Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 24 Kasım 2024

İnsanlığın vicdanı ölmemiş…

Melih Bey'e çayını veren İhsan:

- Olur mu olmaz mı diye merak edilirken, Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan ötürü İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant'ı, savaş suçlusu ilan ederek, haklarında tutuklama emri çıkardı. Dünyanın halini ve başta ABD olmak üzere Batılı ülkelerin İsrail'e desteklerini düşünürsek, bu ne manaya geliyor?..

- Netice olarak İsrail'in ve destekçilerinin olmasını hiç istemedikleri bir durumla karşı karşıya kaldıklarını söyleyebiliriz. Bu, onlar açısından oldukça rahatsız edici bir karar. İsrail uluslararası kuruluşları pek kale almasa da karar sonrası, aralarında İngiltere, İsveç, Norveç, Kanada, İspanya ve Güney Afrika'nın da bulunduğu birçok ülkenin, 'Netanyahu ülkemize gelirse, tutuklarız' şeklindeki açıklamaları da gösteriyor ki mesele o kadar basit değil. Bu, teknik olarak İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Roma Statüsü'ne taraf olan 120'den fazla ülkeyi ziyaret etmeye cesaret edemeyeceği manasına geliyor. Böyle bir durumda tutuklanma riskiyle karşı karşıya çünkü… Mehmet:

- Netanyahu'nun kararı 'Yahudi düşmanlığı' olarak yorumlaması ve ABD Başkanı Biden'in, 'UCM'nin İsrailli liderlere tutuklama kararı çıkarması, bir rezalettir' demesinin herhangi bir önemi yok yani?..

- Böyle bir karar çıkmaması için çok uğraştılar, biliyorsunuz. Bu karar İsrail ve ABD'nin karizmasına atılan önemli bir çizik. Şimdi sırada Uluslararası Adalet Divanı'nın İsrail'le ilgili beklenen kararı var. UAD'nın İsrail'i "soykırımcı" ilan etmesi ile de varlığını soykırımla izah eden bir ülkenin soykırım yaptığı mahkemece tescillenmiş olacak… İhsan:

- Bu kararın ne gibi pratik faydaları olur?..

- Bu durumda, ABD'nin tartışmasız desteği sebebiyle pervasız davranan İsrail'e yönelik uluslararası tepkiler iyice artar. Daha şimdiden bazı Batı ülkeleri İsrail'e yönelik desteklerini geri çekmeye başladı bile. İsrail basınında, Netanyahu hükümetine verilen desteğin daha da azalacağı ve kararın İsrail'e küresel çapta hukuki baskılara ve Batılı ülkelerin uygulayabileceği silah ambargolarına sebep olabileceği yorumları yapılıyor… Mehmet:

- O zaman bu kararın ciddi bir dönüm noktası olduğunu söyleyebiliriz herhalde?..

- Kesinlikle. Vaktiyle Sırp canilerinin Boşnaklara yaptıklarının hesabını verdikleri gibi Netanyahu ve çetesinin de Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılandıklarını ve cezalarını alacaklarını görürüz inşallah. Gelişmenin güzel taraflarından birisi de artık iyice anlamsızlaştığını düşündüğümüz uluslararası mekanizmaların nihayet çalışmaya başladığını göstermesi… Mustafa:

- Sadece bu da değil. Gazze'ye yönelik İsrail saldırıları başladıktan beri aldığımız en güzel haberlerden birisi oldu bu karar. Dünyanın hemen her yerinde Gazze için sokaklara dökülen insanlar, istemin bütün kokuşmuşluğuna rağmen her şeyin bitmediğini anladılar. İnsanlık suçu işleyen İsrail'in henüz ele geçiremediği UCM ve UAD gibi bazı kurumların insanlığın vicdanı olma özelliğini kaybetmediğini görmek, ciddi bir kazanç… Selim:

- Haydi hayırlısı. Dediğiniz gibi, Uluslararası Adalet Divanı'nın da çalışmalarını hızlandırması ve beklenen kararlarını vermesiyle İsrail iyice köşeye sıkışmış olur. Paçalarındaki pislikler sebebiyle İsrail'e mecbur olan ABD'yi yönetenlerin BM Güvenlik Konseyi gibi uluslararası kurumlarda katiller lehine oluşturdukları baskıların da bir şekilde sonu gelir inşallah…

- İnşallah. UCM'nin tutuklama kararının en güzel tarafı, İsrail'in zaten yerle bir olmaya başlayan itibarını iyice yerlere düşürmesi oldu. Siyonistlerin kontrolündeki medya kuruluşlarının İsrail ile ilgili oluşturdukları algılar, son zamanlarda çökmeye başlamıştı zaten. Bunda Cumhurbaşkanımızın Davos'daki çıkışının, Mavi Marmara olayının ve bu arada İsrail'i gizleyemediği cinayetlerin de büyük katkısı olmuştu. Gazze'de bir yıldan fazladır sürdürülen katliam, bütün dünyada farkındalığın ciddi şekilde artması neticesini de beraberinde getirdi… Remzi:

Güzel şeyler olacak!..

