İstanbullu çeşmeden akan suya hasret, her tarafta çöp dağları var.
Bu ortamda seçimler yapılıyor ve Nurettin Sözen dönemi bitiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na Recep Tayyip Erdoğan seçiliyor.
Çok geçmiyor, bir yıl içinde alınan doğru tedbirlerle İstanbullu suya kavuşuyor. Yine eskisi gibi çeşmelerden su akıyor.
İstanbul'un her yerindeki bu mutluluk Adalar'a yansımıyor. Adalarda yaşayanlar, tankerlerle taşınan suları kullanmaya devam edince, Başkan Erdoğan'dan İstanbul'daki refahın kendilerine de ulaşmasını istiyor.
Başkan Erdoğan dönemin İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu'nu yanına çağırarak, "Veysel Hoca bu sorunu çözelim" talimatını veriyor.
Çalışmalar başlıyor ve 1996 yılında denize 23 kilometre boru döşenerek Adalar'a su götürülüyor. Çalışma duyulunca KKTC yetkilileri Eroğlu'nu arayarak, "Biz de bir adayız. Bize de aynı yöntemle su gönderir misiniz' diye soruyor. Eroğlu konuyu Başkan Erdoğan'a aktarınca bugün değeri daha iyi anlaşılan şu cevabı alıyor: "Zamanı gelince neden olmasın..." Aradan 6 yıl geçiyor. Başkan Erdoğan Başbakanı oluyor, Eroğlu ise DSİ Genel Müdürü... Başbakan Erdoğan daha önce konuştukları bu konuyu unutmuyor. Bir görüşmelerinde Eroğlu'na soruyor: "Veysel hoca Kıbrıs'a su götürme işini unuttun mu?" Daha sonra Orman ve Su işleri Bakanı olan Veysel Eroğlu o anı şöyle anlatıyor: "O zaman elimde çok iş var. Benden önce bin 600 tane ihale yapılmış. 65 milyar dolarlık iş verilmiş. DSİ'nin bütçesi ise 2 milyar TL. Kıbrıs'a su götürme işi ise dünyada hiç denenmemiş bir proje. Tereddütler olsa da Başbakanımıza yapacağımızı söyleyip kolları sıvadık..."
Önceki gün KKTC'de bu proje kapsamında 2012 yılında döşenmeye başlanan boru sisteminin son halkasının takılmasına şahitlik yaptık. Detaylar dünkü haberimizde vardı.
BİR AY SONRA SU GİDECEK
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile birlikte, dünyada benzeri olmayan deniz geçiş projesinde isale hattını kuran Kalyon İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Cemal Kalyoncu ve DSİ Genel Müdürü Ali Rıza Diniz de törende hazır bulundu.
Bakan Eroğlu projenin öyküsünü anlattıktan sonra, "Bu projenin mimarı Cumhurbaşkanımızdır"dedi. 19 yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği, 'Zamanı gelince yaparız' sözü de böylece gerçekleşmiş oldu. 1 ay sonra hatta su basma işlemi yapılacak ve 29 Ekim'de Kıbrıslılar çeşmelerden su içecek..
HES'İ ANLATAMADIK
Kıbrıs dönüşü uçakta Bakan Veysel Eroğlu ile sohbet etme imkanı buluyoruz. Hidro Elektrik Santraller (HES) konusundaki tepkilere değinen Eroğlu, "Vatandaşa bu konuları iyi anlatamadık" itirafında bulunuyor. HES'lerin elektriğin sigortası olduğunu söyleyen Eroğlu, "HES'lerin gereklililiğini anlatma sorumluluğu bizde olduğu kadar ilgili kurumlarda ve özellikle de şirketlerde" diyor.
HES'ler olmasaydı Türkiye'nin çok zor durumda kalacağını belirten Eroğlu şöyle örneklendiriyor: "Elektrik depolanan bir enerji değil. Çevrim santrallerinde sürekli çalıştırmak zorundasınız. Ama HES'lerde istediğiniz zaman elektriği verirsiniz.
