Emekli ve memur hakkını alacak

Eklenme Tarih 24 Temmuz 2017
Maliye Bakanı Naci Ağbal, Ağustos'ta yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde hem emeklilere hem de kamu çalışanlarına en yüksek zammı vermek içni çalıştıklarını söyledi

Maliye Bakanı Naci Ağbal, milyonlarca vatandaşın cüzdanını ilgilendiren açıklamalar yaptı.
Toplu sözleşmede emeklilere ve kamu çalışanlarına en iyi zammı vermek için çalıştıklarını belirten Ağbal, esnaf için de asgari geçim indirimi (AGİ) benzeri bir vergi iadesi sistemi üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Yapılandırmalara başvurmayan mükelleflerin üzerine gideceklerini hatırlatan Ağbal, "Ancak önce ödeme durumu olup olmadığına bakacağız" dedi.



EKONOMİDE TABLO YEŞİL
Gazetelerin ekonomi müdürleri ile bir araya gelen Naci Ağbal, gündemdeki konularla ilgili soruları cevaplandırdı.
Ekonomik göstergelerin son dönemde hep iyi geldiğini anlatan Ağbal, "Ekibimin bana hazırladığı bir tablo var, sol sütunda o göstergelerin kendisi var, sonra da aylar var.
Hücrelerde de göstergelerin durumuna göre renkler veriyorlar. Diyelim ki gelen gösterge kötüyse kırmızı ile renklendiriyorlar. Yani iyi-kötü böyle ortada bir şeyse sarı renkte yapıyorlar. Birazcık iyiyse açık yeşil, çok iyiyse koyu yeşil. İlk aylarda yoğun kırmızılar geliyor, sonra kırmızılar yavaş yavaş böyle açık kırmızılara dönüyor, sonra açık yeşile dönüyor, şimdi koyu yeşiller geliyor" dedi.
Ağbal, şu mesajları verdi:

TOPLU SÖZLEŞMEYE HAZIRIZ:
2006'da ilk toplu sözleşmede masaya oturduğumda Bütçe Genel Müdürüyüm, dolayısıyla herhalde bu toplu sözleşme tarihinde bütün süreçleri en iyi bilen insanlardan bir tanesiyim.
AK Parti hükümetleri döneminde kamu çalışanları ciddi anlamda bir kazanım elde etti.
Enflasyonun üzerinde bu zamana kadar bir artış ve refah aldılar. Hükümet olarak kamu çalışanlarımızın, emeklilerimizin mali ve sosyal haklarının bütçe imkanlarını gözeterek artırmak bir politikamız.
Burada hiçbir tereddüt yok, yani sosyal devlet anlayışının bir gereği. Bu toplu sözleşme görüşmelerinde bir taraftan bütçenin dengeleri ve bütçenin ihtiyaçlarını bir taraftan da kamu çalışanlarının taleplerini birlikte değerlendireceğiz.
Biz kamu çalışanlarımızın, emeklilerimizin mali ve sosyal haklarının iyileştirilmesi konusunda bugüne kadar güzel şeyler yaptık. Özellikle hizmet kolları bazında birtakım iyileştirmeler yapacağımızı söyleyebilirim.

DÜRÜST MÜKELLEFE KOLAYLIK:
Mükellef vergi borçlarını süresinde ödüyorsa, Kurumlar Vergisi'nde yüzde 5 indirim getirdik.
Sahaya ineceğiz.
Mali durumunu araştıracağız.
Sonuçta baktık ki gerçekten ödeme gücü yok, o zaman tabii ki bir şey yapmayacağız.
Ama tersine o borcu ödemesini gerektiren her türlü geliri de varlığı da var, o zaman 'kusura bakma' diyeceğiz. Gene kendisini çağıracağız, 'Şu kadar borcunuz var. Bu borcunuzu ödeme noktasında mali durumunuzun da iyi olduğunu görüyoruz dolayısıyla lütfen bu borcunuzu ödeyin.
Kendisi bu borcu ödeme noktasında yine de 'Bana bir miktar imkan verin de bunu taksitle ödeyeyim' diyorsa, tamam eyvallah taksitle ödemesinin de önünü açacağız. İki yapılandırmadan da yararlanmamış, gidip baktığımızda da durumu iyiyse, araba alıyor, ev alıyorsa kusura bakmasın onun da üzerine gideceğiz.

