Tarihi 4 Ekim 2024

Baş eğmek!

DÜŞMAN haritada uzaktaydı ama yakından saldırdı. Ülke ruhunu çürütmenin ve düşünen insanları yok etmenin püf noktalarını buldular, bizi önce içimizden vurdular. İmha planlarını gençlerimizi mahvetmek üzerine kurdular.
Amerikan malı televizyon kanallarında oynatılan dizilerde Metamfetamin denilen uyuşturucunun cazibesi ortalığı kasıp kavurdu. Müsait hale getirilen ortamda, taş kokaini, sentetik uyuşturucuları ve depresyon ilaçlarına katılan maddeleri de ilave edip "çürümüş gençler ordusu" yaratıldı.
Uyuşturucu pazarında Güney Amerika ülkelerini solladık. Yaş küçüldükçe hacim büyüdü. Koylarda lüks yatlarda halay çekenlere bakın, emniyet şeritlerini ihlal eden lüks ciplerin içine bir göz atın, uyuşturucu baronlarının siluetlerini göreceksiniz. Çocuklarımızın eti onların kemiği bizim!
Teknolojik akvaryumlarda ithal yemlerle beslenen çocukları da hesaba kattığımız zaman hasar daha da büyük.

***

Teknolojiyle garip bir düzen oluştu.
Çocukları katledip, kadınları taciz eden çakalların ve katillerin yasal haklarını düşünenler çoğalırken, insani düşünceler "suçlu muamelesi" gördü.
Aşk paraya yenildi bir lüks çantaya!
Şimdi yoksul kızlar zengin erkek istiyor, zengin kızlar daha zengin! Çünkü parayı kolay bulan enayi erkeklerin ürettiği "nafaka şıllıkları" genç kızları çekim alanına davet etti. Her şey birbirinin içinden geçerken duygular masumiyetini kaybetti.
İfade gücünü bilgiden ve sevgiden almayanlar insanların aklını aldı. İhanet kremalı Amerikan pastası, ruh hastası insan üretimine hiç ara vermedi.
Oluşturulan özenti toplumunda siyahlar alkışlandı mavi diye, gelenekler katledildi moda diye.
Bugün ülkenin kalbine bomba atılsa sosyal medyadaki ahlaksızların takipçi sayısı daha da artar!

***

Silahların insanlığa yenilmesini beklemek gençlik ütopyamızdı. Gençleri ayakta tutan gerçeklerin başında düşünce gücü gelirdi. Şimdi varsa yoksa para!
Şarkılar bile dil değiştirdi. Şarkı deyip geçmeyin, bir toplumun yozlaşmasında da sevginin ayaklanmasında da şarkıların değeri büyüktür.
Televizyon dizilerindeki nefret ve şiddet girdabı çocukları içine çekerken, çocuklarını geri çekmeyenlerin de suçu var. Ne acıdır ki kaybedileni geri almanın yolu yok.

***

Bir cisim hızla yaklaşıyor topraklarımıza. Başınızı eğmeyin.
Ahlaksızlara, uyuşturucu baronlarına, sosyal medya fenomenlerine ve mahkeme yüzü görmeyen kabadayılara yeteri kadar başınızı eğdiniz çünkü!

MUTLULUK TAKVİMİ
Çocuklara verdiğin sözü tut.
Dünya haritasında tatile çık.
70'li yılların kültürünü araştır.

Sevda acısını
Taşımak zormuş
Hayatta ilk defa
İmkansız kaldım
Hor görme aşkıma
Sadakatimi
Sen eksildin ama
Ben fazla kaldım
Dokunmak isterdim

Gözyaşlarına
Avuç içlerime
Yüzün değmeli
Aşkımız ağlıyor
Çaresizlikten
Sevda gömlekleri
Hüzün düğmeli
Hakkı YALÇIN

Sorun bakalım sarraflara, ne biçiyorlar günümüz insanlığına?

Suç duyurusu!
İhtiyaç halindeki insanlara kredi vermek için bin dereden su getiren bazı bankaların, daha önce aldığı kredileri ödeyemeyen ve kara listeye giren insanlara kolayca kredi ve kredi kartı veriyor. Çünkü bazı banka müdürleriyle ortak hareket eden şahıslar, kara listede bulunan ama kredi ihtiyacı olanlar için devreye giriyor. "Sana 100 bin lira kredi alırız ama yüzde 30'u bizim!" Verilmemesi gereken kredi ve kredi kartıyla bankanın avukatlarına "bayram havası yaşatanların" ailelerini düşünen yok.
Bu bir suç duyurusudur. Yapılmaması gerekeni yapmak hak değilse eğer!
İnsanları zorda bırakmak için hileye başvurmak suç değilse eğer!