Almanya'da Noel pazarını kana bulayan korkunç olay dünyayı sarstı.
5 kişinin öldüğü 200 kişinin yaralandığı bu saldırının failinin Suudi Arabistan kökenli bir psikolog olması dikkatleri DEAŞ gibi Ortadoğu kökenli örgütlere çevirdi.
Dünya medyasında olduğu gibi Türkiye'deki bazı gazete ve televizyonlar bu saldırının İslamcı bir örgüt tarafından gerçekleştirildiğini iddia etti.
Saldırganın kimliği konusunda detaylar öğrenildikçe, oklar bir anda yön değiştirdi.
Saldırgan Talib Abdulmuhsin'in islam karşıtı, aşırı sağcı, PKK taraftarı ve Siyonizm destekçisi olduğu ortaya çıktı.
Yıllardır Siyonizme destek veren Almanya, Siyonist bir eylemcinin saldırısına hedef olmanın şokunu yaşıyor.
Saldırgan konusundaki detaylar bunlarla sınırlı değil.
Batı medyasının "İyilik meleği" olarak tanıttığı bu adamla defalarca röportaj yaptığı öğrenildi.
Sosyal bilimci Zeliha Eliaçık, sosyal medyada yaptığı paylaşımda Batı basınının islamofobik yayın politikaları nedeniyle saldırganın defalarca reklamını yaptığını yazdı.
Örneğin BBC, 2019'da yaptığı bir haberde Noel pazarına saldırı düzenleyen Abdulmuhsin'i "ateist, eski Müslüman, Arabistan'dan kaçmaya çalışan kadınlara destek olan bir insan hakları aktivisti" olarak tanıtıyor.
Saldırı konusunda sis perdesi dağılınca Batı medyasının da ilgisi azaldı. Israrla saldırıyı unutturmaya çalıştılar.
Çünkü meselenin altını biraz kazıdıklarında ucu kendilerine dokunacak.
Gelelim Türk medyasına..
Sabah ve Takvim'in haberlerinden de takip ettiğiniz gibi saldırganın kimliği konusundaki tüm bilgileri ilk dakikadan itibaren okurlarla paylaştık.
Dün tek tek gazetelere baktım. TV haberlerini izledim.
Nedense bazı medya kuruluşları saldırganın islam karşıtı, PKK yandaşı ve Siyonizm destekçisi yönlerini ısrarla perdelemeye çalışmış.
"Cihatçı militan Noel kutlamalarını kana buladı" diyen gazeteler bir anda suskunluğa bürünmüş.
Eğer fanatik bir eylemci dini hassasiyetlerle bu saldırıyı gerçekleştirseydi günlerce üzerinde tepinirlerdi.
Anlayacağınız saldırganın kimliğini beğenmemişler. Bizimkiler(!) İslamofobi ve ikiyüzlülük konusunda Batı medyasından geri kalmadılar.