ESNAFA VERGİ İADESİ:
Yeni Gelir Vergisi kanununda tartışalım istiyorum.
İşletmeler bütün giderlerini yazabilsin.
Yani bir serbest meslek erbabı bütün giderlerini serbest meslek kazancından düşebilsin. Bir işletmenin sahibi, bütün harcamalarını ailevi harcamaları dahil işletmesinden düşebilsin.
Ama bunun şartları, kuralları ne olabilir, buna bir harcama tavanı getirilebilir mi? Bunu tartışmak lazım. Asgari geçim indiriminin belki diğer kazanç türlerinin de yaygınlaştırılması talepleri var. Yani biz şu anda sadece ücretlilere bunu uyguluyoruz. Ama aslında asgari geçim indirimi uygulaması bir asgari kazanç uygulaması gibi bir şeydir, yani belli bir gelirin altında geliri olandan vergi almamanız gerekiyor.
Bunun tabii vergi hasılası üzerine olumsuz bir etkisi olabilir. O açıdan arkadaşlara ya bunu bir çalışalım, burada bir imkanımız var mı özellikle küçük işletmelerden başlayarak burada işletmelere bir asgari geçim indirimi uygulaması getirebilir miyiz diye bir çalışma yaptırıyorum. 2015 seçim beyannamesine yazmıştık, sonra uygulamaya da koyduk, çünkü basit usul mükelleflerine 8 bin liraya kadar getirdik. Aslında bir noktada asgari geçim indirimi uygulamasını basit usulde uygulamaya da başladık.

2000 SONRASI İNTİBAK...
İlk intibakı çalışırken bu konuları 2000 sonrası dönem için de masaya yatırdık, çalıştık. O zaman Sosyal Güvenlik Kurumu'ndaki arkadaşların teknik açıklamasına göre birinci yaptığımız intibakın haklı ve hukuki bir gerekçesi vardı. Ama 2000 sonrası dönemde emekli olanlara o dönemdeki emeklilik şartları itibariyle bakıldığında, 2000 öncesi gibi değil.

VERGİLER YÜKSEK
2017'de vergi artışı olmayacak. 2018'de bir şey yapacağım demiyorum ama bir şey yapmayacağım da demiyorum. Artık otomobil vergilemesinde, tütün vergilemesinde, alkollü içeceklerin vergilemesinde gerçekten vergi oranları çok yüksek seviyelerde.
Yıllardır bu işlerin içerisinde çalışan bir insan olarak ben bile bakıyorum bu oranlar gerçekten yüksek.

'DRONE'LARA ÖTV GELİYOR
Ekonomik aktiviteleri daraltacak mahiyette dolaylı vergilerde artış yapmak istemiyoruz. Ancak 'drone'lara da mı ÖTV getirsek diye düşünüyorum yani, onu söyleyeyim. Bu 'drone'ların sayısı artıyor. Bu 'drone'lar uçuyor havada, ÖTV'si yok. ÖTV gelebilir onlara. Otomobillerdeki ÖTV oranlarında bir artış söz konusu değil.



ESKİ TARİHLİ CEZAYI ÖDEMEYİN
2011 yılıydı herhalde, yine böyle bir kanun çıkarıyoruz o zaman ki Çalışma Müsteşarı dedi ki, "Geçen gün bana trafik para cezası geldi, 4 yıl önce... Olay 4 yıl sonra bana tebliğ ediliyor..." Ben de "Garip geldi bana ya öyle şey mi olur" dedim ve o gün bir torba yasa yapıyorduk, dedik ki bir kural koyalım. Bundan sonra dedik bir trafik ceza tutanağının tutulmasından 1 yıl geçtikten sonra artık onu tebliğ edemezsin, zaman aşımı olur. Dolayısıyla, şu anda söylediğiniz konu 1 yıldan daha fazla bir süreçte olamaz, onu söyleyeyim. 1 yıldan sonra tebliğ edilmişse, o aslında yok hükmündedir ve ona itiraz etmek lazım.

TEDES'TE AÇGÖZLÜLÜK VAR
TEDES uygulamasının fikir mimarı benim.. İyi niyetle başladık, ama sonra bir gördük ki bunu belediyeler şirketlere devretmiş. Bir de yani açgözlülük diyeceğim, açgözlülük olunca da her yere kurmuşlar onu. Bu projenin iş modelinin aslında belki de belediye belediye değil, bölgesel olarak yapılması lazım. Ama burada mutlaka bu sistemin standartları olması lazım, kuralları olması lazım, kaideleri olması lazım. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na talimat verdim, buradan özelleştirme çıkar mı çalışıyoruz.