Afrika'ya yeni elçiler ve Türk Cumhuriyetleri

BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Eklenme Tarihi 6 Kasım 2011
Türkiye çok yönlü hamlelerini sürdürüyor.
Bölgesel güç konumuna uygun stratejik adımlarını geleceğin dinamiklerine göre gerçekleştiriyor. Avrupa Birliği dağılmaya yaklaşırken, Türkiye'nin son dış atılımlarında Afrika ve Türk Cumhuriyetleri öncelik alıyor.
2005'te Afrika kıtasında 12 Büyükelçiliği bulunan Türkiye, kısa sürede bu sayıyı 27'ye çıkardı. Bu rakam yakında 33 ülke olacak.
Bu ne demek? Üzerinde büyük stratejik ve taktik savaşların verildiği Afrika'ya Türkiye'nin etkili bir aktör olarak katıldığını gösteriyor.
Geleceğin tarımsal ve enerji savaşlarına katılma şansını almak için adımlar atıyor demek.
Türkiye Diplomatik Genel Yayın Yönetmeni Ömer Özkaya gelişmeleri TAKVİM'e yorumladı: Dünya gelecekte neyin üzerine inşa ediliyor bunu bilmek durumundayız.
Dünya ihtiyaçlarını artık elektrik üzerinden karşılamaya hazırlanıyor. Elektrik üretimi içinde nükleer santrallere, nükleer santralleri çalıştırmak içinde uranyuma ihtiyaç var. Gelecekte dünya birinci olarak uranyuma, ikinci olarak da tarıma ihtiyaç duyacak. Uranyum yataklarına sahip ülkelerin başında Tanzanya ve Moğolistan geliyor. Tarım alanında da en zengin topraklara Afrika Kıtası sahip. Bu durumda Türkiye'nin geleceği Afrika Kıtası ve yakın Asya'da olacaktır."
Uluslararası Stratejist Özkaya analizine son noktayı şöyle koydu: Bugün dünyada 7 milyar kişi yaşıyor. Afrika Kıtası'nda ise 1 milyar kişi. Bu demek oluyor ki dünyada her yedi kişiden birisi Afrika'da yaşıyor. Afrika'da üretim yapması engellenmiş büyük bir insan pazarının olduğunu biliyoruz. Dünya'da yer altı kaynaklarının yüzde 20'si bu kıtada. Güçlü olmak isteyen ülkelerin mutlaka Afrika ile bir şekilde birlikte olması gerekmektedir."
Hazar ve Orta Asya, enerji kaynaklarından ulaşım koridorlarına kadar küresel projelerle ele alınıyor, bölge bir nevi jeopolitik satranç tahtasına döndü.
Rusya yeniden toparlanırken Çin ekonomik öncülüğünü siyasi ve askeri gücüyle de takviye edip dengeleri altüst ediyordu. Hindistan yeni yükselen güç olarak öne çıkarken Afganistan-
Pakistan Avrasya kuşağının kırılma noktası olarak gözleniyor. Kazakistan'ın başkenti Almatı'da bir araya gelen Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan arasında Türkiye İş Konseyi (TİK) kurduğu açıklandı. Yeni teşkilatın,Türkiye'nin bu geniş bölgede olup bitenleri doğru algılamasını ve gelecek perspektiflerini doğru oturtmasını sağlayacağı belirtiliyor.

GELECEK ON YIL

Türkiye'nin son dış hamlelerini, dünyanın en tanınmış stratejisti Friedman'ın "Gelecek 10 yıl" analiziyle parelel değerlendirelim. CIA'nın yan kuruluşu olduğu iddia edilen Prof. Dr.
Friedman'
ın kurucusu ve CEO'su olduğu STRATFOR, merkezi ABD'nin bulunan bir küresel jeopolitik analiz şirketidir. Friedman, 2010-2020 dönemi tahminlerinde diyor ki:
Gelecek 10 yılın belirleyici gücü ABD olmayı sürdürecek. Türkiye, güçlenecek. Ortadoğu'daki en büyük ekonomik güç olarak Türkiye, İran'ın yaratacağı sıkıntıya karşı tek denge unsuru kalacak. Türkiye, Rusya'nın enerji kaynaklarına olan bağımlılığını azaltmak zorunda. Bu nedenle de, petrol ve gaz alabileceği ülkelerle iyi ilişkiler içinde olacak. ABD'nin sadece Ortadoğu'da değil, Balkanlar ve Kafkasya'da da Türkiye'ye ihtiyacı var. Bu nedenle, ABD-Türkiye ilişkileri önümüzdeki 10 yılda da iyi olmak zorunda.
Türkiye, Orta Asya, Akdeniz ve Kuzey Afrika'da da giderek güçlenen bir ülke olacak.
Türkiye, bölgede İsrail'e karşı da bir denge unsuru olacak. Küresel ve bölgesel güçler, Kürtler'i kullanarak Türkiye, İran ve Irak'ta istikrarı bozmaya çalışacak. Ancak, artık bu 'eski bir oyun' hüviyetinde."

NOT:
Mübarek Kurban Bayramınız'ı kutluyorum. Sağlık ve mutluluk dilerken, Türkiye'nin ufkunu daraltmak isteyenlere karşı birlik ve beraberliğimizi koruyalım, gelecek bizim olacak.