Mızrak çuvala sığmıyor…

Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Eklenme Tarihi 30 Mart 2025

İFTAR için hazırlık yapan ekibi selamlayan Melih Bey, takıldı:

- Maşallah, bu ne yoğun çalışma. Gören de çok acıktığınızı düşünecek…

İhsan:
- Aleyküm selam, hoş geldin.

Bu akşam son iftar olduğu için biraz özeniyoruz sadece. Sen geç yerleş, biz de hazırlıkları bitirdik zaten. Yani sohbetimize başlayabiliriz… Yerlerine
geçtiklerinde ilk sözü alan

Mehmet:
- Ne hafta yaşadık ama!..
Geçen hafta ortası gözaltına alınan İBB Başkanı, hafta sonunda tutuklanıp cezaevine konuldu.
Benim merak ettiğim, sorgulama aşamasında özellikle kendisine izafe edilen yolsuzluklarla alakalı soruları neden cevaplamadığı…

Melih Bey:
- Söyleyebilecek bir şeyi olmadığı içindir. Kendini dev aynasında gördüğü için çaldığı minarelere kılıf hazırlamayı ihmal ettiği anlaşılıyor.
Son zamanlarda çok yoğun bir şekilde CHP'nin cumhurbaşkanı adayı sıfatını kazanmaya çabalıyordu, biliyorsunuz. Bu sıfatı kazanırsa yargının yolsuzluk iddialarının üzerine gelemeyeceğini düşünüyordu muhtemelen…

İhsan:
- Böyle aptalca bir şeye nasıl inanabilir bir insan? Terör konusu ile ilgili suçlamalar da az buz değil.
Dahası, şu anda çok konuşulmuyor ama İstanbulluların dijital bilgilerini İsrail'e verdikleri söyleniyor.
Bu da yolsuzluk ve terör yanında casuslukla alakalı suçlamalar olacağını akla getiriyor…

Mustafa:
- İmamoğlu için başlatılan gösteriler, CHP'nin ortalığı karıştırmaya meraklı olduğuna işaret. Diploma aldığı İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi'ne yüz binlerce gencin haklarını gasp ederek girdiği ortaya çıkan birisini savunmak için üniversite öğrencilerinin sokağa dökülmesi kadar tuhaf bir şey az bulunur oysa…

Remzi:
- Sokağa dökülenlerin, 6 yıldır İBB'yi yöneten ve trilyonlarca liralık bütçe kullandığı halde, göğsünü gere gere gösterebileceği hizmetler olmayan birisine hesap sormaları gerekirken, hesap sorulmasına karşı çıkmaları, işin en tuhaf tarafı…

Melih Bey:
- Sokaklara dökülenlerin durumu karmaşık. CHP kalabalıkların katıldığı gösteriler istiyor. İnsanların nereden ya da ne için geldiklerinin önemi yok onlar için. Özgür Özel'i de yuhalayan göstericilerin, 'sen ya da İmamoğlu için burada değiliz' demeleri de gösteriyor ki, oraya gelenlerin çoğu, ortalığı karıştırmak isteyen marjinal grup mensupları…

Mehmet:
- CHP gösterilerden ne umuyor olabilir?..
- Aslında hiçbir şey. Çünkü başlayan yargı süreci açısından gösterilerin bir anlamı olmayacağını herkes bilir. Ancak Ekrem İmamoğlu sayesinde genel başkan olan Özgür Özel bir şey yapmıyor gibi gözükmek de istemiyor.
Sokaklar karışırsa insanların İmamoğlu ve çevresindekilerin yolsuzluklarını ve terörle bağlantılarını konuşmayacaklarını düşünmüş olmalı ki insanları sokaklara çağırdı…

Mustafa:
- Bir yandan da apar topar olağanüstü kurultay kararı aldı.
Bunun anlamı ne?..
- Zaten karışık olan CHP'deki işlerin daha da karışacağı anlaşılıyor.
Özgür Özel, mahkemenin şaibeli 38. kurultaylarını iptal edip CHP'ye kayyım atama ihtimali sebebiyle olağanüstü kurultay kararı aldığını söylüyor. Ancak, hazır İmamoğlu içeride iken onun vesayetinden kurtulmayı hesapladığını söyleyenler de var. Böyle bir şey mümkün mü bilmiyorum ama, Özgür Özel'in bir şekilde Mansur Yavaş'ı da ekarte edip kendisinin cumhurbaşkanı adayı olmayı düşündüğü de rivayetler arasında…

Selim:
- İyi ama, Özgür Özel her ağzını açtığında, cumhurbaşkanı adayımız İmamoğlu deyip duruyor.
Bunu nasıl izah edeceğiz?..

ÖZGÜR ÖZEL'İN AYAK OYUNLARI…
Melih Bey, gülümseyerek:
- İzah edecek bir şey yok.
Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklandığında sevinç gözyaşları döken Özel'in, İmamoğlu sayesinde onu genel başkanlıktan indirdiğini unutmayalım.

