığına göre, G.Saray'dan başarı beklemek de mucize beklemek gibi bir şey olsa gerek.