Geçtiğimiz günlerde, İstanbul'daki bir gece kulübünde yaşanan dehşet verici olayı, GÜNAYDIN'DA Atakan Irmak ve İlker Gezici imzalı haberlerle öğrendik. Ünlü iş adamı Turgut Toplusoy'un 20 yaşındaki oğlu Mehmet Toplusoy, kemikleri kırılıncaya kadar İstanbul'un göbeğinde dövüldü. Genç bir insana bu şiddeti uygulayan kişi ise mekanın güvenlik görevlisiydi.
Gencecik bir insan, 4 gün hastanede tedavi altına alınacak kadar ciddi şekilde darba maruz kaldı. Hatta beyin kanaması riski dahi yaşadığı ortaya çıktı…
Bu nasıl bir güvenlik anlayışıdır? Müşterilerin kemiklerini kırmak da neyin nesi? Kimi, kimden koruyorsun? İstanbul gibi dünyanın dört bir yanından insanların geldiği şehrin merkezinde yaşanan şiddete bak! Gerçekten rezalet!
Avrupa'daki pek çok ünlü restoran ve gece kulübünün kendi otoparkı vardır. Onlarda tarife falan yoktur, çoğunda sizden para dahi istenmezler. 'Zaten adam pahalı yemek yemeye gelmiş, bir de park parası mı isteyeceğiz' derler! En önemlisi bu kulüplerde çalışan personel son derece saygılı ve efendidir. Bizde ise durum malum…
***
Peki bu şiddetin önüne nasıl geçilir?
İstanbul'da bazen Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde denetimler yapılıyor. Özel Güvenlik, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele ve Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüklerinden ekipler, gece kulüplerini denetliyor. Ama genellikle kapıda bulunan güvenlik görevlilerinin iş yeriyle anlaşmasının olup olmadığı, yetki belgelerinin bulunup bulunmadığı kontrol ediliyor.
Şartlara uygun olmayan iş yerlerinin sahiplerine 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun kapsamında adli işlem, güvenlik görevlilerine ise idari para cezası uygulanıyor.
Ancak bu son olaydan sonra bu denetimlerin daha sık yapılması, yaptırımların ise daha ağır cezalar içermesi gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Yoksa her yıl bu tarz şiddet haberleri Türkiye'nin her yerinden karşımıza çıkmaya devam eder.