- Hayırlısı. Şimdi Uluslararası Adalet Divanı'nı bekleyeceğiz demektir. Umulur ki oradan da insanlığın vicdanını yansıtan bir karar çıkar… İhsan:

- Melih Bey, hazır seni bulmuşken, Yenidoğan Çetesi ile ilgili yargılama konusundaki görüşlerini de alalım...

- Öncelikle duruşmalara ara verilmeden devam edilmesi, güzel. Bir yıldan fazla sürdürülen çalışmalar neticesi çete ile ilgili son derece ciddi delillere ulaşılmış belli ki. Dolayısıyla inkar ya da saçma sapan yorumlarla konuyu sulandırma şansları yok. Bu dava, milletimizin sağlığı için oluşturulan ve hakikaten son derece mükemmel olduğu bilinen sağlık sisteminin boşlukları üzerinden devlet kasasını boşaltmaya çalışanlara atılan ciddi bir tokat… Mehmet:

- Darısı benzer hırsızların başına. Bu arada Cumhurbaşkanımızın 'iç cepheyi sağlam tutalım' çağrısı sonrası MHP Lideri Bahçeli'nin çıkışları ile ilgili tartışmalar da alttan alta sürüyor. Birileri ısrarlı bir şekilde Bahçeli'nin attığı adımlardan Cumhurbaşkanımızın haberi olmadığını söylemeyi ve bu arada gerçekleşen kayyım atamalarını bunun delili olduğunu iddia etmeyi sürdürüyor. Bu konudaki düşünceniz nedir?..

- Bulanık suda balık avlamaya çalışan çok. Öncelikle kayyım konusunda atılan adımların diğer gelişmelerle herhangi bir bağlantısı olamaz. Çünkü o hukuken atılması gereken zaruri bir adım. Bu konuda dertli olanlar, DEM Parti'ye kanunlarla başları dertte olanları neden başkan adayı yaptığını sormalı bence. Mevcut belediye başkanlarından 27 tanesinin sıkıntılı durumları olduğu ve yerlerine kayyım atanmak zorunda kalınacağı aylardan beri konuşuluyordu. Cumhurbaşkanımız ve Sayın Bahçeli arasındaki uyumun tartışılmayacağı ve özellikle de önemli adımlar öncesi mutlaka yüz yüze görüştükleri bilinen bir husus… İhsan:

- Geçtiğimiz günlerde önce Devlet Bahçeli ve sonrasında DEM'den Ahmet Türk'le görüşen eski milletvekili ve akademisyen Ufuk Uras'ın söyledikleri, bu konunun en net cevabı bence. Devlet Bey, Ufuk Uras'a, TBMM'de Öcalan'la ilgili sözleri öncesi görüştükleri Cumhurbaşkanımızın, 'bu işi kendi başımıza, kendi kendimize çözelim' dediğini aktarmış. Bu da Sayın Bahçeli ve Cumhurbaşkanımızın attıkları adımları beraberce kararlaştırdıklarını gösteriyor… Melih Bey:

- Evet, tarafsız ve objektif birisi tarafından yapıldığı için o açıklama önemliydi. Ayrıca, Ufuk Uras olup bitenlerin önümüzdeki günlerde yaşanabilecek önemli gelişmelerin habercisi olduğu kanaatinde ve ben de bu kanaate katılıyorum. Devlet Bey'in ezber bozan çıkışlarının kayyım atamalarına denk gelmesi üzerinden kafa karıştırmaya çalışanlar, muhtemelen ülkemiz lehine yaşanabilecek önemli gelişmelerden rahatsızlık duyuyorlardır… Saatine bakan Melih Bey:

- Evet, anlaşılan güzel şeyler olacak!.. Sohbetimizi devam ettirmeyi isterdim ama, bir görüşmem olduğu için ayrılmak zorundayım. Önümüzdeki hafta devam ederiz umarım. Bu arada ülkemizde ve dünyada hepimizi sevindirecek güzel gelişmeler yaşanır inşallah…

- Amin…