FUTBOLUMUZA bağdaş kurmuş yabancılar cennetinde, Montella'nın Portekiz maçı sonrası açıklamaları, gördüklerimizi bizden saklamaya çalışan basit kurnazlığın ta kendisidir.
Yapılmaması gerekenleri niye yaptığını, yapması gerekenlerden niye vazgeçtiğini söylemekten korkan bir teknik adam gönüllerde hasarlıdır.
19 yaşındaki Arda Güler üzerinden kendisine yüklenirken, Samet Akaydın'ı bu takımda oynatan gücü sorguluyoruz da Abdülkerim Bardakçı'nın içler acısı haline de parantez açmalıyız.
***
Güzel insanların gittikçe azaldığı bir futbol dünyasında yalanların ve insanları enayi masalına sürüklemenin asıl filmlerini kendi ligimizde göreceğiz.
Menajerlerin teknik adamlarla ve kulüp başkanlarıyla "aynı dumanı çektiği", kara para kasalarının adaletin ve asaletin ipini çektiği bir futbol dünyasında her şeye hazırlıklı olun.
Ölümün gözü seğirirken adresini celladına bırakmak gibidir futbol. Ve en çok da çocuklar tehlike altındadır.
Avrupa Şampiyonası'nda bir galibiyet belki gözünüzü alabilir ama karanlık adamlar lig başlayınca çocuklarınızın ömrünü alacak.
***
Türk futbolunun kalkınma planı yoktur harcama planı vardır.
Gençlere ve güzel insanlara kucak açılmadıkça ödenecek bedellerin önü açıktır.
Kulüplerimizde tetikçilere, futbol teröristlerine özel kontenjan mevcuttur. Çünkü ipini sahibine teslim eden kuklalar bu topraklarda her zaman iyi para eder.
Onların arkasında duranlar da utanmadan sportmenlikten ve adaletten söz eder.
Bir şeyler gitti mi gider!
Yerine de adalet ve asalet adına yeni bir teori gerçekleştirecek gücü olmayan yeni moda cambazlar gelir.
Ama unutulmasın ki, bu soytarı sirkinde cambazlar değil, izleyiciler tehlikenin içindedir.