ÖLDÜRDÜKLERİ bebek başına yevmiye hesabı 8 bin lira kazanan katillerin kaç yıl hapis yatacağını zannediyorsunuz? Gerçek suçlular bebek bezlerinin altına kaçar, suçu üzerine alan birileri öne çıkar, onlar da birkaç ay sonra sokağa çıkar.
Bu ülkede her suçlunun ceza almasına gerek yoktur. Birkaç cellat daha "müebbetten yırtsa" ne çıkar!
Bugün söylediğim ne varsa.
Dün de söylenmiştir.
Bu ülkede can çıkar!
Huy çıkmaz!
***
Bebek kanıyla elde edilen "besin kaynağının" dünyanın önemli puştlarına hayat vermek için kullanıldığından bahsediliyor.
Kendilerine ölümsüzlük iksiri yaratabilmek için dünyanın kanını emen ve elit geçinen şerefsizlerden!
Onlara hizmet etmek daha büyük şerefsizlik!
***
Bu dünya onların dünyası! Onlar her meseleyi paraya getirirler de iki kelimeyi bir yaraya getiremezler!
Mezarlarının yanına kasa koydurmak için hesap yaparken, onların gözlerini toprak bile doyuramaz. Onlarda insanlığın zerresi yoktur.
O yüzden kundağa sarılması gereken bebeklerin kefene sarıldığı dünyayı da sevmedik, kör şeytanların vitrinden inmediği dünyayı da.
Bizler böyle bir ülkede rahmet vadisinden gelen sesleri dinleyerek gelecekten hala umut bekliyoruz.
Doğarken tabut ölçüsü alınan ihtiyar bebeklerimizle!
***
Bebeklerin adının konulmasından bile rahatsız olurlar da katliamlardan kazandıkları paraları yerken omuzları domuz gibi oynar!
O bebekler öldürülmeden önce ilahi mesajlar göndermişlerdir. "Anne bana patik alma. Sen o patikleri uç uç böceklerine al, bana da mezar yeri bak!" Onlara melekler öğretmiştir konuşmayı. "Beni öldürenleri yakından gördüm anne.
Konuşmalarını duydum, bütün bebekler tehlikede diğer annelere haber sal."
***
O bebek katillerinin cümlesini bir meydanda toplayıp, annelerin saç tellerini hepsinin boynuna dolamak istiyorum. Hepsinin kuyruklarına teneke bağlamak, hepsini birbirine lehimleyip zifte bulamak! Ama en acısı da onları ömür boyu hapse tıkacak adaletli bir sistemi bulamamak!
***
O yüzden meleklerin şahitliğinden başka güvencesi yoktur katledilen bebeklerimizin! Her bebek melektir gerçeğine mahsuben!
MUTLULUK TAKVİMİ
Kötü günde dostlarının yanında ol.
Kendine bakacak pencere bul.
Atlara dokun.
Selam ver.
Bir dünya yarattı
İnsanlar için
Kalplerden kin değil
Sevgi bekledi
Mutluluğa doğru
Uzansın eller
Allah insanlara
Seviniz dedi
Kalplerden acıyı
Silip yeniden
Bir sevgi yumağı
Olup da birden
Çirkinmiş güzelmiş
Hiç düşünmeden
Allah insanlara
Seviniz dedi
Hakkı YALÇIN
Büyüdükçe çocukluğuna koşar insan, yolunu kaybetmemişse!
Kimin umurunda!
Teknolojik aletlerle nostaljiyi sırtından vurdular, karanfili yakamızdan alıp sosyal medya mezbahaları kurdular.
Bakmayın teknolojinin saniyede bilmem kaç fotoğraf çekebilme zenginliğine.
Vesikalık fotoğraf çektirmenin bile bir sihri vardı bizler için.
İstanbul hatırası yazılı siyah bir örtünün önündeki fotoğraf makinesine poz verirdik. Bir şimşek çakardı örtünün altından, içinden kuş çıkardı sanki. Kuş bizim verdiğimiz pozu alıp yola çıkardı da birkaç gün sonra o fotoğrafın içinden biz çıkardık. Üstelik tertemiz çıkardık.
"Kötülük yapmak için her taşın altından çıkanlar insanlığın kalbine bir daha giremez" diyeceğim ama onların da çok umurundaydı!
