O'na secde ediyor, talepte bulunuyor ve dua ediyor.
Namaza duran kişinin bunun farkında olması gerekir.
Namazda gülmek meselesine gelince İslam hukukçuları olayı şöyle değerlendirmişlerdir.
Yeniden başlaması gerekir.
Abdesti ise bozulmaz.
Nitekim şöyle bir hadise oluyor. Hz.Peygamber döneminde:
Cemaat namaz kılarken görme engelli biri gelir ve çukura düşer. Bazıları bu manzaraya gülerler. Hz.
Peygamber de bu gülenlere yeniden abdest alıp namazı tekrar kılmalarını emreder.
Şafiilerde ise yüksek sesle gülmek namazı bozar.
Abdesti bozmaz.
Bu hususta sahih –yani bizi zorunlu kılacakbir rivayet olmadığı için de içtihada açık bir alan olmuştur.
Özetle şöyle diyebiliriz:
Maliki ve Hanbelilere göre ise bu hususta dengeli bir duruş yeterli olur. Yani ne çok yakın, ne de çok uzak olmamalıdır.
Bu konuda ayakları aşırı – bir omuz boyu- açmak sünnette pek de rastlanan bir husus değil. Hz. Peygamberin ihtiyaç halinde –torunları bacaklarının altından geçerken- bacak aralarını geniş tuttuğu da bilinmektedir. (Kaynaklar:
Zühayli, El- Fıkhül İslam; Merakül Felah, Esne'l Metalib)
Muhammeden Resulallah" demektir.
Anlamı ise şöyledir: "Allah'tan başka İlah yoktur. Muhammed (S.A.V) Allah'ın Resulüdür." Bu kelimeyi söyleyen ve gereğine inanan kişi Müslümanlığa girer, eğer Müslüman değilse.