Türkiye'nin seçimi sadece bizi ilgilendirmiyordu!
Dünya buradaydı. Çok meraklılardı. Önce ajanlarını, sonra provokatörlerini, ardından canlı bombalarını, en sonunda da gazetecilerini gönderdiler...
Dedim ya, buradan çıkacak bir
KOALİSYON onları hiç olmadığı kadar mutlu edecekti.
Bütün faaliyetleri bu yöndeydi. Bu nedenle sınırlarımız dışından 153'ü resmi olmak üzere 330 gazeteci geldi...
İngiliz BBC, The Guardian, The Times, Telegraph, Amerikan New York Times, Washington Post, CNN International, İspanyol El Pais gibi 33 ülkeden gazeteci yağdı.
Hepsi seçimi takip etti. Köylere kasabalara giden bile vardı.
Bu ekipten 185'i ise Doğu ve Güneydoğu'yu tercih etti.
Kürt kardeşlerimizi bir
KART olarak görüyorlar ve
AYRILIK RÜZGARI estirerek Türkiye'nin bölgede
ROL almasını önlemeye çalışıyorlardı.
En iyi bildikleri yöntemle etle tırnağı yani Türk ile Kürt'ü ayırmak istediler. Zayıf ve savunmasız Türkiye, içeride sorunlarla boğuşan Türkiye, sınırları dışında iddiası olmayan Türkiye hayalleriydi...
TOKAT YEDİLER! Milletin aklına, kalbine inanmayanlar her zaman olduğu gibi kaybetti.
Sokağa, mahalleye, köye, beldeye, ilçeye ve şehirlere uzak olanlar, Boğaz'dan çıkamayanlar yine hayal kırıklığı yaşadı...
Mağlup oldular...
Kimler mi?
Eline sazı alıp
"CİCİ ÇOCUK" diye ortaya çıkan, aralıksız
DEVLETE saldıran ancak asker ve polisimizi şehit eden PKK'ya tek söz etmeyen Selahattin Demirtaş.
Selahattin Demirtaş'la
DEMOKRASİ TSUNAMİSİ meydana getirmek için beyhude yere çaba gösteren Aydın Doğan Bey...
Askere, polise, gazeteciye, hakime, savcıya, futbol kulüplerine
KUMPAS kurarak
DEVLETİ ele geçirmeye çalışan Paralel Yapı...
İlhan Selçuk'u alıp götürenleri kısa zamanda unutan
CUMHURİYET GAZETESİNİN eski ve yeni yönetimi...
Finansal operasyonların içinde yer alarak Türkiye'yi kontrol etmeye alışan ancak şimdi
YALILAR'a tıkılan İstanbul sermayesi...
HDP'den
DEV meydana getirmek için Amerika'da zamanını bu işe ayıran ve kendince
DOĞRU YOL gösteren Kemal Derviş...
Yalılar'a misafir olan ve
"Erdoğan'dan kurtulacağız!" diyerek bizim Boğaz sakinlerine gaz veren CNN'den Christiane Amanpour!
"1 Kasım'da zafer reçetesi vererek!" İstanbul sermayesine olmadığı kadar umut aşılayan gölge CIA Stratfor...
Amerika'daki başarısını Türkiye'de de göstereceğine emin olan ve bu amaçla HDP'yi öne iten
BENENSON...
Yayınlarıyla Türkiye'yi karıştırmak için gece gündüz çalışan Bild, Spiegel, Financial Times, Guardian, The Economist, New York Times...
HDP'ye akıl verip logo'sundaki ağaç dalları arasında saklanmaya çalışan Soros...
"Hayır'da HAYIR vardır!" diyerek kendini ve hareketini biçen Devlet Bahçeli...
Ali Taran'ı atarak bu işin olacağını sanan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu...
Demirtaş'ın Abi'si Nurettin Demirtaş'ın de içinde olduğu Kandil ve PKK...
Ankara'daki saldırı planına Almanya'daki Estrel Otel'de katılan ve kana elini bulaştıran o siyasi...
Çaktırmadan Erdoğan karşıtı yayınlara izin veren ve
KOALİSYONA çalışan Ferit Şahenk...
Attığı 'tweet'lerle Erdoğan'a savaş açan BOYNERLER...
Açık tavır almaktan çekinmeyen TÜSİAD...
Gelecek zaferi herkesten önce görüp kaçan Akın İpek...
"Saltanatın son günü!" diyerek aklı sıra millete gaz veren
HÜRRİYET'in millete uzak yazarları...
Kendi okuyucusuna bile "BEYİNSİZ" demekten geri durmayan
GÖLGE ADAMLAR...
5. Parti için ekranlarda boy gösteren eski arkadaşlar...
Gizli geçişlerle ofislerine aldığı misafirlerle Erdoğan'ı durdurmaya çalışan eski AK Partililer...
"Operasyon geliyor! Arkasında yabancılar var!" dediğimiz için bize saldıran sözde gazeteciler...
IŞİD ile, PKK ile, canlı bomba ile, cansız bomba ile, mayın ile, tuzak ile, tezgah ile sonuç alamayacağını öğrenen
ÜST AKIL...
Oslo'da görüşmeleri sızdıran ve
BARIŞI BOMBALAMAYA uğraşan Kraliçe ve adamları...
Ve daha kimler kimler...
Türk milleti bunu gördü.
Aklı ve kalbiyle saldıranları işaretledi.
Sağ, sol arka, yan, ön ne varsa
KOZA'nın önünde toplandı.
İPEK BÖCEĞİ gibi sırt sırta verdi. Ancak bir adım bile öteye gidemedi...
"DİKTATÖR" ile geldiler
MİLLETTEN ŞAMARI yediler...
Senaryoyu yazanlar
TÜRK MİLLETİNİN AKLINI HESABA KATMADI! Unutamayacakları bir dersle çakıldılar...
"Huylu huyundan vazgeçmez ama" umarım artık kaderlerini bu ülke içinde ararlar.
Günahlarından ders çıkarırlar. Millete rağmen yürünmeyeceğini, gazetetelevizyon yapılmayacağını anlarlar...
8 Haziran'da
"SEÇİM VAR, İKTİDAR YOK!" demiştik...
Şimdi ise
"BÜYÜK TÜRKİYE'nin ŞANLI YÜRÜYÜŞÜ BAŞLADI" diyoruz!
Türk Milleti büyük, güçlü ve zengin bir ülkede yaşamak istediğini sandıktan haykırdı!
Tek ihtiyacımız olan
BİRLİK ve BERABERLİKTİ!
Artık önümüzde kimse duramaz!
İsteyen denesin görsün!
Ben uyarayım da...