Para oyununun perde arkası...

Eklenme Tarih 10 Mayıs 2020
Geçtiğimiz hafta Türk Lirası'na yapılmaya çalışılan saldırı ekonomi yönetiminin daha önce aldığı tedbirler sayesinde savuşturuldu. Aynı gece de işin FAİLLERİ ortaya çıkarıldı ve gerekli cezalar kesildi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın uluslararası yatırımcılarla görüştüğü saatlere denk getirilen bu zaman ayarlı saldırının öncesine ve içerideki uzantılarına da bakmakta fayda var.
Önce içeride bir algı başlattılar ve döviz rezervlerimizi tartışmaya açmaya çalıştılar. Ardından da bilindik 'dolar uçacak' manipülasyonunu ortaya atıp talebi köpürtmeye, dolayısıyla kuru yukarı doğru oynatmaya çalıştılar.
Konjonktür de onlara yardım etti. Zaten salgın sebebiyle bütün dünyada dolar değerleniyor.

RAHATSIZLAR ÇÜNKÜ...
Aslında bu ülkenin kaynaklarını ceplerine doldurmaya alışmış kitlenin rahatsız olduğu konular belli.
1) Türkiye Londra'daki SWAP piyasasını kuruttu. Bu onları çok rahatsız etti. Çünkü böylece istedikleri gibi yurt dışına TL ya da döviz çıkaramıyor, kurla oynayamıyorlar.
2) Merkez Bankası faizleri indirmeye devam ediyor. 'Piyasa beklentisi' diye ortaya attıkları rakamların üzerindeki indirimler faizden ya da kurdan para kazanmaya alışmış çevreleri çıldırtıyor.
3) Türkiye'nin IMF ile bir kredi anlaşması yapmamasından da rahatsızlar. TV'lerden, gazete köşelerinden her gün 'olsun' diye yırtınıyorlar.
4) BDDK'nın "aktif rasyosu" kararından da çok rahatsızlar. Çünkü üzerine oturdukları 800 milyar lirayı ekonomiye kazandırmak, vatandaşa kredi vermek zorunda kalacaklar.
5) Türkiye'nin ve hükümetin salgın ile mücadelede, hem sağlıkta hem altyapıda hem de ekonomide başarılı bir süreç götürmesinden de rahatsızlar.

ESKİ TÜRKİYE YOK
Maalesef bu lobinin rahatsızlığı devam edecek. Eskisi gibi piyasada at oynatıp Türkiye'yi yüksek kur-yüksek faiz-yüksek enflasyon cenderesine sokamıyorlar. Çevirdikleri her oyun anında ortaya çıkıyor çünkü, tüm tedbirler alınmış durumda.

KAZANÇ DÖNGÜSÜ BOZULDU
Bir kazanç döngüsü ile bu ülkenin kaynaklarını da artık yurt dışına taşıyamıyorlar.
Bakın ne yapıyorlardı...

BİRİNCİ ADIM: Kuru yükselttikleri anda Türkiye'ye gelip yüksekten paralarını bozdurup piyasaya giriyorlardı.
İKİNCİ ADIM: Yüksek kur sebebiyle nispeten ucuzlayan Türk yatırım aracı alıyorlardı.
ÜÇÜNCÜ ADIM: Bu sırada yüksek kur tehdidiyle faizleri artırıyorlar ya da inmesini engelliyorlardı.
DÖRDÜNCÜ ADIM: Faizlerin yükselmesiyle kurun geçici düşüşünden faydalanıp yeniden döviz alıyorlardı.
BEŞİNCİ ADIM: Bu talep ile kur yükselince yeniden birinci adımla piyasaya giriyorlardı.

BİZE DÜŞEN
Vatandaş olarak bizim bu oyunlara karşı uyanık olmamız gerekiyor.
Milli paramıza, milli şirketlerimize, milli ekonomimize sahip çıkmamız, bizi sürüklemek isteyenlerin peşine takılmamamız gerekiyor. Devletimize, ekonomi yönetimine güvenimiz tam olmalı. Nasıl milli savunmamız teyakkuzdaysa, ekonomi yönetimimiz de teyakkuzda.