Mazi gazileri!

Eklenme Tarihi 27 Mart 2025

BU aralar nostaljik fragmanlar geçiyor gözlerimin önünden, sisli hatıraların siyah beyaz afişlerine bakıyorum. Yoksul ama mutlu, çaresiz ama özgür çocukluğumu hatırlıyorum en çok.
Aynı toprağın çocuklarıyla.
Kadir Gecesi bütün mahalleyi dolaşır kapıları çalardık. Güler yüzlü anneler emekçi babalar karşılardı bizleri. Kardeşliğin, inançların ve güzelliklerin mevsimiydi.
Çocukların masumiyetine saygı duyulan yıllar.

***

Elle yazdığımız mektuplar vardı, cep telefonlarına kurban ettik.
Yeniden icat edilen kurallarla sevgisizliğin ve saygısızlığın çemberine dahil edildik. El örgü kazaklarımız vardı, şimdi tel örgülü düşlerimiz var. Ihlamur kokusunu unuttuk, poşetli çaylara yenik düşerken. Boynumuzda asılı duran fotoğraflı kalp kolyelerin dışında kaldık. Oysa bir masaldık o mektuplarda. Tebrik kartlarıydık bayramlarda. Emek ürünüydü onlar, gönül zenginliği. Şimdi cebinizdeki telefonlara sorun bakalım, böyle bir cömertliğin neresindeler? Televizyonlara sosyal medyaya akıl danışın bakalım, hayatınızın hikayesi kaç reyting ediyor? İnsanlık kaç dolar üzerinden işlem görüyor?

***

Kadir Gecesi okunan duaların kabul olacağını bilirdik de en çok sevdiklerimize ve ülkemizin aydınlık geleceğine yollardık dileklerimizi.
"Allah bizleri kimselere kul etmesin" derdik. Bizleri birbirimize düşürmek için fırsat kollayan insanlık düşmanı ülkeleri reddederdik. Amerika'nın da İsrail ve Rusya'nın da ne mal olduğunu bilirdik çünkü.
Filistin o zamanlar da bizim için çok değerliydi şimdi de. Gazze'deki minicik çocukları kendi kardeşlerimiz bellemiştik. Ve hiç değiştirmedik dualarımızı, düşüncelerimizi. Ve hafızalarımızdan hiç silmedik Gazze'de hastaneleri bile vuran kansızlığın görüntülerini.

***

Dün Kadir Gecesi'ydi de uzaklıkları yakınlaştırmak için cep telefonlarıyla ne çok mesaj çekildi kim bilir. Bu mesajlar teknolojik dünyanın nimetlerinden yararlanmak mıydı yoksa geleneklerden uzaklaşmak mı?
Bunun kararını sizler verin.

***

Çünkü bizler mazi gazileriyiz.
Hala vicdanı sızlayan, kandillerde çalacak kapı arayan, bayramlarda el öpecek büyüklerini sıraya koyan.
Ve ülkemizin sevdanın anayurdu olduğunu hiç unutmayan.

MUTLULUK TAKVİMİ
İyi düşünmek için sebep yarat.
Gerçeği ara.
Çocukları haberlerden uzak tut.
Yenisini alma eskiyi değerlendir.

Tek kişilik bir aşk var
Kırılmış aynalarda
Seni tanıyan nasıl
Sensiz kalabilir ki

Seven yürek gitse de
Gözü arkada kalır
Bir veda nasıl senden
Güzel olabilir ki

İhtimallerde yoksan
Bari aşkı hatırlat
Bu kalbi sevmek için
Taşıyoruz be hayat

Bizim neyimiz noksan
Ömrümüze ömür kat
Biz zaten ölmek için
Yaşıyoruz be hayat
Hakkı YALÇIN

Baş ağrıması diş ağrıması neyse de vicdan kanaması başka bir şey.

Bahar umuttur
Eskiden bahar gelirken başka olurdu içimiz. Bahçelerdeki ağaçlar şükranlarını sunardı. Dallarda kuşların sesi, güneşin göz kırptığı insanlarda yaşama hevesi. Mart ayında Nisan'ın Mayıs'ın nefesi hissedilirdi. Bahçelerde çiçeklerle birlikte büyüyen çocuklar, hayata fiyakalı kılıf uyduran delikanlılar, kapı önlerine serilen kilimlerde birlikte söylenen memleket türküleri.
Ben Nisan çocuğuyum ve baharı bekliyorum. Çünkü bahar umuttur.