Akıl parada olunca...
Yaklaşık 15 gün önce, bir arkadaşım aracılığıyla şimdilik adı bende saklı olan bir mankenle tanıştım. Uzun bacaklarıyla gündem olan manken, "Lüks bir arabanın içerisinde kabak otursa onunla çıkarım" dedi. Birkaç dakikalık şokun ardından, söylediğinin espri olduğuna kendimi inandırıp gülümsemekle yetindim. Bu cümlenin şokunu üzerimden yeni atmışken, ikinci bomba patladı: "Kadınlar, bir erkeğin önce cüzdanına bakar. Ben bunu bilir, bunu söylerim!" Bu kez daha uzun süre düşündüm, aklımdan "Acaba ben mi uzaylıyım?" gibi cümleler geçmedi dersem de yalan olur. Karşımda oturup tüm ciddiyetiyle araba ve cüzdanın önemli olduğunu söyleyen manken(cik), duydum ki; bir playboyla aşk yaşamaya başlamış. Ailesi yiyecek sektöründe olan bu playboy, ilk 2 gün paragöz mankeni İstanbul'un en lüks yerlerine götürüp, Ferrari'siyle gezdirmiş. Ancak her 'masal' mutlu bitmez ya; playboy, güzel mankeni aşırı alkol aldığı bir gecenin sonunda dövmüş! Hem de ne dövmek! Önceki gün bir tanıtıma katılması gereken manken, yüzündeki morluklar nedeniyle bin dolarlık iş anlaşmasını iptal etmek zorunda kalmış. Kızcağız, başına gelecekleri önceden tahmin edemezdi elbet… Hem nasıl tahmin edecekti ki! O, bir erkeğin yaşatacağı duygulardan çok karşısındakinin cüzdanındaki parayı hesap etmekle meşguldü o sıralarda… Tamam, 'kadına şiddete hayır' da, kendi edip kendi bulana da
'evet' mi?