Olağanüstü kurultayda genel başkanlığı kazanır ve zaten içeride olan ve kısa sürede çıkamayacak İmamoğlu'nun ardından Yavaş'ı da bir şekilde devre dışı bırakırsa, adaylık yolu kendisine açılır…

İhsan:
- Beykoz ve Beşiktaş başkanları gibi İmamoğlu'nun başına gelenlerin sebebinin de ağırlıkla CHP içi ihbarlarla alakalı olduğu aklıma geldi. İmamoğlu'nun diploma meselesini kaşıyanlar da onlardı zaten…

- CHP'yi avucunun içine almış gibi davranan İmamoğlu'ndan kurtulmayı en çok isteyecek olan tabii ki Özgür Özel'dir. Şimdi güya üzgün gözüküyor ama bu arada İmamoğlu aday olamazsa birisinin aday olup onun için kazanacağını söylemeyi de ihmal etmiyor.

Onun yerine ya da onun için kazanmak gibi sözler boş laf sadece. Özgür Özel belli ki durumdan faydalanacak ve tıpkı Kılıçdaroğlu'ndan kurtulduğu gibi şimdi de İmamoğlu'nun vesayetinden kurtulmaya çalışacak…

Remzi:
- Özgür Özel'in ayak oyunları ile karşı karşıyayız yani. Yolsuzluk ve terör suçlamaları ile ilgili süreçten kurtulsa bile artık üniversite diploması olmadığı için aday olamayacağı kesin olan İmamoğlu ile alakalı duruşunu şimdilik sürdürse de yakında Özel'in gerçek yüzünü daha net görmeye başlarız o zaman…

Mehmet:
- İmamoğlu da Mansur Yavaş da cumhurbaşkanlığına layık kişiler değil, tamam. Ama Özgür Özel de akla getirilmemeli bence. Rahmetli Kadir Mısıroğlu, CHP'nin yöneticiler açısından kötüden daha kötüye doğru gittiğini söylerken haklı imiş demek ki. Son günlerde İngiltere ve Almanya'ya yönelik sözlerini duyan CHP'lilerin, neden Özel'i partinin başından hemen göndermedikleri bile soru işareti…

Melih Bey:
- Özel'in, İngiltere İşçi Partisi Başkanı ve Başbakanı Starmer'e yönelik sitemleri, hakikaten tam bir saçmalık. 'İmamoğlu'nun tutuklanmasına hiçbir şey söylememesi bizi kırdı' derken, yolsuzluk ve terör bağlantısı sebebiyle tutuklanmış birisi için ne söylenmesini bekliyordu, merak ediyor insan. CHP zihniyetindekilerin ülkemiz ve bölgemizle ilgili meselelere yaklaşımlarına bakıldığında ne kadar çapsız ve cahil olduklarını anlamak mümkün.
Bu da ülkemizi kesinlikle bu zihniyete bırakmamak gerektiğini hatırlatıyor…

İhsan:
- Haklısın. Büyüklerin, bu kadar cehalet ancak çalışmakla olur dedikleri cinsten adamlar bunlar. Bu arada Özel'in boykot çağrıları da dikkat çekici. Ne dersiniz?..

- Özel'in yaptıklarını görünce 'bütün tuşlara birden basmak' tabiri aklıma geliyor. Yapması gereken, İBB Başkanı ile ilgili yolsuzluk iddialarına cevap vermek.

Ancak, söylenenlerin ve daha fazlasının gerçek olduğunu en iyi kendisi bildiği için, söyleyebilecek söz bulamıyor. Bunun yerine milleti sokağa çağırıyor ve sık sık güncellemek zorunda kaldığı boykot çağrılarında bulunuyor.

İşin hukuki tarafı, ayrı bir mesele. Yaptığının kanuni olarak suç olması bir yana, bölücülük denilen şeyin tam olarak bu olduğunun farkında bile değilmiş gibi yapıyor Özel.

Boykotla hedef alınan kuruluşların tamamının yerli ve milli olması da, bu çağrıları yapmasını Batılı patronlarının mi istediğini sorgulatıyor…

Mehmet:
- Sonrasında inkar etse de bu ülkenin ve milletin otomobili olan TOGG'u boykot, olacak şey mi. İsrail'e yardımları sebebiyle boykot edilen uluslararası bir kahve zincirini rahatlatmak için yükselmekte olan yerli bir markamızı hedef almak da keza…

Melih Bey:
- Kaotik gözüken günler yaşıyoruz. İşin özü, İBB üzerinden yapılan külliyetli miktarda vurgunlar yanında terörle yapılan iş birliğinin de hesabının sorulmakta olduğu. Gerek sokak çağrıları ve gerekse saçma sapan boykot çağrılarının insanların dikkatlerini esas meseleden kaçırmayı amaçladığı da çok net. Ama çok çaldıkları için mızrağın çuvala sığmadığı da çok açık…

Selim:
- CHP'yi yönetenler milletimizin doğruları öğrenmemesi için ellerinden geleni yaptıklarına göre, bizim de yaşananları ciddiyetle takip etmemiz ve öğrendiklerimizi de çevremizdeki herkese aktarmamız gerekiyor anlaşılan...

İhsan:
- Evet, iftara birkaç dakika kaldığına göre kifayeti müzakere diyebiliriz. Cenab-ı Hakk ülkemiz ve milletimizin geleceğine yönelik karanlık niyet sahiplerine fırsat vermesin ve kifayetsiz muhterislerden de bizleri muhafaza buyursun…

- Amin… (NOT: Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder, hepimiz için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hakk'tan niyaz ederim. E.K.)