İnekteki SİM kart kilo kaybını önlüyor

Eklenme Tarih 30 Nisan 2016
Teknolojide baş döndürücü hız, makinelerin birbiriyle irtibatında kendisini gösterdi. M2M, küçük bir SİM'le hayatımızı değiştirecek. Evden fabrikaya, çiftlikten inşaata her yerde bu teknoloji hakim olacak...

Çiftçi Mehmet amca erkenden uyanmıştı. İki eliyle gözlerini ovuştururken, yanındaki tablet bilgisayardan sinyaller gelmeye başladı. Yatağından çıkmadan bilgisayarını eline aldı ve mesajları inceledi. Besi için yetiştirdiği büyükbaş hayvanların o gün hesaplanandan fazla adım attıkları bildiriliyordu. Hayvanların dinlenmesini sağladı. Kilo kaybının önüne geçti... Aynı saatlerde müteahhit Mustafa'nın da cep telefonundan bir sinyal gelmişti. Bir işçi güvenlik kemerini takmamış, hatta çıkmaması gereken yükseklikte çalışmaya başlamıştı. Tehlikeyi sezdi ve sorunu başlamadan bitirdi... O sırada bir başka çiftçi ise tarlasından gelen sinyalle sulama zamanını hesaplıyordu. Bir belediye yetkilisi, insanların en yoğun olduğu yerleri elindeki küçük bilgisayardan görüyor, toplu taşıma araçlarını yönlendiriyordu. Ayşe teyze akşam yapacağı yemek için alışverişe gittiği marketteyken, evdeki fırınını çalıştırıp sıcak hale getirmişti bile... Bütün bunlar bir SİM kart ile mümkün. 4.5G teknolojisi ile hız- lanan M2M (makinelerin birbiriyle irtibatı) teknolojisi, artık vazgeçilmezimiz olacak.

MATRİX GİBİ
Makinelerin birbiri ile konuştuğu, her şeyin otomatik yapıldığı, bilginin gerçek güç haline geldiği, dahası 'Matrix' filminin benzeri bir geleceğe hazır olun. Çok uzak değil üstelik. Yaşamaya başladık bile. Londra'da M2M Dünya Kongresi'nde bir konuşma yapan Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO'su Mehmet Ali Akarca ile toplantı sonrası sohbet imkanı buluyoruz. Akarca önce rakamları paylaşıyor: "2014 sonunda dünyada 243 milyon M2M bağlantılı yani internete bağlanan cihaz var. Bu sayı 2020'de 1 milyara ulaşacak. Türkiye'de ise birbiriyle konuşan makine 3.2 milyon adet. 2020'de 7.3 milyon olacak." Sistemin biraz daha iyi anlaşılması için Akarca'ya detaylarını soruyoruz. 7 bileşenden oluşan akıllı geleceği şöyle anlatıyor:

KONUŞAN OTO
1- Akıllı Ulaşım: Araçlar birbirleriyle, trafik ışıklarıyla, hatta yolla iletişim kuracak.
2- Akıllı Cihazlar: Akıllı algılayıcılar, evdeki tüm cihazları denetleyecek. Su ısıtıcısından çamaşır makinesine tüm cihazlar ihtiyaca göre çalıştırılacak.
3- Akıllı Ev ve Ofisler: Ev ve ofislerdeki tüm aygıtlar M2M çözümleriyle uzaktan kontrol edilebilecek.
4- Akıllı Sağlık: Kronik hastaların sağlık durumu uzaktan takip edilecek.
5- Akıllı Perakende: M2M çözümleri dijital reklam alanlarının uzaktan yönetimini sağlayacak. Raflardaki ürünlerin stok durumu takip edilecek.
6- Akıllı Üretim: Akıllı algılayıcılar, üretim cihazlarındaki olası arızaları önceden planlayarak haber verecek.
7- Akıllı Güvenlik: Kişilerin nerede olduğunu anlık olarak takip edecek. Böylece olası bir tehlikede hızla yardım mümkün olacak.
Sistem sadece verim değil, tasarruf da sağlıyor. Bizim gibi enerjide dışa bağımlı bir ülke için inanılmaz rakamlar ortaya çıkıyor.
Akarca, Türkiye'nin elektrik tüketiminin 2015'te 264 milyar Kwh ve 100 milyar TL olduğunu hatırlatıp, M2M teknolojisi sayesinde akıllı sayaç gibi çözümlerle tasarrufun sadece elektrik tüketiminde yılda 30 milyar lirayı bulacağını belirtiyor. Peki bu teknolojiye hazır mıyız? Mehmet Ali Akarca, bunun da cevabını şöyle veriyor: "Türk Telekom, çözümleriyle akıllı geleceğe çoktan hazır. Otomatik Sayaç Okuma Projesi, Emniyet Genel Müdürlüğü Araç Takip Sistemi Projesi, TCDD Nakliye Vagonu İzleme Projesi gibi birçok proje bunlara örnek.


Mehmet Ali Akarca, Londra'daki M2M Dünya Kongresi'nde bir sunum yaptı, "Her sektörün büyümek ve verimli olmak için M2M teknolojisini kullanması gerekiyor" dedi.

SİSTEM NE KAZANDIRIYOR
Mehmet Ali Akarca, yaptığı sunumda Türk Telekom'un M2M uygulamalarının faydalarını şöyle sıraladı:

* İstihdama katkı
* İş süreçlerinde verimlilik, hız ve işgücü tasarrufu
* Uzaktan erişim ile daha iyi servis kalitesi
* Büyük verinin (Big Data) daha kolay araştırılıp, işlenmesi
* Maliyetlerin düşürülmesi.

BİLGİNİN MERKEZİ OLUYORUZ
Türk Telekom olarak geleceğin teknolojilerine yatırım yapmaya devam ettiklerini ifade eden Akarca, "Artık büyük verinin kıtalardan kıtalara taşınması ve veri merkezlerinde depolanması önem taşıyor. Türk Telekom olarak Türkiye'de şu an İstanbul ve Ankara'da 5 adet büyük veri merkezine sahibiz. Kısa bir süre sonra Ankara'da yeni bir veri merkezini daha hayata geçireceğiz. Ardından İzmir ve Konya'da da yeni veri merkezleri kuracağız. Türkiye'nin bölgede yani Balkanlar, Kafkasya ve Ortadoğu'nun da dahil olduğu coğrafyada da veri merkezi üssü olmasını hedefliyoruz" dedi. Akarca, şöyle devam etti: "Yatırımlarımız sayesinde uluslararası markaların ve dev bilişim şirketlerinin de 'server'larını Türkiye'ye taşımalarını hedefliyoruz. Bölgenin veri merkezi üssü haline gelmek Türkiye'ye büyük ekonomik değer katacak ve 2023 hedeflerimize daha kolay ulaşacağız. Yıllardır bu alana yaptığımız yatırımlarla sektöre öncülük etmekten büyük memnuniyet duyuyoruz."