Sadece istatistiklerle ve tarihsel rekabette anılabilecek bir Beşiktaş- Galatasaray maçı bütün amaçsızlığına rağmen oldukça heyecanlı ve bol pozisyonlu geçti. İki takım da rahat olduğu için ayağa bol paslı ve bol pozisyonlu bir oyun ortaya koydular.
* Galatasaray'ın sahadaki yanlışları nelerdi?
Maça iyi başlayan Galatasaray idi. Ama gol alanlarında çoğalamadığı için sonuçsuz ataklarda boğuldu. Galatasaray'ın yumuşak karnı sağ bek mevkiiydi. Quaresma'yı durdurmakta zorluk çeken Kazım'dan da yeterli yardımı alamayan Serkan erken sarı kartı da görünce ikinci yarı yerini Aydın'a bırakmak zorunda kaldı. Bir savunmanın yüzü topa dönükken kaleye arkası dönük oyunculardan kafa golleri yemesi bu yıl Galatasaray için bir alışkanlık haline geldi.
Aurelio'nun golü bunun tipik bir örneğiydi. Hücuma çıkarken defansif orta saha oyuncularının kaptırdığı topların kaç kişiyi oyundan düşürdüğü ve ne gibi tehlikelere sebep olduğu malum. Bu hatayı çok kez yapan Mustafa Sarp ikinci golün de yenmesine neden oldu. 60. dakikada 2-0 mağlup olmasına rağmen 78. dakikaya kadar Pino'yu oyuna almayan Bülent Hoca'nın mutlaka bir bildiği vardı. Culio geldiği günden beri en kötü performansını gösterdi.
Yaptığı tek bir olumlu iş bile yoktu.
Uzaktan vurduğu üç şut ise dağlara taşlara gitti. Aykut ise Galatasaray takımının bu geceki en başarılı ismiydi. Yediği gollerde hiç hatası olmadığı gibi üç tane de yüzde yüz gol kurtardı.
* Saha dışında yaşanan gerilimleri de gös önüne alırsak bundan sonrası için görüşünüz ne olur?
G.Saray için, 90 dakikada kaleyi bulan tek şut atabildiği bu maç, kabus gibi bir sezonun kötü maçlarından biriydi. Yapılan bunca yanlışın katlamalı olarak futbol takımına yansıması kadar doğal bir şey olamaz. İnşallah camia sağduyuyla yanlışlardan dönecektir.