KİMSEDEN centilmenlik resitali beklemiyoruz ama ağırbaşlı olmak bile zor geliyor teknik adamlara. Çünkü yükte hafif pahada ağırlar. Kullandığı cümlelere mahsuben "ayıptır" diyoruz, "sizleri çocuklar da izliyor. Biz ne kadar megafonsak onlar o kadar sağırlar.
***
Futbola gelirsek, Fenerbahçe'nin Trabzonspor karşısındaki ilk yarı görüntüsü facia. Sahanın içinde mücadeleye yürek koyan bir kişi bile yok. İkinci yarıda kendi gerçeklerine soyunmuş bir Fenerbahçe sahneye çıktıysa, kaybettiği kartvizitini bulan Talisca sayesindedir. Talisca'nın kaç maçtır sefilleri oynamasıyla bu maçtaki kurtarıcı rolü arasındaki çelişkiler soru işaretinin çengelinde asılı.
***
Benim merak ettiğim, Maximin'le "dargınlık seanslarını" bitiren Mourinho'nun İrfan Can Kahveci'yi 10 dakikalık adam konumuna sokması. Ne yaptı bu adam? Mourinho'nun ayağına mı bastı damarına mı?
Bu kadar yetenekli birinin bayat ekmek gibi küflenmesine zemin hazırlamak teknik direktörlük mahareti değil sadece komplekstir! O kompleksin yansımalarını da en iyi biçimde basın toplantılarında görüyoruz zaten.
***
Trabzonspor'a gelince, ilk yarının sonunda attıkları golün her şeye yetmeyeceğini ancak maçın sonunda öğrendiler.
Trabzonspor'un U19 Takımındaki gençleri sahaya sürmek gibi bir yapılanma içine girmesi gerek. Yabancının "özel olanı" Trabzon'da mumla aranırken!
***
Beşiktaş'ın rayına girdiği farz edildiği ve Avrupa hayallerine ayaklandığı bir dönemde Tayyip Talha ortaya çıktı. Bir futbolcu 4 günde 2 kırmızı kart görüyorsa ya talihsizdir ya kalbi ayaklarında atmıyordur ya da geçici olarak sezgilerini yitirmiştir. Ne olursa olsun böyle bir eylemi isteyerek yapmadığı ortada. Ama bu topraklarda en sevilen eylemdir linç! Hele sessiz sedasız insanlar yakalandığı zaman.
Oysa edepsiz züppeler, kara para kasaları, bahis baronları hala el üstünde!