Özellikle akşam elektriğin çok çekildiği saatlerde HES'ler olmasa Türkiye karanlıkta kalır. Hatırlarsanız doğalgaz vanaları kapatılmıştı. O dönemde HES'ler olmasaydı Türkiye büyük sıkıntı yaşar ve karanlıkta kalırdı." Eroğlu HES'ler sayesinde 15 milyar dolar daha az doğalgaz ithal ettiğimizi belirterek, "HES'lerin çoğalması enerji sektöründe içlerinde yabancı şirketlerinde olduğu bazı kesimleri rahatsız ediyor.
Pastadan aldıkları pay azalıyor. Dolayısıyla çevrecileri de kullanıyorlar. Ama Türkiye'nin HES'lere ihtiyacı var. Bu bu konuda çok geç kaldık" diyor.
KURBAĞALI DERE'DE SORUMLU KADIKÖY
Bakan Eroğlu Kadıköy'deki Kurbağalı deredeki kötü koku ile ilgili sorularımızı da cevaplandırdı. Eroğlu burada sorumlunun Kadıköy Belediyesi olduğunu belirterek, "Bazı planları onaylama yetkisi Kadıköy belediyesinde. Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmalarını bu noktada engellediler. Ama şu anda çalışmalar sürüyor. Orası düzelecek. Konu İstanbul Büyükşehir'in sorumluluğunda" dedi.
ÇÖPLERİ ATMASINLAR
Bakan Eroğlu özellikle İstanbullular'dan bir isteğini yazmamızı istedi. Sahil şeridindeki parklarda piknik yapanların çöplerini orada bıraktıklarını anlatan Eroğlu şu mesajı veriyor: "İstanbullular kibar insanlardır, nazik insanlardır.
Mutlaka bunu düzelteceklerdir. Bu parklarda piknik yaptıktan oturduktan sonra çöplerini orada bırakıyorlar. O yeşil alanlar ağaçlıklar çöp yığınlarıyla doluyor. Lütfen çöplerini orada bırakmasınlar. Ağaçlık alanlarımız o yeşil alanlar çok büyük emeklerle yapılıyor ve yaşatmamız lazım."
YEŞİL YOL YAPILACAK
Eroğlu çok tartışılan Yeşil Yol projesini de şöyle anlatıyor: "Bazı Karadeniz milletvekilleri bize geldiler. Ve yaylaların yabancılardan büyük talep gördüğünü ama onları götürecek yolları olmadığını söylediler. Bunun üzerine Samsun'dan başlayarak Artivin'e kadar olan bölge ile ilgili Karadeniz Kalkınma Projesi hazırladık. Bu noktada bizim bakanlığımızın dışında Kalkınma Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı da projenin içinde yer aldı. Bu proje kapsamında burada yeşil yol yapımı planlandı. İddiaların aksine bu yolun yüzde 85lik kısmı orman alanının dışındadır. Ayrıca yolun her iki yanına ağaç dikimi yapılacaktır. Dolayısıyla tabiatın zarar görmesi diye bir şey yok."
HESAP HATASI YAPTILAR
Veysel Eroğlu kendi dönemlerinde tüm Türkiye'ye 3 milyar 250 milyon adet ağaç diktiklerini söyleyerek, "Ağaç dikmedikleri" yönündeki sözleri de eleştirdi. Bu rakamların CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından seçim meydanında eleştrildiğini de anlatan Eroğlu, "Kendisi hesap uzmanı ama hesabı yanlış yapmışlar. Kılıçdaroğlu 'her ağaç bir metrekare yer kaplasa 3 milyar metrekare yapar bu da Türkiye'ye sığmaz' dedi. Türkiye'nin 750 milyon kilometrekare yüzölçümü var. Çarparken bin eksik çarpmışlar. Basit bir matematik hatası ama bunu seçim meydanında söyledi" dedi.
BELÇİKA KADAR ŞEHİR ORMANI
Bakan Eroğlu İstanbul'da Belçika'nın yüzölçümüne yakın bir şehir ormanı kurduklarını söyleyerek, "İçinde dinlenme alanları, piknik alanları olan 7 bölgeli 7 kapılı bir şehir ormanı kurduk. Ormanımızın adı da Kanuni Sultan Süleyman Şehir Ormanı. Orman İstanbul Anadolu yakasında Beykoz bölgesinde olacak. 7 mesire alanı Gülistan, Lalezar, Karanfil, Sümbül, Gelincik, Menekşe ve Çiğdem isimlerinden oluşuyor. "